0.6

171 21 1
                                    

       Yaşlı kadın belini tutarak onlara doğru yaklaştı ve elindeki çaydanlığı kenara koydu sonra da oturdu. "Yıllar geçti ama yine geldiniz ne oldu?" Dedi sakin ve şevkat dolu sesiyle "bize bu davayı tekrar açmamız gerektiğini söylediler bu yüzden buradayız efendim" dedi yoora herkes onaylarcasına başını salladı.

     Kadın nemli gözlerini kızın üzerinden çekmeden ona bakıyordu "izninizle oğlunuzun odasına bakmak istiyoruz" dedi kadın ise onay verircesine tebessüm ederek ayağa kalktı "Bu arada diğer çocuğunuz... neden ona ait hiçbir şey yok" kadın duraksadı bir şey demeden omzunun üzerinden yooraya baktı bu duraksama uzun süreliydi "benim tek çocuğum vardı " dedi sonra da önüne döndü ve vestiyerden paslanmış bir anahtar alarak geri döndü.

    "Ben demiştim sana .. birisi seni keklemiş kardeşi yok" dedi minhyuk hala birşey arayan gözlerle etrafa bakan yooraya karşı. Eğer dedi içinden "bahsettiği günlüğü bulabilirsem kardeş olayını da açığa çıkarabilirim.."  düşüncelerin  arasından çıktıktan sonra çocuklara döndü. "Günlük, defter, kağıt içlerinde ilginizi çeken ne varsa toplayın.." Dedi içinde anlamlandıramadığı bir endişe vardı.

     Odaya tek adımını attı ve gözlerini etrafta gezdirdi. Tozlanmış eşyalar, örümcek ağı olmuş duvarlar.. gazete ile örtülmüş cılız güneş ışıklarını odaya sokan bir pencere vardı. Koca 5 senenin izleri rahatca farkedebiliyordu. Oda genişti normal bir genç odası gibiydi.

    Dolaplar,çekmeceler herkes bir şeyler aramaya başlamıştı. Yoora dikkat ile etrafa bakarken yatağın üzerinde bir saç telini farketti o kadar inceydiki farketmek için çok keskin gözlü olmak gerekiyordu. Yavaşça yaklaştı ve teli avuçları arasına aldı sonra da bir pakettin içine koyarak bakınmaya devam etti.

     "Efendim bir kaç defter var" dedi cae hyun defterleri incelerken "hepsini alın işimize yarayabilir. " dedi yoora. Defterleri kafası daha normalken incelemek istiyordu. Yatağın arkasına kadar bakmasına rağmen sıradışı birşey bulamamıştı. Aynı eskimiş eşyalar aynı şeyleri taşıyan izler.. herşey aynıydı..

     "Rapor ile aynı sıradışı birşey yok." Dedi cae hyun oflayarak " o zaman defterleri de alın gidelim" kapıdan çıkmadan önce cae hyun konuşmak için birkez daha açtı ağzını "Efendim birde rapora göre bu defterlere bakmışlar ama bir şey bulamamışlar." Ne kadar deneyimli olsalarda deneyimsiz gibi davranmaktan vazgeçmiyorlardı.

    "Gözden kaçırdıkları şeyler olabilir cae hyun onlar biz değil.. Bir daha böyle bir şey deme defterlerde bir şey bulamadıkları için davayı çözemediler..." sözleri biraz fazla ağır kaçmıştı belki de kendisi bile bu defterlerde bir şey bulamayacaktı. Günlüğe benzer bir şey bulsaydı belki daha iyi olurdu ama birisi bir şey saklıyorsa günlüğünü gören okumasın diye açık yerde bırakacak kadar aptal olamazdı değil mi?

     Bir davayı daha kaybetmek istemiyordu içinde bilmediği acıma duygusunu bastırmaya çalışsa da yavaşça açığa çıkıyor gibiydi. Soğuk yüzünden çok anlasılmasada o kendini biliyordu. Kadının nemli gözleri artık direnmemiş ve gözyaşlarını boşaltmaya başlamıştı. Yooranin elini tuttu "lütfen.. bulun onları.." Dedi sanki diğerlerinin duymasını istemezmiş gibi kısık sesle söylerken..

  "Ben... ben elimden gelen herşeyi yapacağım efendim.." kapıdan çıktı ve sürgüsünden tutarak yavaşça kapattı. Elleri ile birkac saniye yüzünü kapattı ve sonrasında saçlarını geriye attı yarı dalgalı saçları rüzgardan havaya kalkıyordu.  ön kapıyı açtı ve oturdu kucağına aldığı defterleri hafiften incelemeye başlamıştı.

    Normal görünüyordu normal ders notları herşey çok normaldi. Karşıdan gelen araba aniden ters dönmüştü jinyoung bir anda frene bastığında ellerindeki defterler havaya uçmuş çok şiddetli bir şekilde ön tarafa çarpmıştı yoora. Neyseki diğer arabaya çarpmadan durabilmişlerdi. Onu koruyan emniyet kemerine orada olduğu için şükretti. Derin bir nefes aldı ve gözlerini açtı.

     Tuhaf olan şey ise ortada ne bir aracın olması ve daha da tuhaf olan şey ne de bir kazanın olmasıydı. Sanki uzun bir süre suyun altında kaldıktan sonra yüzeye çıkmış gibi derin ve sesli bir nefes aldı "iyi misin yoora?" Diye sordu jinyoung bir gözü yolda diğer gözü yooradayken. Öne hızla çarptığındaki acıyı hissetmişti bu da neydi. Araba düzgünce devam ediyordu. Kaza falan olmamıştı öne hızla çarpmamıştı. Ama az önce bir şeyler olmuştu. Hala dizlerinin üzerindeki defterlere baktı oysaki uçtuguna yemin edebilirdi.

     Içinde anlamlandıramasıdığı bir korku vardı "iyiyim ben dalmışım nefesimi tutmuşum farketmedim" diyerek lafı geçiştirmeye çalıştı ne kadar uapamasada. Yoora hala o şeyin ne olduğunu anlamaya çalışıyordu avuç içlerine bakarken parmağının ucundaki minik nokta kadar kanı gördü. Ama kimseye birşey farkettirmek istemiyordu.

     Kalp atışları hızlandığında kendini boğuluyormuş gibi hissetti emniyet kemerini çıkarmak istesede içini saran korkudan dolayı bunu yapamıyordu. Ne olduğunu öğrenmesi gerekti ve ne olursa olsun bulacaktı..

   Merhaba arkadaşlar kitaplarımi yeni okuyan arkadaşlarımıza bir uyarı farklı konularda ve hayal gücünüzü zorlayan şeyler yazmayı seviyorum.. tahmin ettiğiniz şeylerden çok farklı şeyler oluyor diğer bölümde umarım begenirsiniz.. 💞💞

    Beğendiğiniz şeyler için vote vermeyi beğenmediğiniz şeyleri de yoruma yazarak belirtmeyi unutmayınız yazdığınız herşey dikkate alınacaktır iyi okumalar 💞💞💞

    

DEATH NOTE //WONHO//Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin