2.1

127 17 0
                                    

Kapı sakince çalınıyordu. Boş sokakta duyulan tek şey kapı sesiydi. "Günaydın bayan shin.. beni tanıyorsunuz size birkaç şey sormak için geldim." Dedi yoora. Kadın sakin bir tavırla yoorayı içeriye davet etti. Yine aynı köşeye verandaya oturdular. Arkadan giren minhyuk saygılı bir şekilde selam verdi ve yooranın dibine oturdu.

Bu evde istemsiz bir huzur vardı belki de şehrin gürültüsüne alışkın oldukları için burası güzel geliyordu bilinmezdi. "Bayan shin bir kez daha soruyorum kaç çocuğunuz var?.." Kadın tereddüt eder gibi yooraya baktı. "Bir.." dedi sakin bir sesle bunu söylerken parmakları ile oynuyordu.

"Bize yalan söylüyorsunuz bayan shin.. yalan söylediğiniz sürece yalan ifadeden içeri atılacaksınız.. " ses tonu ciddi ve sertti yooranın. Kadın şaşkın gözlerle yooraya baktı "nedir sizi bu kadar korkutan nedir sizi bu kadar evladınızı görmezden gelmenize sebep olacak şey bayan shin.. tanrının adaleti karşısında size söz veriyorum ki kimse size zarar veremeyecek anlatın her şeyi." Dedi yalvarırcasına yoora .

"Bayan shin ölenler sizin çocuklarımız, kanınız... " diye ekledi minhyuk yooraya destek çıkıyordu. Yaşlı kadın uzun bir süre sessizce gözünü bahçeye dikti ve konuşmadan öylece kalakaldı. "Ah benim çaresiz eun ham.." ağzından çıkan kelimeler bunlar olmuştu. Yoora ve minhyuk birbirlerine baktılar.

"Size her şeyi anlatacağım.." derin bir nefes aldı. Yüzü hüzne bulanmıştı. " kızım neşeli bir insandı git gide neşesi bozulmaya ve konuşmamaya başladı.. wonho bir şeyler olduğunu anlıyordu sorsa da cevap vermiyordu eun ha birgün wonho olanı biteni öğrendi sinirlendi. Eun ha' nın babası önce delicesine dövdü onu.. saçlarından sürükleyerek şu bahçeye kadar çıkardı. Elinden alamadım wonho da yoktu evde.. babası onu evden kovdu görmek istemediğini söyledi. Kızımın bir suçu olmamasına rağmen namus kavramı adı altında ona suç yükledi. Eun ha gitti wonho günlerce gecelerce onu aradı. Bir----" lafını bölen şey kapının sertçe vurulması olmuştu.

"Shin teyze... pirinç tarlasında acil sana ihtiyaçları var.. yetişmezsen bütün hasat mahvolacak. " kapıdaki adam içeriyi süzdü gözleri yooranin gözleri ile buluşunca duraksadı önce kasları hafif çatılsada gülümsemeye çalıştı. "Misafirlerin sonra gelsin işimiz uzun bir an önce gitmeliyiz." Dedi adam..

Kadın arkaya dönerek yooraya işaret yaptı. Gitmeden önce kadına baktı yoora. "Yine geliriz biz kolay gelsin size." Dedi oradan ayrılmadan önce.. nedense içini garip bir his sarmıştı. Bu iyiye işaret değildi hemde hiç değildi. Merkeze doğru ilerlemeden önce jungkook ve wonho ile buluşmak istiyordu yoora.

Wonho han nehrinin bir kenarında oturmuş gökyüzünü ve nehri seyrediyordu jungkook ise onun yanında oturuyordu konuşmak için mesaj yerini kullanıyor ordan sohbet ediyorlardı. Ayak sesi duyduğunda arkasına döndü jungkook.. "hoşgeldin yoora" dedi.

"Hosbuldum... wonho annenin yanından geliyorum bir şeyler anlattı ama yarım kaldı tekrar gideceğim." Dedi. Wonho yooranın elini tutmuştu onu özlemişti hemde çok fazla onsuz ne yapardı bilmiyordu. "Seni özledim" dedi. "Bende seni özledim" diye karşılık aldı yoora. "Ben özür dilerim kardeşin için..." Cebindeki telefona gelen mesaj ile duraksadı yoora.

Bilinmeyen:

-Annene bir veda dahi etmeyecek misin evde tek başına... ne olduğunu se tahmin et..

Yoora hızla yerinden kalktı annesi ona ne olmuştu. Hızla arabaya koşarken jungkook arkadan ona bakıyordu. Jungkook yooranın koluna dokundu "neler oluyor?" Yoora arabayı çalıştırmadan once dediği tek kelime şu olmuştu "annem !" Araba oradan son sürat hızla uzaklaşırken jungkook koşmaya başladı. Arabaya doğru koşuyordu hemde hızla.. çünkü ilk defa yooranın öleceği zamanı görmüştü..

Yoora elinden geldiğince hızlı bir şekilde arabayı sürüyordu. Annesine bir şey olmasına dayanamazdı. Bütün varlığı oydu. Bitmek bilmeyen yol kilometreler gibi gelmişti. Telefonu çalıyordu arayan jungkooktu ama telefon arka koltukta olduğu için uzanmaya cürret etmedi yoora.

Şu an tek düşündüğü şey annesiydi. O adamın bu kadar ileri gidebileceği aklının ucundan dahi geçmemişti eve vardığı sırada kapıyı çalmaya başladı vuruyor, yumrukluyor ve bağırıyordu. Kapıyı sert bir omuz darbesi ile açtıktan sonra içeriye daldı.

Ağır bir şekilde doğalgaz kokuyordu içerisi annesi mutfaktaydi ve başından darbe almışa benziyordu gücünün yettiği kadar gazı solumamaya çalıştı ve annesini kucaklayarak kapıya doğru yöneldi. Kapıya doğru giderken kapının kapanma ve kilit sesini duydu. Ne olduğunu anlamıyordu.

Kapıya doğru hızla koştu ve açmaya çalıştı açılmıyordu oencereleri denedi bir türlü olmuyordu sanki herşey özenle kilitlenmişti kapıya koştu ve omuz atmaya çalıştı faydası yoktu. Güçü yavaşça kesiliyordu kapıya vurmaya başladı. Ciğerleri yanıyordu gözleri yavaşça kapanırken dudaklarından çıkan kelimeler şunlar oldu yardım edin..".....

Sizce neler oldu? Üst üste 2 bölüm bence güzel ve heyecanlı bir bölüm oldu... bakalım bizi daha neler bekliyor. 😍😍

DEATH NOTE //WONHO//Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin