Sabah uyandığımda Poyraz odada yoktu. Azra hala yatıyordu. Saate baktım. 8 e geliyordu. Önce yüzümü yıkadım. Poyraz a mesaj attım.
Kime : Sabah Uykum
Günaydın ben birazdan eve geçiyorum ordan da şirkete geçerim.
2 dakika sonra oda mesaj attı.
Kimden : Sabah Uykum
Tamam ben şirketteyim.
Azra ya kahvaltı hazırladım bide küçük not bıraktım ve evden çıktım.
Taksiye bindim biz eve gittim. Hemen üstümü giydim. Bide mide bulantılarım başladı. Neden bilmiyorum ama başladı işte. Evden çıkmadan 2 kere kustum. (Benim midem bulandı )
Şirkete gittiğimde Poyraz ın odasına girdim telefonla konuşuyordu. Sonra da küfür edip kapattı.
"Günaydın bitanem. "
"Sana da "
"Burus denen iti ne yaptın ? Ben de bir şeyler yapmak istiyorum "
"Senlik bir şey yok "
"Poyraz daha nereye kadar böyle olucaz? "
"Deniz işim var sonra konuşalım"
Sinirle odadan çıktım ve benim odama girdim. Poyraz ile aramızda olan camda ki perdeyi kapattım. Çevrem biraz geniş olduğu için aradım birilerini ve konuyu biraz sonraya kadar kapattık. Sonra da Azra ya haber verip sakinleşmesini sağladım.
Poyraz sabahtan beri bir şey yemediği için bir kafeden simit poğaça falan aldım Poyraz ın odasına bıraktım ve küçük bir not bıraktım.
YEMEK YEMEDİĞİN İÇİN BUNLARI YİYORSUN. BURUS MESELESİNİ DE TAKMA KAFANA HALLOLDU O İŞ. AZRA YA DA SÖYLEDİM LÜTFEN SENDE ÜZÜLME ARTIK BENDE ÜZÜLÜYORUM.
Bende yemek yedikten sonra babam aradı.
"Efendim babacım "
"Deniz akşam bizim eve geliyorsun "
"Baba ne oldu ?"
"Sana gel dedim " dedi ve kapattı. Sesi fazlasıyla kızgındı. Ve daha bana ilk kez bağırıyordu.
Poyraz a haber verdikten sonra tekrar dan işe gömüldüm.
2 tane toplantıya girdim ve şuan başım çatlıyor. Odama girdim ve masama uzandım. (Kollarını masaya koyuyor kafasını da kollarının üstüne ) sonra uyumuşum zaten.
Uyandığımda saat 6 ya geliyordu. Poyraz yanıma geldi.
"Artık gidelim mi ?"
"Geliyorum "
Arabaya bindil ve kafamı cama koydum. O kadar yorgunum ki ve çok uykum var. Eve gittiğimizde babam daha gelmemiş eve. Önce yemek yedik. Yemeğin bitimine babam geldi ve bildiğiniz evi inletti.
"Deniz çalışma odasına "
"Baba ne oluyor ?"
"Çalışma odasına dedim"
Hızlı adımlarla gittim. Babam beni odaya attı bildiğiniz (fesatlaşmayın )
"Sen ne yapmaya çalışıyorsun? Allah tan Adnan gördü de bana haber verdi. Sen bunu nasıl yaparsın ya ? Bu şirket kaç yıldır var sen biliyor musun? Senin yaşından fazla ben burada çalıştım. "
"Baba ne oluyor ben ne yapmışım ya ?"
"Al kendin bak "
Okuduktan sonra beynimden vurulmuşa döndüm. Benim çok umursamadığın ve hemen imza attığım şey az daha şirketin batmasına neden olan şeydi. Zaten anında gözlerim doldu ve babamdan özür dilemeye başladım.
"Baba özür dilerim ben gerçekten bunun böyle bir şey olduğunu bilmiyordum "
"Deniz kes sesini. Senden bu görevi alıcam "
Artık bende bağırmaya başladım.
"Baba canımı al benden bunu alma. Söz bir daha asla böyle bir şey olmayacak sana yemin ederim ki. Eğer bir daha böyle bir şey olsun sık kafama kurtul benden. "Artık yere oturdum ve son gücümle tekrar bağırdım.
"Özür dilerim baba. Lütfen sana yalvarıyorum. İstersen şirketteki hisselerimi ablama yada Duru ya yada Poyraz a ver. Ama baba lütfen beni atma. Baba lütfen. Gerçekten gözümden kaçmış. İstersen artık imzalayacağım her şeyi ezberleyeyim ama lütfen yapma "
Son kez yüzüme baktı ve sinirle odanın kapısını kapattı ve çıktı. Bende ağlamaya devam ettim. Poyraz geldi elimi tuttu ve beni kaldırmaya çalıştı. Kalkamadım kendimde o gücü göremedim. Beni kucağına aldı ve evden çıkardı.
"Ağlama Deniz artık lütfen. Dünyanın sonu değil elbet bulunur çaresi "
Ben hala ağlamaya devam ettim. O yaptığım ufak hata benim hayatımı bitirmeye yetti.
Eve getirdi beni. Benim hiç halim kalmamıştı.
"Hadi üstünü çıkar duş alalım "
"Poyrazz" dedim ve omzuna sarıldım. Kafamı boynuna gömdüm ve ağladım.
"Poyraz özür dilerim "
"Aşkım benim ağlama tamam geçti kabul ettim üzülme hadi üstünü çıkar "
"Poyraz hiç halim yok "
"Tamam gel buraya " dedi ve beni yatağa oturttu. Bende onun dediklerine uydum.
Duştan sonra yatağa uzandım ve yaptıklarımı düşündüm. Bir günde ne kadar şey yaşadım gerçekten ben bile anlamadım. Babama mesaj atmak istedim ama elim bir türlü telefona gitmedi. Hem mesaj atsam bile ne diyecektim ki ?
Poyraz ateşimin olduğunu söyledi ve bana nane limon kaynattı. Ondan sonra da mercimek çorbası getirdi.
"Herşey için teşekkür ederim Poyraz "
"Önemli değil kuzum. Sen iyi ol o yeter "
"Poyraz şu cio varya Adnan o ferketmiş benim imzamı onu arayıp teşekkür etsem senin için bir sorun olur mu ?"
"Arama şimdi senin iyi olmadığını öğrenirse buraya gelir bir de onunla uğraşmayalım "
"Haklısın. " yaklaşık 2 dakika sonra midem bulandı ve koşa koşa lavaboya gittim. Poyraz arkadan saçımı tutuyordu.
"Aşkım ne oldu ?"
"Bilmiyorum galiba grip oldum "
"Sabah oldu mu ?"
"Evet hemde 2 kere "
"O zaman olabilir sen kendine dikkat et "
Kafa salladım sadece.
"Yarın gitmiyorum senin yanında kalıcam "
"Ya hayır benim yüzüme senin işin aksamasın "
"Deli misin senden önemli değil herhalde sus şimdi yat sadece hem aklıma gelmişken sen Burus işini nasıl hallettin ?"
"Sadece fazla çevrem geniş "
"Neyse şimdilik öyle olsun "
Yatağa tekrar uzandım Poyraz da yanıma uzandı ve bana koskocaman sarıldı. Sarılırken de karnıma dokunuyordu. Bu beni biraz gıdıklandırdı.
"Napiyosun Poyraz ?"
"Hiç sadece bir gün burada olacak çocuğumuzu hayal ediyordum. "
Sadece güldüm ve bende hayal etmeye başladım.
"Bugün ne kadar değişik bir gündü demi Poyraz ?"
"Evet bir imza seni nerelere getirdi. Sesiniz tüm evi doldurdu. Yanınıza gelicektim annem (Deniz in annesi ) mani oldu izin vermedi "
"Sorun değil iyiki de gelmemişsin. Çünkü babam o sinirle sana da zarar verebilirdi"
"Aşkım benim seni çok seviyorum "
"Bende bitanem " dedim ve tekrar sarıldım Poyraz a .
Kafamı Poyraz ın omzuna koydum ve babamın bana dediklerini düşündüm.
Sonra Masal beni aradı. Onlar da haberi almışlar.
"Alo kuzum sen iyi misin ne oldu sana ?"
"İyiyim şuan Masal sorun yok "
"Ya deli misin o kadar bağırmış sana baban "
"Masal iyiyim işte. "
"Gelelim mi yanına ?"
"Valla iyi olur ya gelin " .
Poyraz a baktığımda oda mutluydu.
"İyi o zaman sende iyi olduğuna göre ben gelecek oburlar için abur cubur falan alayım sende mısır falan patlat "
"Tamam anlaştık. Poyraz saçların hala nemli hava soğuk saçlarını kurula öyle git üstüne de ceket değil mont giy "
"Tamam canım hallederim ben " dedi beni öptü ve gitti.
O gittikten sonra bir kez daha bulanan midem ile tekrar lavaboya gittim. Sonra da üstüme bir eşoftman takımı giydim. Saçlarıma da bir bandana taktım ve mısır patlatmaya başladım.
Sonra birden aklıma babam geldi bende Duru yu aradım.
"Duru babam nasıl ?"
"Valla şuan sana hala sinirli. Doktorla konuştuk fazla sinir iyi değilmiş kalbe zarar verebilir dedi "
"Tamam Duru teşekkür ederim "
"Tamam kuzum görüşürüz " dedi kapattı bende işlerime devam ettim.
Bizimkiler geldi gitti yaklaşık 2 saat bizde oturdular. Yanlarında tekrar bulantılarım başladı ve yarın Masal ile doktora gitmeye karar verdik.
Etrafı topladıktan sonra odamıza çıktım. Poyraz yatakta uzanıyordu. Bende yanına yattım.
"Seni çok seviyorum Deniz "
"Bende seni çok seviyorum aşkım "
"İyi gecelerr " dedi ve öptü beni.
"Sanadaaa " dedim ve kendimi uykuya bıraktım.
ÇOK ŞÜKÜR TERKAR YENİ BÖLÜM GELDİ. DURU İLE KONUŞMALARINI EN AZ 20 KERE YAZDIM. ÇÜNKÜ SİLİNDİ.
NEYSE UMARIM BEĞENİRSİNİZ. SİZLERİ ÇOK SEVİYORUM DİĞER BÖLÜMLERDE GÖRÜŞÜRÜZ.
YORUM VE VOTE ATMAYI UNUTMAYIN LÜTFEN.
