twentieth day

3.4K 357 48
                                    

october: 10 gün kalmış.

october: Avuçlarım kaşınıyor.

ivy: istekten mi yoksa hevessizlikten mi?

october: Bir iki duygusal an yaşadık diye vazgeçeceğimi mi düşünüyorsun, Ivy?

october: Seni öldüreceğim.

october: Bunu sana 20 gün önce de söylemiştim, şimdi de söylüyorum. Bundan kaçamazsın.

ivy: kaçmak istediğimi kim söyledi?

ivy: ben de yoruldum

ivy: ölmek istiyorum

ivy: ama endişeleniyorum

ivy: seninle ilgili

october: Aklımı kaybedeceğimden falan mı korkuyorsun?

october: Hah, o çoktan gitti bile. Peşinden gitmek için fazla yorgundum, kaçırdım.

october: Ups.

ivy: hayır, october

ivy: aklını kaybedişin, kaybediyor oluşun ya da kaybedecek oluşun önemli değil

ivy: hepimiz bir miktar da olsa deliyiz zaten

ivy: endişeleniyorum çünkü bunu atlatamayacağından korkuyorum

ivy: sen soğuk kalpli bir katil değilsin

ivy: merhametsiz değilsin

october: O geçmiş zamandı. Yıllar önceki halimden bahsediyorsun. Sen Oct'u tanıyorsun, Ivy. Ben artık o değilim.

october: Değiştim.

ivy: evet, bunu söylemiştin

ivy: ama hiç kimse tam olarak değişemez, tamam mı?

ivy: beni öldürebilirsin

ivy: öldüreceksin de, vazgeçmeyeceğini biliyorum

ivy: ama bunun üzerinde bırakacağı etkiden korkuyorum

ivy: sen ölmeyi hak etmiyorsun

ivy: hele kendi ellerinle

ivy: bunu yapma

october: Evet, bunu dün de söylemiştin. Ve ben de umrumda olmadığını söylemiştim.

ivy: siktiğimin hayatını biraz umursasana!

ivy: sen değerlisin

ivy: bir daha dünyaya gelmeyeceksin, october jareau

ivy: o yüzden yaşa

ivy: annen için yaşa

ivy: sarah için, chloe için

ivy: benim için yaşa

ivy: bizim yaşayamadıklarımızı ve asla yaşayamayacaklarımızı yaşa

october: Çoktan ölmüş gibi konuşuyorsun ama daha 10 günün var, Ivy.

ivy: ben zaten yaşayan bir ölüyüm

october: Hayat seni nasıl böylesine yordu, bir türlü anlayamadım...

ivy: işte senin sorunun

ivy: kötü şeylerin sadece sana olduğunu sanıyorsun

ivy: sanki hepimiz harika hayatlar yaşıyormuşuz da bir tek seninki berbatmış gibi

ivy: acı çeken tek kişi sen değilsin

ivy: amacım acını dalgaya almak değil, çok kötü şeylerin üstesinden geldiğini biliyorum

ivy: ama ben de kötü şeyler yaşadım

ivy: hayatım bir peri masalı gibi değil

october: Anlatsana.

ivy: ne?

october: Öyle içli konuştun ki merak ettim. Ne oldu sana?

ivy: boşver

october: O zaman olduğumuz yere geri döneriz.

october: Ben de hayatı berbat olan tek kişiymiş gibi davranmaya devam ederim, Prenses Ivy Prentiss.

why try |gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin