twenty first day

3.5K 374 51
                                        

ivy: benimle ilgili her şeyi bildiğini söylemiştin, değil mi oct?

october: Ben harika bir hackerım. Muhtemelen biliyorum.

ivy: aynen.

ivy: o zaman anlatmak üzere olduğum şeyleri zaten biliyorsundur

ivy: ama ben yine de anlatacağım çünkü sen olayın sadece 'hack' kısmını biliyorsun

ivy: gerçek halini değil

october: Yani yaşadığın kötü şeyleri anlatmaya karar verdin?

october: 9 gün kaldı, prenses. Acele etmelisin.

ivy: bana prenses demekten vazgeç

october: Sen bana Oct demekten vazgeçtin mi?

ivy: eh, gayet adil

ivy: neyse, konuya girelim

ivy: hayatımın dönüm noktasından, her şeyin dibe inmeye başladığı yerden başlıyorum

ivy: 17 yaşında sarhoş ve ehliyetsiz bir şekilde araba kullandım ve bir araba kazasına sebep oldum

ivy: üç kişiyi öldürdüm, ayrıca bu kazada sağ bacağımı kaybettim

ivy: mahkemeden çıkan karar kesindi, ben suçluydum

ivy: ancak henüz 17 yaşında bir çocuk olduğum için resmi olarak bir yetişkin gibi yargılanamazdım, bu sebeple babamın ödediği kefalet sayesinde hapse girmekten kurtuldum

ivy: eve döndüğümde babam uzun süre boyunca benimle iletişim kurmadı, koskoca evde sanki yalnız başımaydım

ivy: çok yalnızdım, sonra sen de gittin

ivy: 19. yaş günümde babam bana bir yüzük hediye etti

ivy: bir evlilik yüzüğü

ivy: haberim olmadan, fikrim sorulmadan, zorla babamın ortağının oğluyla evlendirildim çünkü babam ortaklıklarının kesinleşmesini istiyordu

ivy: 19 yaşıma basalı henüz sadece birkaç gün olmuştu ve lanet olası bir düğünüm oldu

ivy: hiç kimse buna itiraz etmedi

ivy: fikrimi sormadılar, bunu istemiyor oluşum kimsenin umrunda değildi

ivy: evlendiğim adam 27 yaşındaydı

ivy: ben henüz 19 yaşındaydım, o 27 yaşındaydı, defalarca kez itiraz etsem de bunu dinlemedi

ivy: bu babamın çıkarları için beni ilk kez kullanışı değildi

ivy: evliliğimizin üçüncü ayında sevgili kocam arabasında ölü bulundu, kalbine isabet eden tek bir kurşun onu öldürmüştü

ivy: asla itiraf etmedi, ama eminim ki bunu babam yap(tır)mıştı

ivy: doğal olarak, kocam olduğu için, mirası bana kaldı

ivy: babam bu miras sayesinde oğlunu yeni kaybeden ortağının şirket üzerindeki hissesini satın aldı

ivy: adam kendi parasıyla kendi işinden olmuştu

ivy: bundan kısa bir süre sonra kaçırıldım, bunu yap(tır)an kişi o adamdı

ivy: muhtemelen babamın fidyeyi ödeyeceğini düşündü ama bu asla olmadı

ivy: beni boş bir depoda bırakıp yangın çıkardılar

ivy: az kalsın ölüyordum, sağ kulağımda %80'lik bir işitme kaybı oluştu

ivy: ayrıca sağ akciğerim büyük miktarda zarar görmüştü

october: Neden hepsi sağ?

ivy: ne?

october: Sağ bacağın, sağ kulağın, sağ akciğerin.

ivy: bence hayatımda seni suçlayabileceğim tek şey bu

ivy: çünkü sağ omzumda bana hediye ettiğin ilk şeyin dövmesi var

october: Çilekli milkshake?

ivy: çilekli milkshake.

why try |gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin