Normal hissettiğim son an 13 yıl önceydi. Sanırım 6 yaşındayım. O zamanlar annem ile babam yaşıyordu tabi.Belki de bu yüzdendi normal hissetmem. Çünkü onlarda benim gibiydi. En azından böyle hatırlıyorum. Onları hatırlamak gittikce zorlaşıyor. Benim gibi derken doğa üstü güçleri kastediyorum. 3 yaşından beri bu içgüdülerle yaşıyorum. Peki telekineziye inanır mısınız? İnanmayın. Çünkü bu terim kesinlikle bizim tarafımızdan kendimizi kamufile etmek için uyduruldu. Ve siz yüzyıllar boyunca bizimle birlikte yaşıyorsunuz. Yani ben böyle biliyorum bana anlatılan her şey bu.Şuan 19 yaşındayım bir çok şey biliyorum ancak öğrenmem gereken daha tonla şey var.
Anlatmaya annem ile babamın öldürüldüğü gün ile başlayacağım. Çok net hatırlayamasamda o gün ailecek pikniğe gidecektik. Her şey hazırdı. Annem bağcıklarımı bağlamaya çalışıyordu. Ben ise kaçıyordum. Babam çoktan arabaya binmiş bizi bekliyordu. Bağcığıma basıp düştüm. Dizim yaralananmıştı. Annemle içeri girdik pansuman yapmak için. O an bir silah sesiyle irkildik. Annem o hep merak ettiğim kapısı kilitli odaya soktu beni ve
"Şimdi beni çok dikkatli dinle tatlım. Hani soruyordun ya ben neden kreşe gidemiyorum diye işte o sorunun cevabı; sen farklısın Likya o diğer çocuklar gibi değilsin. Kreşe gittiğin ilk gün sinirlendiğinde bütün pencerelerdeki camlar kırılmıştı hatırlıyor musun? İşte onu sen yapmıştın tatlım.Baskaları bunu öğrenirse zarar görürüz. Biz diğer insanlardan farklıyız. Ve bunu kimse bilmemeli onlar buna telekinezi diyorlar ama aslında ne olduğumuzu bilmiyorla-"
Evimizin kapısı gürültüyle açıldı.
"Şimdi gitmem gerek tatlım sakın buradan çıkma ve güçlerini kullanmamaya çalış"
Bana anlattıklarından tek kelime dahi anlamamıştım. Güçlerimi kontrol edemiyordum ki birden oluyorlardı işte.Herkes yapabiliyor sanıyordum. Küçücük odada bir bavuldan başka bir şey yoktu. Korkmaya başlamıştım.
kimdi o dışardakiler ve neden kapana kısılmış gibi hissediyordum. Babam nerdeydi?
Dışarıda ki kavganın büyüklüğü gelen seslerden anlaşılıyordu. 20 dakika sonra sessizliğe boğuldu etraf. Odadan çıktım. Oturma Odasına geldiğimde kimse yoktu. Ama yerlerde o kadar cok kan vardı ki..İşte bu görüntü beni her gece uykumdan çığlıklarla uyandıran kabusum olacaktı.
Saklandığım odaya geri döndüm ve kapıyı kilitledim. Annem nerdeydi? Ne yapmam gerekiyordu?
Gözüm o bavula takıldı. Açtım. İçinde bir sürü para ve kitap vardı. Kitapların hepsi insan telekineziyle ilgiliydi. Kitapların başlıklarını okuyabiliyordum çünkü annem okumayı çoktan öğretmişti bana. Ama öğretmediği tek şey vardı. Güçlerimi kullanmak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kimsesiz
Science FictionO asla böyle olsun istememişti. Ama o Kimsesiz'di. Yalnızlık onun kaçınılmaz kaderiydi.♧ Herhangi bir oyuncu eklemedim tamamen hayal gücünüze bırakıyorum. Beğenmeniz dileğiyle..