Efe gideli 2 hafta oldu. 3.koridor 2.bölümdeyim. Yani eğitimim tamamen bitmek üzere. Günler çok güzel geçiyor. Yiğitin beni 1.koridordaki eğitmenlik çalımalarına katma çabalarından bahsetmişmiydim. Çömezleri yani yeni gelenleri -yiğit onlara öyle diyor- birlikte eğitiyorduk. Seviyem baya yükseldi yani. Böylece artık görevlere bende gidebileceğim. Ha bu arada zayıf noktalarımdan birini kesin kes öğrendik. Elektrik. Evet. Elektrik. Erdem Cemrenin beni durdurmak için toxicofera değilde elektrik kullanmasından Cemre'nin de zayıf noktalarımdan birini biliyor olduğunu söyledi. Anlatmadan geçmek olmaz. Toxicofera normal bir TK'yı etkisiz hale getiren madde. Süpermen için kripton neyse TK'lar içinde toxicofera o. Zehir veren anlamına geliyormuş ayrıca bir yılan türü. Erdemin anlattığına göre bizim varlığımızı farkeden insanlar laboratuvarlarında üretmişler bu maddeyi. Bizler hakkındaki araştırmaları hala devam ediyormuş üstelik. Ne var biliyor musunuz? Fazla merak iyi değildir..
Neyse ansiklopediye bağlamıyım şimdi. Elektrik üzerinde Erdemle her gün çalışıyoruz ama nafile. Aa durun bir dakika çok önemli bir şeyi anlatmadım. Eminim Abgunu nasıl yendiğimi merak ediyorsunuzdur. Baya çekişmeliydi doğrusu. Tamamen gerçek bir dövüş olduğundan ikimizinde yüzü kanlar içinde kalmıştı. En son attığı yumrukla kendimi yerde buldum. Her ne kadar minyon tipli küçük bir adam olsada darbeleri bir o kadar güçlüydü. Emin olabilirsiniz.Yerden kalkmadım. Nakaut olduğuma emin olunca dikkati benim üzerimden seyircilere kaydı. Ama yaptıklarım taktikten başka bir şey değildi. Boş bir anını yakalayıp boğazına doğru güçlü bir tekme attım. Sonra bayıldı işte. Yiğit bir teşekkürü haketmişti. Abgunun o kuul dövüşçü tavırlarını kıran kişi olmak gibisi yoktu. Ayrıca o andan itibaren saygı duyulan biri olmuştum. Üst seviye TK'lar sözlerimi dikkate alır olmuştu. Hayat güzeldi yani. Efeyle de bir Erdeme rapor vermek için aradığında konuşuyorduk. Bu görev ona tatil gibi gelmişti sanki. Bir dediğini iki etmiyorlarmış orda. Sesi çok iyi geliyordu. Orda ona ne yaptılarsa sık sık espri de yapıyordu. Karşısındakini güldürmeden kapamıyordu telefonu. Ama merkez 3 şebek kaldıramazdı. Onunla her konuştuğumda en az yarım saat gülüyorduk. Sanırım özlemiştim onu. O da beni.
Sude de kendini baya geliştirmişti. 3.koridora geçmek üzere. Akıl okumayı şaşırtıcı derecede hızlı sökmüştü. 3 günde. Bu da onun güçlerinin baskınlığını gösterir. Aslında bu şey gibi. Hani bir inekle biraz takılırsan sen de yavaştan ineklemeye başlarsın ya. İşte bizim ilişkimiz de böyle bir şey oldu. Neyse bu kadar böbürlenme yeter. Meteye gelirsek mete yine aynı kendini beğenmiş mete. Yine merkezin 1.şebeğini oynuyor. Canı sıkılırsa benimle uğraşıyor öyle işte. Ha yeni dostumdan söz etmeyi unuttum. Gerçi pek yeni sayılmaz ama. Yiğitle aramız çok iyi. Abi kardeş gibiyiz. Eğer zaman bulursak oturup sohbet ediyoruz bulamazsak da dövüşürken konuşuyoruz. Antremanı eksik etmemeli tabi. A bir de bu gün yiğitten bir söz aldım. Erdemle olan çalışmamdan sonra şehir merkezine pizza yemeğe gideceğiz. Arada bir böyle insan hayatına karıştıklarını bilmiyordum. Ama iyi fikirmiş. Kafa dağıtmak için yani. Ama önce bir haftalık rutinim olan zayıf nokta çalışmam için Erdeme uğramam lazım. Erdemin odasına girdim. Hafiften göbekli bilgin yöneticimiz her zamanki gibi koltuğuna sinmiş masasının üstündeki laptopuna dalmıştı. Sağ elindeki kupadan odaya iğrenç bir koku yayılıyordu. Ne içiyordu o öyle? Iyykk.
" Özel yapım bir çay kokusunun böyle olduğuna bakma. Bir bardak ister misin?" onu asla asla ve asla içmem diye düşündüm ama aklımı istediği zaman okuyabilirdi.
"Teşekkürler. Almayacağım." dedim kibarca. Karşısındaki deri koltuklardan birine yerleştim. Ah lanet . Deri gıcırdamasından nefret ettiğimi söylemiş miydim? Erdem dünkü, dünkü, dünkü ve dünkü gibi zayıf noktamı psikolojik olarak yenmem için konuşma yapacaktı. Tam o sıkıcı konuşmasına başlayacaktı ki odanın kapısı telaşla açıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kimsesiz
Science FictionO asla böyle olsun istememişti. Ama o Kimsesiz'di. Yalnızlık onun kaçınılmaz kaderiydi.♧ Herhangi bir oyuncu eklemedim tamamen hayal gücünüze bırakıyorum. Beğenmeniz dileğiyle..