Başımdaki ağrı beni öldürmek üzereyken uyandım. Sersemleşmiştim. Ama bembeyaz bir odanın içinde olduğumu anlamıştım. Yavaş yavaş görüşüm netleşti. Sakinleştiricinin etkisi hala geçmemişti galiba. Hareket etmeye çalıştım ama kollarımda kelepçeye benzer bir şey vardı. Güçlerimi kullanıp çıkarmayı deneyecekken kelepçeden gelen elektrik şokuyla sarsıldım. Ne yani her gücümü denediğimde çarpılacak mıydım? Bu kadar uğraş ne içindi? Kafaya tek kurşun yetmez miydi? Bir elektrik şoku daha vücuduma yayıldı. Her gücümü kullandığımda değil dakikada bir şok veriliyordu bana. Benden bu kadar mı korkuyorlardı? Ben o kadar güçlü müydüm? Hayır değildim. Yanlış kişiyi kaçırdıklarına emindim. Bir şokla daha sarsılıp düşüncelerimden ayrıldım. Elektriğin bu kadar acı vereceğini bilmiyordum. Acıyı hafifletmek için dikkatimi dağıtmalıydım. Odayı incelemeye başladım. Tımarhane gibiydi. Bembeyazdı. Bu gitgide sinirimi bozmaya başlamıştı. Karşı duvarda da delikler vardı kelepçeleri monte etmek içindi galiba. Üçten fazlaydı. Demek ki sadece benim peşimde değillerdi. Ben onlar için sıradan bir tutsaktım. O anda içeri Efe girdi.
" Ooo hanımefendimiz uyanmışlar!"
Beni kandırmıştı. Nasıl bir insandı bu böyle. Sonra devam etti
"Sakinleştiricinin etkisi geçti mi?"
Cevap vermeyecektim. Ne derse desin.
" Cevap ver bana!"
Yaklaşıp çenemden tutup yüzüne bakmamı sağladı. Tutmaya devam ederse sonraki elektrik şokuna yakalanabilirdi. Ben de yakalanması için yüzüne bakmadım. Bu sefer boğazıma yapışmıştı.
Gelen elektrik şokuyla elini çekmesi bir oldu. Canı baya yanmış olmalı ki anında küfürü savurdu. O ara gözüm kapıya gitti. O teyze bozuntusu bizi izliyordu. Göz göze gelince gülümsedi kapıyı kapayıp gitti.
Efe kapıya doğru baktı. Sonra birkaç saniye bekledi.Tapuklu ayakkabı yankıları kayboldu. Bu arada bir elektrik şoku daha kollarımdan vücuduma yayıldı. Kollarım kızarmıştı artık. Sonra sordu.
"Şunun voltajını biraz indirmemi ister misin?" kafasını kelepçelere doğru sallayarak. Ne yani nolmuştu böyle 2 dakikada değişmiş. Kibarcığa bağlamıştı.
Sonra gülümsedi ve
"Kibarcık mı?" bu sefer sesli güldü. Aklımı okumuştu. Nerden kapatılıyor bu şey kahretsin.
"Aklının okunmasını istemiyorsan bir duvar oluşturmalısın. Oluşturduğun duvar senin bir parçan olmalı."
" Akıl nasıl okunur bunu söyleseydin daha yardımcı olurdu."
"Bunun için biraz erken. " Zaten daha ne kadar yaşayacağım belli değildi. Karşıma geçmiş erken diyordu. Dalga mı geçiyordu. Yine.
Yüzüme pişmanlıkla baktı. Yine aklımı okumuştu. Ölmemi istemiyor muydu? Saçmalık!
Duvarımı oluşturdum. Çok kolay olmuştu. Göz kırpmak gibi. Sonra duvarımda bir şeyler hissettim. Efe aklımı okumaya çalışıyordu. Sonra şaşkın bir şekilde sordu.
"Duvarını mı oluşturdun?"
Ağzı açık kalmıştı.
"Se-sen nasıl?"
Omuz silktim. Gözleri deli gibi açılmıştı. Dakikada bir elektrik şoku yemesem kahkahalara boğulabilirdim.Bütün karizması yerlerdeydi.
Sonra hızla kapıya yöneldi.Kapıyı açınca bağırdım.
"Bekle ! bu ne anlama geliyor?" duraksadı. Sonra devam ettim.
"Yani bu kadar çabuk duvar ol-"
Açtığı kapıyı hızla kapatmıştı. Sanki dışardakilerin duymasını engellemeye çalışır gibi.Hızla yanıma gelip önüme çömeldi.
" Bu duvar oluşturma meselesinden kimseye bahsetme. Zaten duvar oluşturmayı da öğrendin kimsenin aklını okumasına da izin verme"
" Neden?! Lanet olsun neler oluyor?"
" Bunu öğrenirlerse seni hemen öldürürler. Zaten senden şüpheleniyorlar. Duydun mu bunu saklamak zorundasın?"
"Neyi ?!"
" Gerçekten ne olduğunu bilmiyor musun?
"Senin gibi eğitilme-"elektrik şoku sözümü kesti.Yüzümü acıyla buruşturdum. Sonra bu cümleyi söylemek istemediğimi farkettim.Devam ettim
"Bilmiyorum. Ne olduğumu bilmiyorum!" dedim sesimi yükselterek.
Efe tam ağzını açtığında topuklu ayakkabı sesleri duymaya başladık. Teyze bozuntusu geliyor olmalıydı. Sonra kulağıma hızlıca fısıldayıp dışarı çıktı.
" Sen bir UTK sın" UTK da neydi? TK nın telekinezinin kısaltması olduğunu biliyordum ama o U ne anlam katıyordu? Bunu neden saklamalıydım. O insanlar UTK dan korkuyorlar mıydı. Bu yüzden miydi öğrendiklerinde beni öldürecek olmaları. Peki ya bunların hepsi Efenin oyunuysa?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kimsesiz
Science FictionO asla böyle olsun istememişti. Ama o Kimsesiz'di. Yalnızlık onun kaçınılmaz kaderiydi.♧ Herhangi bir oyuncu eklemedim tamamen hayal gücünüze bırakıyorum. Beğenmeniz dileğiyle..