Umudunu

354 43 2
                                    

Yorumlarınızı çok merak ediyorum. Ayrıca hikayeme devam edip etmemeye de karar vermedim daha. Yorumlara ve votelere göre bakıcam. Neyse çok konuşmuyum. İyi okumalaar:DD

Odada tek başıma kalmıştım yine.Dışarıdan kavga gürültü sesleri geliyordu. Ve ses gittikçe yaklaşıyordu.Kapı açıldı.İceri beni yakalayan adamlarla 30 yaşlarında bir kadın girdi. Kadın bana bakınca donakaldı. Adamlar onu da benim gibi kelepçelere bağladılar. Sonra da çıkıp gittiler.

"Mekselina"

"Ne"

"Adım Mekselina" buralara çok alışkın gibiydi ya da buraya geleceğini biliyormuş gibi.

"Ben de Likya"

Kafa salladı. Pek konuşan tiplerden değildi galiba.

" Akıl okumayı biliyor musun ?" Bu da nerden çıkmıştı şimdi.

" Hayır "

" Akıl okumak için karşıdan gelecek cevabı beklememelisin. O ne hissediyorsa aynısını hissetmeye çalış.Karşındakinin düşüncelerini tahmin etmek gibi ya da onun düşüncelerini kendi aklına aktarıyormuşsun gibi hissetmelisin. Bu bizim gibiler için bir içgüdü gibi bir şey zaten. Hadi denesene." dedi kafasını kendine doğru sallayarak.

"Şuan çok yorgunum va canım çok yanıyor“ diyebildim. Dediklerini aklıma kazımaya çalışıyordum. Ayrıca UTK olduğumu öğrenmemeliydi.

" Peki TK mısın UTK mı?" Güldü sonra devam etti.

"Bu nasıl bir soru ya tabiki TK sın. UTK olsaydın ya ölüydün ya da buradan çoktan kaçmıştın."dedi kederli bir şekilde. Vazgeçtim bu kadın çok konuşan tiplerdendi. Önyargıya hayır!!

"Onlara çok özeniyorum biliyor musun? İstedikleri zaman yağmur yağdırabiliyorlar ya da  rüzgarın çıkmasını sağlayabiliyorlar. Şaka gibi değil mi? Hiç bir UTK ile katşılaştın mı?"

Nerden çıkmıştı bu UTK muhabbeti. Bir insan tanımadığı biriyle UTK lar hakkında neden konuşurdu ki?

"Hayır" dedim.

"Normaldir. Zaten çok nadir görülürler türümüzde. Sayıları çok az. "

Bu kadın neden ansiklopediye bağladı acaba bunun bir kapatma düğmesi yok mu? Benim ne olduğumu anlamış mıydı? Onu mu ima etmeye çalışıyordu. Bana neden UTK ile ilgili bilgi vermeye çalışıyordu.

Sonra beyaz önlüklüler ve Efe geldi. Testleri Mekselinanın üzerinde deneyeceklerdi.

Benim için hazırlanmış olan yeşil sıvı dolu şırıngayı sapladılar koluna hiç karşı koymamıştı.Efenin aklını okumaya çalıştım. Duvarını çoktan oluşturmuştu. Ama yüzünden her şey anlaşılıyordu.

Mekselina için endişeleniyordu. Bütün tutsakların üzerinde oynadığı bir numara mıydı bu endişelenme olayı? Akıl okumayı da öğrendiğime göre yakında anlarım kafasında neler dönüyor. Beyaz önlüklüler ve Efe çıkınca bizimki kafa bulmuş haliyle anlatmaya başladı. Ne enjekte etmişlerdi ona böyle?

" Mesela UTK lar cisimleri bizden çok daha hızlı hareket ettirebilirler. Sadece düşüncelerinden geçirmeleri yeterli. Hava akımlarını bile kontrol edebiliyorlar aklın alıyor mu?"

" Hayır." Bunların hiçbirini şimdiye kadar yapmamıştım. Gerçi bu tarz güçlerim olduğunu da  bilmiyordum. Güçlerimi kullanmadan ölmek de istemiyordum.

"UTK lar hakkında hiçbir şey bilmiyorsun değil mi?" güldü. Yüzünde kederli bir ifade vardı.

Tuzak soru muydu bu şimdi?!

" Hayır." Kısa cevaplarımdan konuşmak istemediğimi anlamış olması lazımdı. Yoksa çok mu saftı?

"O zaman en bilindik özelliklerinden başlayalım. Mesela insanların düşüncelerini kontrol edebiliyorlar. TK larınkini bile! Ama bazı TKların doğuştan bağışıklıkları oluyor ya o ayrı.  "

Niye bana bunları anlatıyordu ki. Hayır yani halimden memnundum. Güçlerimin çeşitlerini öğreniyordum sonuçta. Ama biraz garip değil miydi güçlerime bu kadar ihtiyacım varken onun bana güçlerimi nasıl kullanacağımı anlatması.

Anlatırken kendinden geçiyordu. Onu inceleyip bana yapılacak olan ilaçların amacını çözmeye çalışıyordum. Ama o sadece içkiyi çok kaçırmış gibi duruyordu.Birde anlattıklarını kafama kazıyordum. Onlar burdan çıkış biletim olabilirdi.  Ya da ölüm fermanım.

" Sadece ne yapmaları gerektiğini söylemeleri yeter. "  Şimdiye kadar kimseye bir şey yapması için emretmemiştim. Sonra devam etti. Sesi boğuklaşmıştı.

" Kendine dikkat et. Sana bir şey yapmalarına izin verme. Sen çok önemlisin Liky-"

Sızmıştı. Hey Allahım. Ne için uyarmıştı beni.Düşünemeyecek kadar yorgundum.Sırtımı duvara yasladım. Kim bilir kaç saattir burdaydım. Kaç saattir elektrik şoku yiyordum.Gözlerimi kapattım. Biraz dinlenmeliydim. Elektrik şokuna rağmen.

Yaklaşık bir saat sonra kapı açıldı.Yarım yamalak olan uykumdan uyanmıştım. Beyaz önlüklüler ve Efe içeri girdi. Girer girmez Efenin yüzündeki kaslar gerilmişti. Mekselinaya doğru bakıyordu. Mekselinaya baktığımda tenin kireç rengine döndünü fark ettim. Beyaz önlüklülerden biri nabzını kontrol ediyordu. Sonra duygusuz bir sesle konuştu.

"Test başarısız."

KimsesizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin