6. bölüm- ÇARESİZLİĞİM

917 36 2
                                    

AYŞE'DEN

‘Sensiz her şey anlamsız. Bir başkaydı dünyam seninle. Şimdi yapa yalnızım çaresiz, eksik. Bırakmayacağını söylediğin ellerim bom boş zeytin göz. Üşüyorum. Sendin kalbimi ısıtan. Gittin şimdi üşüyorum.  Beraber yürüdüğümüz bu yollar aynı değil bana. Bazen seni gördüğüm zamanları hatırlıyorum. Nasıl heyecanlandığımı, nasıl saçmaladığımı, seni, bizi, yaşadıklarımızı her şeyi, her şeyini çok özlüyorum.  Biliyorum yoksun artık. Gittin. Beni bırakıp çok uzaklara gittin… ‘

Satırlarını yazdığım günlüğümü gözyaşlarımla ıslatıp kapattım. Bom boştu hayatım onsuz. Eksiktim. Elimi karnıma koydum. Artık ondan bana kalan tek şey bebeğimizdi. Onu koruyacaktım. Her şeyden herkesten. Bunun için ne gerekiyorsa yapacağım.

Bugün hastaneden çıkacağım.  İki haftadır hastanedeydim.  Psikiyatri ile de görüştürüldüm.  Neyse ki çıkıyordum artık.Bütün çocuklar ziyarete geldi. Annem ve babamla konuşup ikna etmeye çalıştık. Ben tekrar Poyrazın evinde yaşamak istiyordum ama onlar izin vermiyordu.

‘’kızım olmaz… Eve geliyorsun’’ dedi annem. Ben çileden çıkmıştım artık.

‘’gelmiyorum. Ben poyrazın evine gideceğim’’ diye sesimi yükselttim. Hastane odası bizim sesimizle doluyordu. Bu kez babam girdi işin içine.

‘’sana bizle geliyorsun dedik’’ diye bağırdı. Ondan nefret ediyordum. Anlayışsız, bir adamdı babam. Hep babasıyla iyi geçinen kızları kıskanmıştım. Gözlerimden sessizce süzülen yaşı hissettim. Dayanacak gücüm kalmamıştı. Çıldırmış gibi bağırmaya başladım.

‘’yeterrrrr.  Ben poyrazın evine gidiyorum. O yok biliyorum ama o evde kokusu, hatıraları var. Neden anlamak istemiyorsunuz. Poyraz yoksa bende yok um. En azından yaşamamı istiyorsanız onun hatıralarına sahip çıkmama izin verin’’ dedim. Babamın gözlerine baktığımda bir iki damlanın süzüldüğünü gördüm.  Şaşırmıştım babam ağlıyor muydu? 

‘’baba’’ dedim kırık sesimle. Yanıma yaklaşıp bana sarıldı. Saçımdan öptü.

‘’kızımmm…’’ dedi. O kadar derinden söylemişti ki… Şimdiye kadar hiç bana öyle seslenmemişti. Neden bana soğuk davranıyordu bilmiyordum ama ilk defa içten seslenmişti. Kızım demişti.

‘’baba’’ dedim hıçkırıklarım arasından.

‘’bana söz ver. Bir daha böyle bir şey yapmayacaksın. Bir daha kendine zarar vermeyeceksin’’ dedi boğuk sesiyle. Ağlıyordu. Benim babam, sert adam ağlıyordu.

‘’söz… Bir… Bir daha olmayacak’’dedim.

‘’tamam, kızım’’ deyip benden ayrıldı. Gözlerini sildi. Kereme döndü.

‘’oğlum kızım sana emanet’’ dedi.

‘’merak etmeyin Sinan amca ona gözüm gibi bakacağım.’’ Dedi Kerem.

‘’biliyorum oğlum’’ dedi babam. Annemlerle vedalaştıktan sonra çocuklarla araca binip Poyrazın evine yol aldık. Aklıma gelen fikirle Kerem e döndüm.

‘’Kerem, Poyrazın kaza yaptığı denize gidelim’’ dedim. Kerem kaşını kaldırıp bana baktı.

‘’lütfennn’’ dedim. Kafasını salladı. Yolda giderken beyaz gül aldık. Sahile gelince yavaşça araçtan inip yürüdüm.  Gözlerimden yine yaşlar süzülmeye başladı. Önde ben arkamda çocuklar deniz kenarında durduk. Düşünmeye başladım. İlk karşılaşmamızı, aşkımızı, onu kaybedişimi. İnanmak istemiyordum gittiğine. Üstüme giydiğim Poyrazın kazağına sarıldım. Onun kokusunu çektim içime. Gözlerimi yumup âşık olduğum simasını hayal ettim. Başıma gelenleri, kaybolduğum ve gelip beni bulduğu zamanları hatırladım. Çığlıklarımı duydum yine. Deli gibi bağırmak istiyorum. Her şeye kızmak istiyorum. Elimdeki gülleri birer birer denizin dalgalarına bıraktım.

‘’gitme desem de artık çok geç biliyorum. Gittin zeytin göz, beni koca bir boşlukta bıraktın. Ahh nasıl özlüyorum seni bir bilsen, bir duysan beni. Yalnızlığımı, çaresizliğimi bir anlasan.’’ Dedim gözyaşlarım arasından. Bir elimi karnıma koydum.

‘’hediyen burada zeytin göz. Beni hayata bağlaması için bıraktığın hediyen. Ona iyi bakacağım. Umarım sana benzer. Bakmayı özlediğim o zeytin gözlerinden umarım onunda olur. Seni çok seviyorum ve her zaman da seveceğim. Nerdeysen duy beni, hisset kalbimi, bende ki yerini unutma sakın. Bir gün çık gel aşkım. Kal yanımda yine gideceksen beni de al…’’ deyip kalan gülleri de bıraktım denize.

‘’HOŞCAKAL ZEYTİN GÖZ’’ deyip arabaya koşmaya başladım. Burada onu bırakmak acı veriyordu bana.  Nefes almamı sağlayan tek gerçeğimdi çünkü. Şimdi ise onu o soğuk sularda bırakıp ardımı dönüp gidiyordum. .

NE OLUR GİTMEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin