AYŞE’DEN
Artık şu koca dünyada bebeğim ile sadece ben vardık. Yalnızdık. Âşık olduğum adam yoktu. Ölmüştü. Beni siyah dünyada yapa yalnız bıraktı. Yanımda yok, geçecek dediğin her kötü günüme rağmen geçecek dese de geçmiyor hala. Beni puslu karanlıkta bıraktı. Ömrümdü o benim ama giderken ömrümü de alıp gitti. Onunla gezdiğimiz ormanlı yolu yürümeye başladım. El ele burada beraber yürürdük.
(‘’ zeytin göz sen beni ne kadar seviyorsun?’’ diye sormuştum merakla. Önce bir kahkaha atmıştı. Bense gülüşüne âşık olduğum için dikkatle onu izliyordum.
‘’hımmm… Bir düşüneyim.’’ Demişti ukalaca. Bende somurturken birden kollarımdan tutup yüzümü yüzüne yaklaştırdı.
‘’sen benim ölsem bile içimde taşıyacağım tek gerçeğimsin. Sen bensin. Sen olmazsan ben olmam. Sen gidersen benden geriye hiçbir şey kalmaz. Sen benim deliler gibi âşık olduğum tek kadınsım. Benim kadınımsın’’ deyip dudaklarını dudaklarım ile birleştirdi. Kalbim teklerken mutluluktan gözlerimden yaşlar firar etti.)
Bu anım gözlerimde canlanırken yavaş adımla her zaman oturduğumuz banka oturdum. Üzerine kazılı olan isimlerimizin üzerin de elimi gezdirirken bir yandan da gözyaşlarım yanaklarımdan süzülmeye devam etti. Ve yine anımız canlandı gözlerimde…
( ‘’dudaklarımız ayrılınca gözyaşlarımı silip alnımdan öptü.
‘’ben sana deliler gibi aşığım ‘’ dedim.
‘’hımmm… E zaten delisin’’ deyip kahkaha atmaya başladı. Bende somurturken bir tane göğsüne vurdum. Kalbini tutup ‘’ahhh… Ben sana kaç kez diyeceğim. Kalbimden vurma. Orada sen varsın.’’ Deyince sımsıkı sarıldım.
‘’sakın beni bırakma Poyraz.’’ Dedim. Neden böyle hep ayrılık hissi yaşadığımı hiç bilmezdim. Sanki her an onu kaybedecek mişim gibi içim sızlardı.
‘’düşünmem lazım ne de olsa ben meşhur playboy Poyraz ÇAĞIRANIM’’ deyip önünde koşarken bende onu kovalıyordum. Çok gıcıktı ama ben bu gıcığı ölesiye seviyordum.
‘’gıcıkkkkkk…’’ diye bağırırken peşinde koşturuyordum. Ayağım takılıp yere düşünce hızla bana geri dönüp döndü. Kolumdan tutarken ‘’aşkımmm… İyi misin? Neren acıyor? Of eksi k aklım bilmez misin sakar bu kız. Niye koşturuyorsun’’ deyince dudağımı büzünce dudağını ısırarak güldü.
‘’yine pot kırdım galiba’’ deyip beni kucağına aldı. Bende homurdanıyordum. ‘’sakarmışım. Sensin sakar uyuz ne olacak…’’ diyordum. Kucağında beni döndürerek yürürken kahkahamız havada uçuşuyordu. Banka oturunca cebinden çakıyı çıkarıp adımızı yazdı. Sonra da bana ciddi bir ifade ile dönüp ‘’bizim aşkımız var oldukça burası bizim yerimiz.’’ Dedi. Bende gülümseyip elimi yazının üstünde gezdirirken ‘’o zaman sonsuza kadar burası bizim yerimiz…’’dedim. Beni etkileyen bakışlarını atarken eğilip dudağımdan öptü. Bense gözümü kapatıp sadece onun sıcaklığını hissediyordum.)
Hıçkırarak ağlıyordum. Neden ayrı kalmıştık. Şu an bizim mutlu olmamız gerekmemiydi. Ellerimi sımsıkı tutup beni buraya onun getirmesi gerekmez miydi? Neden yalnızım ben? Neden onsuzum?
‘’çok özledim seni aşkım. Ben Poyraz Çağıranım diye kendini beğenerek havalı yürümeni, peşinden koşturmamı, seni bir kızla görünce deli gibi kıskanmayı, her şeyini çok özledim.’’ Diye haykırmaya başladım. Omzumda hissettiğim elle başımı yavaşça kaldırıp beni benden alan zeytin gözlerine baktım.
‘’zeytin göz’’ diye şaşkınca bakıyordum.
‘’üzülme demedim mi sana ben? Aşkım bebeğimizi düşün. Ben hep burandayım’’ dedi elini kalbimin üstüne koyarak.
‘’Poyrazzzz… NE OLUR GİTME…’’ dedim ağlayarak. Eğilip alnımdan öptü.
‘’ biliyorsun gitmem gerek. Hoşça kal sevgilim…’’ deyip orman yolunda yürümeye başladı. Yerimden ağır çekimle kalkıp bağırmaya başladım.
‘’ben sana ne dedim. Bu kez gelirsen beni de yanında götür’’ bir an durdu. Koşarak peşine düştüm. Elimi koluna uzattığımda içinden geçti. Şaşkınca ağlayarak ona baktım. Bana döndü.
‘’üzgünüm’’ dedi. Sadece bir kelime ÜZGÜNÜM… Bu benim acımı dindirmiyordu ki? Ben onsuz bir hiçtim. O yok olurken ben olduğum yerde diz çöküp bağırmaya başladım.
‘’GİTME… GİTME… GİTMEEEEEE’’ diye. Sol yanıma uzanıp kalbimi tutarak ağladım.
KEREMDEN
Ayşe yi eve getirdiğimizde uzunca konuştuk. Yakında karnı büyüyecekti. Hamile olduğunu ailesi öğrenirse ona çok kötü kızacaklardı. Özellikle babası, kapının önüne koyar evlatlıktan reddederdi. Bu yüzden onunla İtalya ya gitmeye karar verdik. Bebek doğduktan sonra kâğıt üstünde evlenecektik. Birkaç yıl sonra dönüp evlendiğimizi ve çocuğun benden olduğunu söyleyecektik. Okulumuzu bile ayarlamıştım. Özel bir okulda okuyacaktık. Ayşe işletme okumak istediğini söyledi. Ben yine mimarlık okuyacaktım. Neyse işte karar almıştık. Ayşe son kez Poyraz ile dolaştığı yerlere gitmek istedi. Onu götürdüm. Ama peşinden gitmemi istemeyip yolda yürümeye başladı. Meraktan duramayıp bir süre sonra kalkıp yürümeye başladım. Az ileride dizlerinin üstüne çöküp bağırdığını görünce yanına koşmaya başladım ama ben yetişene kadar yere yatmıştı. Başına gidip yüzüne baktığımda hala sayıklıyordu.
‘’GİTME… GİTME… POYRAZZZZ’’ diyordu. Kucağıma alıp arabaya doğru yürüdüm. Hiçbir zaman Poyrazı sevmekten vaz geçmeyecekti. Beni hiç sevmeyecekti. Bu benim içimi sızlatıyordu. Canım yanıyordu. Ben onu çok seviyorum. O görmese de duymasa da BEN AYŞE Yİ ÖLESİYE SEVİYORUM...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NE OLUR GİTME
Teen FictionAşk; huzuru, sevgiyi, mutluluğu aradıkları bir gemiydi. O gemiye yetişmek için çok çaba sarf ettiler. Umutlar kurup, bu umutlara sarıldılar. Ama hiç biri başlarına gelecekleri bilmiyorlardı. Geçmişlerinde ki hataların boğazlarına sarılıp dünyaları...