Yeni topluluğum ile birlikte binadan çıktığımız gibi koşmaya başladık. Aslında koşulması gerektiğini bilmiyordum, ama herkes koşmaya başlayınca ortama ayak uydurmak için koşmaya başladım. Tren istasyonunun altına geldiğimizde diğer herkes tırmanmaya başladı.
"Hadi Katy." dedi James. Bana tren ayaklarından birini gösterdi. Koşarak oraya tırmandım, James'te peşimden geldi. Raylarda durduk.
"Hadi gidelim!" diye bağırdı Korkusuz'lardan biri, tren rayıyla aynı yöne koşarken. Bende koşmaya başladım. Birkaç saniye sonra tren yanımıza geldi ve millet trene atlamaya başladı. İstemeden güldüm ve kendimi trenin içine attım. Birkaç saniye sonra James'te içeri girdi. Kahkaha atarak gülmeye başladım.
"Bu gerçekten..."
"İnanılmazdı." diye biri cümlemi tamamladı. Kafamı sesin geldiği yöne çevirdim. Aynı benim gibi esmer bir kız gülümsedi. "Ben Alice. Barışçıl."
"Barışçıl mi? Barışçıldan Korkusuzluğa geçen tek insan sen olmalısın." dedi James. Güldüm.
"Bu James, bende Katy. Memnun oldum." dedim ve elimi uzattım. El sıkıştık.
"Haydi gençler gidiyoruz!" diye bağırdı biri. Kalkıp kapıya baktım.
"Atlıyorlar!" dedim rüzgar suratıma vururken.
"Atlıyorlar mı!" diye bağırdı Alice.
"Hadi gidelim." dedi James ve bizi beklemeden kendisini karşıdaki çatıya attı.
"Hadi Alice." dedim ve geriye koşup bende kendimi attım. Birkaç saniye sonra Alice yanıma indi. İkimizde ayağa kalkıp arkamızı dönüp trene baktık.
"Hey, toplanıyorlar Katy." dedi James. Kafamı çevirdiğimde James Alice'i omzundan tutmuştu.
"Ben buradayım." dedim. James şaşkınlıkla yerinden zıplayarak bir adım geri gitti.
"Tanrım! Siz arkadan çok benziyorsunuz. Saç rengi, boy, kilo aynı." dedi. Alice ile birbirimize bakıp güldük. "Sadece surattan ayırt edeceğiz demek ki."
"Çömezler! Buraya!" diye bağırdı biri. Toplandıkları yere doğru ilerledik. Sarışın, kaşının üstünde iki piercing, ve boynunu kaplayan dövmeli bir adam konuşmaya başladı.
"Benim adım Eric. Korkusuzların liderlerinden biriyim. Ve burası da sizin giriş yolunuz. Eğer Cesur olmak istiyorsanız, aşağı atlayacaksınız." dedi.
"Aşağıda su yada bizi yakalayacak birşey var mı?" dedi bir çocuk. Gözlerimi konuşan çocuğa çevirdim, sonra lidere geri baktım.
"Bunu atladıktan sonra öğrenirsiniz. Kim birinci olmak ister?" dedi. Alice ve James'e baktım.
"Ben olurum." dedi Alice. James ile gözgöze geldik ve gülümsedik. Eric kaşlarını kaldırdı ve balkonun kenarından indi.
"Bir Barışçıl, hemde ilk atlıyor. Şaşırtıcı." dedi Eric ve ön tarafta durdu. Alice yavaşça kenara çıktı ve çok fazla dayanamadan kendini aşağı attı. Ufak bir çığlık duyduk. "Düşündüğümden kolay oldu. Kim ikinci olmak ister?"
"Ben olurum." dedim. Alice yapabiliyorsa, bende yapabilirdim.
"Yürü be Katy. Cesur ol." dedi James sırtımı patpatlarken. Kenara doğru yürüdüm ve üstümdeki hırkayı çıkardım. Eteğimi tuttum ve kenara çıktım.
"Bütün gün bekleyemeyiz acemi." dedi lider. Gözlerimi kısıp ona baktım. Gıcık şey. Derinbir nefes verdim ve kendimi aşağı attım. Birkaç saniye sürmesine rağmen mükemmel bir duyguydu. Bir anda kocaman bir ağa düştüm ve tekrar zıpladım. Zıplamam durduğunda kesilen nefesimi düzelttim ve ağın kenarını aşağı çeken adama doğru yuvarlandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korkusuz -Divergent/Uyumsuz Fanfiction-
FanfictionBu hikaye 2 bölümden oluşan bir Eric Divergent Fanfiction'udur. Hikaye içerisinde Arrow'dan da alıntılar vardır. 1. Kitap Katelyn her zaman Dürüstlük kurallarına göre yetiştirildi. Hayatı tamamen planlıydı, ailesi onun için bir hayat kurmuştu. Bir...