Korkusuz -Divergent/Uyumsuz Fanfiction-

23- Tanım: Üçüncü Teker

Multimedyada Alice ve Lola var!!! Ayrıca yeni Eric & Katy videomuz varr!!!!

Size o kadar dedim Eric'e kızmayın diye ama alıkoyamadım :D Bu bölümde neden kızmayın dediğimi göreceksiniz, Eric sevgiliniz olsaa sen bana güvenmiyomusun diye trip atma hakkı var valla :D

Bu bölümde EcErsoy'a yani en uzun yorumun sahibine gidiyor! Beni her seferinde o kadar mutlu ediyorsun ki! Çok ama çok teşekkür ederim birtanem.

Vote atan arkadaşlarımıza da teşekkür ediyorum, ve tabii yorum atan diğer arkadaşlarımıza da çok ama çok teşekkür ediyorum.

DilsahUlkeok

benannurr

HunterandWolfian

CemreGokce

divergentristobias

EbruDemirci4

B-T-4-6-

Edasogutlu

Eğer herhangi birinizi atladiysam cok ama cok özür diliyorum.

Hepinizi çoook çoook seviyorum. Hadi yeni bölüme geçelim.

-

-

-

"Acemi? Sen burada ne arıyorsun?" dedi Max kaşlarını çatarak.

"Ben..." Ne diyeceğimi bilemiyordum. Eric'e hesap sormaya geldim mi? Evet, bu işe yarardı ya zaten.

"Sen...? İsmin ne senin?" Eh, bu cevaplayabileceğim bir soruydu.

"Katy." dedim. Gözleri suratımda gezdi, sonra düşünür gibi bir noktaya odaklandı.

"Katy..." dedi kafasını hafifçe sallarken. "Bu seferlik birşey demiyorum. Seni burada bir daha görmeyeceğim." dediğinde içimde bir rahatlama oluştu, fakat hemen sonra Eric ve Lola aklıma geldi. Kafamı salladım ve merdivenlere doğru yürüdüm. En azından başım belaya girmemişti.

- LOLA'NIN AĞZINDAN-

Eric sinirli bir şekilde kahkaha attı.

"Demek doğru." dedi soğuk gözlerini bana dikerken. Eğer Alice istemeseydi kesinlikle bu adama yaklaşmazdım bile.

"Evet, James ve Katy... Başından beri birliktelerdi." dedim ve yalan söylediğimi anlamaması için dua etmeye başladım. Dürüstlükten gelmek bana kesinlikle avantaj sağlamıyordu ama Alice eğer yalan söylemeyi başarırsam kimsenin şüphelenmeyeceği konusunda emindi.

"Ve sende buradasın çünkü..." dedi Eric ve kollarını birbirine geçirdi. Mor saçımı geriye doğru attım.

"Eh, herkes için kazanç diyelim." dedim ve suratına yaklaşıp dudaklarına yapıştım. Kafasını geri çekmesin diye kolumu boynuna doladım ve sıkıca tuttum. Birkaç saniye tepkisiz kalsa da sonra karşılık vermeye başladı. Eli belimi buldu ve beni odasına çekip diğer eli ile kapıyı kapadı. Birkaç adım sonra birlikte kanepeye düştüğümüzde bacaklarımı iki yana açtım ve kucağına oturdum. Eric'in elleri sırtımda dolaştı ve sonra saçıma doğru yukarı kaydı. Tek eli saçımda gezindi. Aslında hoşuma gitmeye başlıyordu. Ama sonra Eric saçımı eline doladı ve sertçe kafamı geri çekip dudaklarımızı ayırdı.

"Sen benim ne kadar salak olduğumu zannediyorsun?" dedi dudaklarımızın arasında birkaç santim ara bırakırken. Nefesi suratıma vuruyordu ve gözlerinde alaycı bir soğukluk vardı.

"Ben.. be..." demeye çalıştım ama tepkisi saçlarımı daha sıkı çekip canımı daha çok acıtmak oldu. İstemeden ağzımdan minik bir çığlık kaçtı.