Dürüstlüğü bazı yerlerde Doğruluk ve Doğrucu diye yazmışım, kafanız karışmasın..
-
-
Bakışlarını üstümde hissederken birşey söylemeden geri döndüm ve ringe doğru yürüdüm. Kafamı Molly'nin oturduğu yere çevirdim. Bakışlarıyla sanki benim üstümden yedi kere kamyonetle geçiyordu. Ama ben birşey yapmamıştım ki. Kendimi kötü hissetmeye başladım ve onun yanına doğru ilerledim. Biri kolumdan tutup çevirdi.
"Şu an onun yanına gitmek istemezsin." dedi Dean. Kolumu kurtardım.
"Benim suçum değildi." dedim. Dean kollarını birbirine geçirdi ve bana baktı.
"Yine de. Hadi, Eric serbest olduğumuzu söyledi." dedi. Birlikte yatakhaneye doğru yürümeye başladık. "Eric'in seninle derdi ne cidden?"
"Bir bilsem." dedim yatakhaneye girerken.
-
Yemehaneden içeri girdim. Gözlerim Molly'yi arıyordu. Onu birkaç kişiyle otururken buldum. Ona doğru ilerledim.
"Hey, Molly, ben gerçekten..." dememle Molly hızla ayağa kalktı ve benimle burun buruna geldi.
"Seni geberteceğim. Eric'in altına yattığın için ayrıcalık tanınacağını sanıyorsan çok yanılıyorsun." dedi nefesini yüzüme üflerken. Sinirin ayak parmaklarımdan alnıma doğru çıktığını hissettim.
"Ben Eric'le yatmıyorum." dedim gözlerimi kısarken. "Beceriksiz olman benim suçum değil."
"Eğer bir kelime daha edersen seni gebertirim." dedi o da aynen benim gibi gözlerini kısarken.
"Denesene." dememle elini bana doğru kaldırdı.
"Burada neler oluyor?" dedi birisi. Eric. Sesin geldiği yöne doğru döndüm ve her zamanki Eric duruşuyla karşılaştım.
"Hiçbirşey. Sadece konuşuyorduk." dedim. Eric kaşlarını kaldırdı. Son kez Molly'ye baktım ve yemkhaneden dışarı doğru yürüdüm. Her ne kadar Molly beni korkutsa da şuan cesur olmanın tam zamanıydı. Yatakhaneye doğru yürüyen koridora ilerledim. Biri kolumdan tutup çevirdi. Tam saldırıya hazırlanıyordum ki karşımdakinin Eric olduğunu görünce elimi indirmek zorunda kaldım.
"Hey." dedim itiraz edercesine.
"Gerçekten ne oldu?" dedi buz mavisi gri gözleriyle bana bakarken. Kollarımı bedenime sardım.
"Sadece konuşuyorduk." dedim yine. Hiç de inanmış gibi durmuyordu.
"Sen kötü bir yalancısın." dedi dudağının kenarında minik bir gülümseme gördüğümde. İçimden bir ses (hola) bağırıyordu ÜSTÜNE ATLA.
"Ben harika bir yalancıyım." dedim gülerken. Gülümsediğini farkettim. VAY BE, GÜLÜMSEYEBİLİYORMUŞ, YİNE DE GÖTÜN TEKİSİN ERİC.
"Şimdi bana ne olduğunu söyle." dedi ciddileşerek. Doğruyu söylemezsem beni bırakmayacağına emin olana kadar gözlerine baktım.
"Seninle yattığım için senin bana ayrıcalık yaptığını ve ilk fırsatta beni öldüreceğini söyledi." dedim. Eric bir anda kaşlarını çattı ve vücudundaki tüm kaslarının kasıldığını farkettim. Yumruğunu sıktı ve yemekhaneye geri doğru yürümeye başladı. Peşinden koştum ve bu sefer ben onun kolundan tutup döndürdüm.
"Eric hayır." dedim. Yumruğunu gevşetti ve bir elini elime getirdi ve kolundan ayırdı.
"Onu geberteceğim." dedi dişlerinin arasından. Ne kadar sinir olsam da beni düşünmesi ve korumaya çalışması hoşuma gitmişti açıkçası.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korkusuz -Divergent/Uyumsuz Fanfiction-
FanficBu hikaye 2 bölümden oluşan bir Eric Divergent Fanfiction'udur. Hikaye içerisinde Arrow'dan da alıntılar vardır. 1. Kitap Katelyn her zaman Dürüstlük kurallarına göre yetiştirildi. Hayatı tamamen planlıydı, ailesi onun için bir hayat kurmuştu. Bir...