Selam bebekler :) Yeni bölümle karşınızdayım..
Bölüm şarkıları :
Avril Lavigne - Take Me Away
Hozier - Take me to Church
..
İyi okumalar :)
*
*
*
*
"Ne yaptığını sanıyorsun?" Eric'in buz sesiyle yerimde donakaldım.
"Şey..." Fena yakalanmıştım.
"HEMEN ONU YERE BIRAK YOKSA SENİ GEBERTİRİM." Eric'in sesi ile yerimden sıçradım ve elimdeki kutuyu yere attım. Eric kapının girişinden hızla bana doğru yürüdü ve kolumdan tutup kenara çekerek kutuyu yerden aldı.
"Çok ağır değildi." dedim. Eric kutuyu rafa kaldırıp hızla bana döndü ve öldürücü bakışlarını üzerime dikti.
"Hamilesin ve kendine bu şekilde mi bakıyorsun? Bu kadar aptal olmana inanamıyorum." Kelimeler ağzından döküldüğü anda ağlamaya başladım. Vee hormonlar. Beş aylık hamile kadına bu söylenir mi yahu. Eric'in sert bakışları suratımda gezdikten birkaç saniye sonra yumuşadı ve bana sarılmak için kollarını uzattı.
"Özür dilerim." diye fısıldadı kollarını bana sararken. Gözyaşlarımı inat olsun diye siyah bluzuna sildim ve ağlamayı kestim. "Gerçekten aptal olduğunu düşünmüyorum."
"Biliyorum." dedim kollarının arasından çıkarken. Hamile olduğumu açıklamamın üstüne neredeyse üç ay geçmişti ve bilmiyorum... Sanki Eric hala bebeğimizi kabullenememiş gibiydi. Aramızda bir soğukluk vardı. Şuana kadar cesaret edip de söyleyememişti fakat bu bebeği istemediğini biliyordum. Yapabileceğim tek şey bebeğimizi doğurmak ve daha sonra aralarında bir bağ oluşacağına dua etmekti. Çünkü Eric'in buzdan bir kalbi vardı ve sadece ben o buza girebilmiştim. Ama bir bebeğin bunu yapabileceğini pek düşünemiyordum. Hah, Eric'in beni nasıl kalbine soktuğunu bile bilmiyordum...
Eric'e arkamı döndüm ve kapıya doğru yürüdüm.
"Nereye gidiyorsun?" dedi. Dairemizin kapısını açtım.
"İşe gidiyorum Eric." dedim ve kapıdan çıkıp koridorda yürümeye başladım.
"Hey, bekle!" diye bağırdı hemen arkamdan daireden çıkıp peşimden koşarken. Beklemeden yürümeye devam ettim. Eric bana yetişti ve kolunu omzuma attı.
"Hey. Hala kızgın mısın?" dedi mavi gözlerini bana dikerek. Bakışlarımı sert hatlı mükemmel yüzünde gezdirdim.
"Hayır. Değilim. Ayrıca sen daireden çıkarken anahtarı almış mıydın?" dedim omzunun altından çıkınca.
"Siktir." dedi ve dairemize doğru koşmaya başladı. Azıcık büyümeye başlamış olan karnımı tuttum.
"Babanla daha çok işimiz var."
-
-
"Hey Four." dedim neşeyle ofise girerken. Four kafasını kaldırıp bana baktı hemen ardından kafasını geri kağıtlara indirdi. Suratımı buruşturdum.
"Pekala Bay Huysuz, sorun nedir?" dedim yanına otururken. Four önce itiraz etmek için ağzını açtı, daha sonra suratımı incelemeye başladı.
"Topluluksuzlar. Son günlerde çok..." Bakışlarını ekranda gezdirdi, daha sonra tekrar bana baktı.
"Çok ne?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korkusuz -Divergent/Uyumsuz Fanfiction-
FanfictionBu hikaye 2 bölümden oluşan bir Eric Divergent Fanfiction'udur. Hikaye içerisinde Arrow'dan da alıntılar vardır. 1. Kitap Katelyn her zaman Dürüstlük kurallarına göre yetiştirildi. Hayatı tamamen planlıydı, ailesi onun için bir hayat kurmuştu. Bir...