Playlist: Ed Sheeran - Kiss Me
''I've fallen for your eyes, but they don't know me yet.''
Blue - Sorry Seems to be the hardest word
NOT: Şarkıların adlarının geçtiği yerlerde dinleyerek okumanızı tavsiye ederim.
--------------------------------------
Ben hala bu çocuklar kim, okuyorlar mı, hiçbir şey bilmiyordum. Tek bildiğim Dylinde beni ona çeken bir şeylerin olmasıydı. Dans ederken Matt kendini tanıtıyor bir yandan da bana iltifat ediyordu. Gerçekten kibar bir çocuktu. Hatta bir kızın isteyeceği bütün özellikleri taşıyordu, esmerdi. Geniş omuzlara sahip, uzun boylu, gerçekten iyi bir vücuda sahip, yakışıklı biriydi. Matt konuşurken benim aklımda farklı düşünceler vardı. Bir ara Mattin sözünü kestim:
-Kardeşin mi?
-Anlamadım?
-Şu kendini beğenmiş serseriden bahsediyorum.
-Sen Dylinden bahsediyorsun.
-Burada ondan başka serseri olduğunu hiç sanmıyorum.
-Genelde kızlar ondan 'yakışıklı çocuk' diye bahsederler.
-Ha ha ha, aynı kişiden mi bahsediyoruz, nesi çekici tanrı aşkına yapma.
Dans etmeyi bırakıp masama doğru yürüdüm. Rahatsız olmuştum, kıskanıyor olamazdım, kaba, serseri, kendini beğenmiş bir erkek bozuntusunun neyini kıskanacağım zaten. Matt peşimden geldi.
-Seni bu kadar rahatsız eden şey ne söylesene.
-Hiçbir şey.
-Ondan hoşlandın değil mi Lily doğruyu söyle lütfen.
Cevap vermedim. Duyuyordum ama anlamıyordum, Jessy ve Dylin dans etmeye devam ediyordu aklım oradaydı.
-Boşversene, bu partiye hiç gelmemeliydim, beni farkettiğin bile yok.
Ceketini masadan alıp hızlı hızlı yürüyerek çıktı dışarıya. Dans bitmişti -sonunda- . Jessy çok mutluydu, Dylin de öyle..
-Matt nerede?
-Gitti.
İçkimi yudumladım. Ne yapıyordum ben, ne oluyordu bana, neydi bu aptal aşık tripleri.
-Sen iyi misin?
-Sanane.
-Bırak şunu içme daha fazla yeter.
-Bırak, çek elini!
-Jesiccaydı değil mi?
-Evet, Jessy dersen daha iyi olur.
-Tamam Jessy rica etsem Matt'e bir bakabilir misin dışarda olması lazım bende geliyorum hemen.
-Lily iyi gözükmüyor burada kalsam daha iyi.
En yakın arkadaşımdı ama o an beni düşünmediği o kadar belliydiki. Sadece Dylin ve beni yalnız bırakmak istemiyordu.
-Bana güvenebilirsin yani Lily konusunda yanında olacağım merak etme. Matt beni görmek istemiyordur şuanda ben bundan eminim sen baksan daha iyi olacak.
Çok isteksiz bir şekilde masadan ayrıldı Jesicca. İçki almaya devam ediyordum, yeter diye beni ikna etmesini beklerken sadece yanımda duruyordu.
-O fazla sert değil Balvenie dene, sağlamdır.
Suratına bakmadan Balvenie denen iğrenç şeyin şişesini istedim garsondan. Bir yandan içiyor bir yandan neden böyle saçmaladığımı düşünüyordum. İlk defa bu kadar çok içmiştim, hatta ilk defa içmiştim desem yeridir. Her Noelde annem ve Alfred ile birlikte içtiğim şarapları saymazsak tabiki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUSURSUZ KAN
Teen FictionBaşımda öylece dikilmiş adımı sayıklıyorlardı, elimi tutan esmer, uzun boylu, mavi gözlü, çok yakışıklı biriydi, sanırım adı Dylin, kumral kızın adı ise Melissa olmalıydı. -Siz kimsiniz, neredeyim ben. Birbirlerine baktılar sanırım yanlış bir şey so...