Part 12

88 8 0
                                    

Playlist: Christina Aguilera - You Lost Me

Kelly Clarkson - Because Of You

James Arthur - Young

----------------------------------------------

Birkaç kez sendeledim, gözlerim karardı. Kendimi kırk yaşında beş çocuğunu ve eşini kaybetmiş bir kadın gibi hissediyordum. Hıçkırıyordum ama ağlayamıyordum, kendi elimle yapmıştım en yakın arkadaşım benim yüzümden bu hale gelmişti. O gece Dylin'le kalmamalıydım, o merdivenleri çıkmamalıydım o zaman Matt bana, bize bunu yapmazdı. Suçlu hissediyordum yenik düşmüştüm. Boğazı düğümlenir ya insanın, işte öyle, tamda öyle olmuştu. Kelimelerin kifayetsiz kaldığını görüyordum ve bir kez daha Matt, yani hayat 'Bak Lily, bu senin eserin tamda karşında duruyor, beğendin mi?' diyordu. Melissa bana baktı işlerin yolunda olmadığını anlatan bir bakıştı bu, ben bunu çok iyi biliyordum. Matt korkmuştu, onunda yüzü solgundu koşarak arabaya geçti Melissada beni sürükleyerek arabaya götürdü. O anda nasıl yaptım bilmiyorum ama bağırabildiğim kadar bağırdım bağırarak ağladım yaklaşık beş dakika sonra Matt aniden frenledi arabayı.

-Bağırma artık yeter, ağlama!

Arka koltuktan inip Matt'in kapısını açtım sanırım delirmiştim hatırladığım tek şey Matt'in yakasından tutup onu araçtan indirdiğimdi.

-Yüzüme bak! Jesicca'ya bak! Bize ne yaptığına bak!

-Canım yanıyor Lily anladın mı canım çok yanıyor!

-Senin mi canın yanıyor? Tanrım duyuyor musun Matt'in canı yanıyor! Babam yok! Alfred yok! En yakın arkadaşım, Jessy yok! Duyuyor musun tanrım Matt'in canı yanıyor!

Melissa arabanın içinde ağlıyor ve anlamadığım sözler söylüyordu Jesiccaya sanırım kendine gelmesi için çabalıyordu. Elimi başıma koyup eğildim, kendimi kaybetmiştim. Matt kolumdan tutup beni ayağa kaldırdı, kolumu hızlıca çekip geriye attım kendimi. Matt'in göğsüne saplıyordum yumruklarımı, ağlıyordum ve ona vurmaya devam ediyordum. Bana sımsıkı sarıldı, sakinleştirmeye çalışıyordu, ama hiçbir şey işe yaramıyordu.

-Kesin artık şunu! Jesicca'nın yardıma ihtiyacı var, Matt sana söylüyorum hemen şu lanet direksiyonun başına geç! Lily sende bin şu arabaya, burada yatan senin arkadaşın ona böyle yardımcı olamazsın, yanında olmalısın.

İkimizde annesinden azar yemiş küçük çocuklar gibi arabaya bindik. Yaptığım tek şey tanrıya yalvarmaktı. Bu adaletsizliğin ta kendisiydi, babam zaten yoktu Jesicca benim her şeyimdi, annem kadar, Alfred kadar değerliydi benim için. Babamın yokluğunda ben onlardan güç alıyordum. Böyle olmamalıydı, bu tamamen aptalca bir kader olurdu. Ben bunu hakedecek bir şey yapmadım sadece aşık oldum bedeli bu olmamalıydı. Güneş arkasını dönmüştü bize ya lanetti bu ya kara haber ya da gerçekten bize kızmıştı güneş, yağmur bir iki damla atıştırırken artmaya başladı, bardaktan boşalırcasına yağıyordu şimdi yağmur, rüzgar sesi miydi bu duyduğum yoksa bağıracak gücü olmayan Jessy'nin bize sitemi mi bilemiyordum.

-Kalbinin olduğu tarafı Lily, sol yanını sıcak tutmalısın.

Arka koltukların orda iki üç tane pike vardı, sanki planlanmış gibiydi her şey. Pikelerin hepsini Jesicca'nın üzerine örttüm, nefes almıyordu. Oturamıyordum, yerimde duramıyordum. Telefon sesi duydum, Jessy'nin telefonu çalıyordu arayan annesiydi.

-Konuşmamı ister misin Lily?

-Sesimin çıkacağını sanmıyorum ben konuşamam senin konuşman daha iyi olur, ne diyceksin?

-Sen bana bırak.

Telefonu Melissa'ya verdim.

-Alo? Merhaba efendim ben Melissa Jessica'nın arkadaşıyım. Şehir merkezindeki kafedeyiz efendim. Evet. Jesicca lavoboya kadar gitti o çıkar çıkmaz sinema için bilet almıştık ona gireceğiz. En geç üç saat sonra evde olur efendim. Ben aradığınızı söyleyeceğim, memnun oldum efendim.

KUSURSUZ KANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin