Multimedia:Meriç Duman.
Alya'dan;
...Hızlı adımlarla müdürün odasına doğru ilerledim. Sınıfımı bile bilmiyordum öğrenmem lazımdı. Okul bahçesinde o kadar olay oldu kimse gelip gitmedi. Eski okulumda olsaydı bizim kel müdür hemen gelirdi ve beni odasına çağırıp yine o konuşmasını yapardı. Müdürün odası olduğunu öğrendiğim odaya kapıyı tıklattım. Içerden 'gel' sesini duyunca içeri girdim. Bu nasıl müdürdü böyle? Benim bildiğim müdür yaşlı göbekli kel bir müdür olurdu tıpkı bizim eski okuldaki müdür gibi ama bu müdür uzun, en fazla 30-35 yaşında genç bir adamdı. Müdürün sesiyle düşüncelerimden kurtulup müdüre baktım.
"Alya Karakaya sen misin kızım?"
"Evet hocam benim."
"Peki gel bakalım otur şuraya hangi sınıftasın bir bakalım." Dedi oldukça iyi müdür. Başımla onayladım ve oturdum.
"11-C Alya. Yalnız sınıflarımızın çoğu dolu olduğu için seni çoğunlukla bursluların olduğu sınıfa almak isterdim ama sadece bu sınıfta fazla kişi yoktu o yüzden seni bu sınıfa aldım." Dedi müdür. Herhalde burslular ve zengin bebeler anlaşamıyor diye ayrı sınıflara alıyorlardı ama benim tekrardan şanssızlığım tuttuğu için ben başka sınıfa düşmüştüm.
"Peki hocam sağolun." Dedim ve kapıya doğru ilerledim. Koridorda kimse yoktu büyük ihtimalle ders başlamıştı. Sonunda 11-C sınıfını buldum ve kapıyı çalarak içeri girdim. Benim girmemle hoca konuşmasını yarıda kesti ve bana bakmaya başladı.
"Buyrun?" Dedi hoca.
"Ben yeni öğrenciyim de burası sınıfımmış." Dedim hafif çekingen tavırla.
"Öyle mi? Peki o zaman tanıt kendini." Dedi hoca. Kendimi tanıtmayı pek sevmiyordum ama yapacak bişeyim yoktu.
"Peki.Ben Alya...Alya Karakaya." Dedim sınıfa bakarken birden gözüm o çocuğa kaydı. Ne yani kavga ettiğim o egolu çocukla aynı sınıfta mıydım? Olam-...
Oha oha oha!
Birden o sürtük kızı gördüm. Ne yani bunlada mı aynı sınıftayım. Allahım beni neyle sınıyorsun? Isminin Çakır olduğunu hatırladığım çocukla göz göze geldik şaşkındı bir o kadarda öfkeli. Bakışlarımı ondan alıp hemen yanında oturan sürtük kıza baktım. Kız resmen öfkeyle bakıyordu ama biraz korkaklık vardı. Ona öldürücü bakışlarımı atarken herkes fısıldaşıyordu. Hocanın sesiyle hocaya döndüm.
"Peki Alyacım. Boş bir yere oturabilirsin." Dedi. Ben de etrafta göz gezdirdim. Bir çok erkek yanlarındakini kovmaya başlayınca gözlerimi devirdim. Bir çocuğun sesiyle ona döndüm.
" Gel buraya otur. Yanım boş." Dedi oldukça yakışıklı bir çocuk. Gayet rahatti tavrı ama bana değişik bakıyordu. Çakır denilen çocuğun aksine yumuşak ve masum bakıyordu. Yüzünden ıyi biri olduğu belli olan çocuğun yanına oturdum. Çocuk çok içten bir şekilde gülümsedi. Bende ona gülümsedim ve önüme döndüm. Hoca tekrar konuşmaya başlayınca bakışlarım hocaya kaydı.
"Merhaba ben Meriç." Dedi yanımdaki çocuk aynı zamanda elini uzattı. Ilk önce eline baktım sonra yüzüne. Tavrı gevşek değildi bu yüzden elini tuttum ve karşılık verdim.
"Ben de Alya." Dedim sahte gülümsemeyle.
"Memnun oldum Alya." Dedi yanımdaki çocuk ve tekrar gülümsedim.
*****
Çakır'dan;
Kapı birden açıldı ve içeri sabah kavga ettiğim kız geldi gözlerim şaşkın bir şekilde büyürken bir yandan da sinirlendim. Ne yani bu kız bana posta koymaya kalktı birde aynı sınıfta mı olacaktım. Yanımda oturan Özge de birden sessizce 'yuh' dedi ve gözleri büyüdü. Birden gözlerim Meriç'e takılırken kıza hayranlıkla bakıyordu. Yoksa.... Hayır hayır olmaz Meriç en son 9.sınıfta bir kızdan hoşlanmıştı ve kız onu aldatmıştı bir daha bir kızı sevmemişti bir defa gördüğü kızdan hoşlanmış olamaz değil mi?
Tekrar kıza bakmaya başladım. Kız da beni görünce şaşırdı ama hemen toparladı, sonra yanımdaki Özgeye baktı. Sinirle.
Hoca ona oturmasını söyleyince sınıftaki bütün yavşaklar yanlara kaymaya başladı. Güzel kız görünce hemen yavşaklık yapıyorlardı şerefsizler.
Sonra birden hiç anlamadığım bir şekilde Meriç kıza,
"Gel buraya otur, yanım boş" dedi. Ulan! Yoksa bu çocuk ondan hoşlanıyor muydu?
Galiba evet. Çünkü Meriç duvar kenarında en arkanın bir önünde benimde tam çaprazımda oturuyordu. Meriç kimseyi yanına oturtturmazdı. Oturmayı teklif edenleri bile terslerdi. Kaç kere kızlar yanına oturmayı teklif etmişti ama demediği kalmamıştı. Çünkü Meriç'in yanına en son sevdiği kız oturmuştu ve ondan sonra kimsenin oturmasına izin vermemişti.
O zamandan sonra hep içine kapanık oldu. Yanına kuzeni Özgenin bile oturmasına izin vermezdi. Ama şimdi... Şimdi hiç tanımadığı bir kızın yanında oturmasını 'O' teklif ediyordu.Kızda yavaş adımlarla yanına oturdu. Meriç gülümseyerek tanışmaya çalışıyordu. Meriç lan Meriç! Şimdiye kızı yanından kovalaması gerekiyodu.
Peki bunu ben niye dert etmiştim? Ah Çakır sabah ilk defa atar yemiştin. Beynim yerinde değildi galiba.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ BAHÇESİ
ChickLit"Sen ateş bahçesisin." Diye fısıldadım kollarının arasında. "Ateş bahçesi mi?" Dedi şaşkınlıkla. "O ne?" "Sen." Dedim kollarının arasında daha da kaybolup. "Aynı ateş bahçesi gibisin. Dışarıdan o kadar güzelsin ki, insanın içine girip bütün güzellik...