Multi:Gökçe KahramanAlya'dan,
Sonunda okul bitmişti bugün çok saçma geçti. Artık evime gidip güzel bir uyku çekmek istiyordum. Çantamı alıp tam kalkacakken kolumdaki elle durdum. Önce ele bakıp sonra elin sahibine baktım. Meriç. Ona tek kaşımı kaldırarak 'hayırdır kardeş' bakışları attım.
"Beraber gidelim mi?" Dedi oldukça masum bir şekilde. Gözleri evet dememi ister gibi bakıyordu.
"Ama evlerimiz yakın değildir. Nasıl gidicez?" Dedim. Amacım tek başıma kulaklığı takıp otobüse bile binmeden eve gitmekti. Müzik dinleyerek yolu uzatmayı seviyorum. Ama bunu yalnız yapmayı seviyorum.
"Arabamla gidicez zaten seni bırakırım evine sonra ben evime geçerim? Ne dersin?" Dedi ısrarla.
"Ne gerek var yol uzatıyorsun. Zengin olunca benzin parası umurunuzda olmuyor dimi?" Dedim alayla. Cidden ne gerek vardı yürüyerek giderdim.
Oda güldü ve, "Biraz zaman geçirmek için dedim. Ne olur beraber gitsek?" Dedi masum masum. Ama böyle bakarsan kabul ederim ben. Masum bakan insanlara karşı hep zaafım vardı. Ama cidden masum bakan insanlara."Peki öyle olsun. Zaten bütün gün yanımdaydın ama neyse." Dedim. Sıramdan kalkarken. Sıcak bir şekilde gülümsedi. Beraber sınıftan çıkarken Çakır'a baktım. Gözleri üzerimizdeydi. 'Ne bakıyon oğlum' demek istiyordum ama artık kavga edecek halim yoktu. Neyse yarına artık. Okulun bahçesine geldiğimizde herkes şaşkın bir şekilde Meriç'e ve bana bakıyordu. Meriç'e "Niye bakıyor bunlar?" Dedim. Güldü. "Uzun zamandır yanımda kız görmediler. Eve de tek giderdim hep. Şaşırdılar." Dedi.
"Nasıl kız görmediler. Dışardan çapkın birine benziyorsun." Dedim. Ama gerçekten öyle birine benziyordu. Gülümsedi ama sonra birşey aklına gelmiş gibi suratını astı."Yok çapkın biri değilimdir. Sadece birini sevdim ve ihanete uğradım. O günden sonra hiç bir kızın yanıma gelmesini istemedim. Sen yıllar sonra ilksin." Dedi gülerek. Bende sahte olmamaya çalışarak gülümsedim.
Ne yani? Ne ihanetinden bahsediyor ki? Neyse Alya kurcalama bozma çocuğun morelini.
Çıkışa geldiğimizde son model bir araba bizi karşıladı. Tabii ki şaşırdım mı? Hayır! Bu 'zengin tiplerle dolu' okulda ne bekleyebilirdim ki. Tam arabanın kapısını açacaktım ki. Meriç, arabayı açmak için tutulan şeyin üstünde olan elimi tuttu. Gözlerimi açarak ona sorarcasına baktım ve hızla elimi çektim. Oda afallayıp arabanın kapısını açtı.
"Arabanın kapısını ben açmak istedim." Kötü bir niyeti olmadığını anladım.
"Buyrun hanımefendi." Dedi gülerek. Bende güldüm ve devam ettirdim. "Teşekkürler beyefendi." Dedim gülerek ve arabaya bindim. Kapıyı kapatıp hızla şoför koltuğuna geçti. Arabayı son hızla çalıştırdı. Camdan dışarı baktığımda Çakır okulun önünde bize bakıyordu sonra yanına yapışkan sevgilisi geldi ve koluna girdi. Yanağını öpünce gözümü öne çevirdim. Daha fazla bu iğrençliği kaldıramazdım.Yola bakarken Meriç konuştu."Ee eve gitmeden önce bir şeyler yapalım mı?" Dedi bir bana bir yola bakarak.
"Hayır eve gitmem gerek." Dedim yola bakarak. Evde babam işten gelicekti ve ona yemek hazırlayacaktım. Saate baktığımda babamın daha gelmesine 4 saat olduğunu gördüm ama bir an önce eve gitmek istiyordum.
"Hadi ama. Bir kahve içelim bence ilk gününü kutlayalım." Dedi keyifli sesiyle.
"Gerçekten Meriç. Eve gitmem gerek, başka zaman."
"Peki ama sözün olsun gidicez bak." Dedi işaret parmağını sahte ciddiyetlikle sallayarak. Güldüm. Bende parmağını indirdim.
"Tamam sözüm olsun." Dedim gülerek. Birden gözleri gülüşüme kaydı. Hemen kendimi toparlayarak camdan dışarı baktım. Oda önüne bakmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ BAHÇESİ
ChickLit"Sen ateş bahçesisin." Diye fısıldadım kollarının arasında. "Ateş bahçesi mi?" Dedi şaşkınlıkla. "O ne?" "Sen." Dedim kollarının arasında daha da kaybolup. "Aynı ateş bahçesi gibisin. Dışarıdan o kadar güzelsin ki, insanın içine girip bütün güzellik...