Bu küçük hanımı ağabeyine götürecektim ama nasıl? Olağanüstü güçleri olan adamlarla dolu bir evde bir genç kızı dikkat çekmeden bir yerde bir yere ulaştırmak kolay bir iş değildi. Uzun süredir değişenler bir savaşa hazırlanır gibi hazırlanıyordu. Basın açıklamasından bu yana ise çalışma tempoları git gide artmıştı. Şu an bile etrafımız sabah koşusuna çıkan veyahut açık hava egzersizlerini yapan değişenlerle doluydu. Herkes birbirini tanımazdı ama bu evdeki kadın ve çocuk nüfusundan hepimizin haberi vardı. Çocuk sayısı sıfır, kadın sayısı ise iki elin parmakları kadardı. Bizi saklamaları için albino ikizlerden yardım isteyebilirdim ama onlara güvenemiyordum. Eğer eve gizlice birilerini soktuğumdan Kraliçe'nin haberi olursa hiç şüphesiz beni anında infaz ettirirdi. Zaten sevgilisi daha önce boğazıma sarılmıştı. Bu konuda bana yardım etse etse oda arkadaşlarım yardım ederdi onlar ise zihinlerine ulaşabileceğimden çok daha uzaktılar. Tüm elektronikler bir şekilde Kraliçe'nin denetiminde olduğuna göre yapabileceğim pek bir şey yoktu. Üzerimdeki kazağı çıkardım.
-Ne yapıyorsun sen!
Yapılı vücudum karşısında hayrete düşmüştü kesin. Kız alışkın değildi tabii, kafasını o yüzden başka yöne çevirmişti.
"SENDE ÜZERİNDEKİLERİ ÇIKARSANA!"
Omzundan hafifçe dürtmüştüm, bana döndüğünde defteri suratına yapıştırdım.
- Seni pis fırsatçı, sapık! İyilik istediğinde böyle bir şey isteyeceğini tahmin etmeliydim. İstemiyorum iyiliğini falan, ben başımın çaresine bakarım!
Bu kız beni tamamen yanlış anlamıştı. Deftere yazdığım nota tekrar bakınca, fırsatçı biri gibi gözüktüğüm konusunda ona hak verdim. Çaresiz kaldığı halde bana baş kaldırması çok sevimliydi, gülümsememe engel olamıyordum. O ise benim gülmemden iyice rahatsız olmuştu. Ben soğuktan hasta olmadan o da bizi tehlikeye atacak saçma bir hareket yapmadan durumu açıkladım.
"DİĞER DEĞİŞENLER SENİ KOKUNDAN TANIMASIN DİYE KAZAĞIMI MONTUNLA DEĞİŞTİRMEYİ TEKLİF ETTİM, NE VAR BUNDA? EĞER FARKLI ŞEYLER PEŞİNDEYSEN KUSURA BAKMA, BAŞKASINA AŞIĞIM TATLIM."
- Ağabeyimi bulmak ve diğerleri ile birlikte bu evden kurtulmak peşindeyim, tatlım.
Tatlım derken sesini bir değişik yapmıştı. Kırmızı kazağı elinden alırken bakışlarının kollarım üzerinde gezindiğini fark ettim. UGAM zamanından kalma iyileşmeyen yara ve morluklar vardı. Parmaklarını sağ kolumun üzerinde gezdirdi.
-Sana ne oldu böyle?
Bana karşı dürüst davranan bu kıza karşı açık davranmak istedim.
"UGAM"
-Pislikler...
Elimi dudaklarıma götürüp sessiz ol işareti yaptım. Bir rüyadan uyanmış gibi ufakça irkildi. Yara izi ve UGAM onu ait olduğumuz zamandan çok başka yerlere götürmüştü. Ama biz şimdiki zamandaydık ve acilen buradan gitmemiz lazımdı. Onun montunu koluma aldım, o ise benim kazağımı kendininkinin üzerine giymişti. Haliyle ona büyük gelmişti.Kollarını kıvırmasına yardım ettim. Elimle kısacık saçlarını iyice dağıttım, biraz erkeksi görünmesini istiyordum.
"AYAKKABILARIN TOPUKLU MU?"
-Hayır değil, özel günler dışında topuklu giymem.
"ÇANTAN VAR MI?"
Kazağını kaldırıp vücuduna çapraz astığı küçük çantayı gösterdi:
-İçinde hiçbir elektronik yok. Ağabeyim kaybolmadan kısa bir süre önce telefon ve benzeri eşyaları kullanmayı bıraktık. Güvenli değilmiş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Metamorfoz Serisi-Başlangıç
Ficção CientíficaAmacımız daha güçlü bir insan ırkı oluşturmaktı. İlk başta yaptığımız şeyin insanlık için enerji içecekleri kadar masum bir başarı olduğunu düşünsem de, deney ilerledikçe bilim dünyasının Darth Vader'ı olduğumuza emin oldum. Değiştiricilerin bir tü...