Hazel kahkaha atmıştı. Ne konuşuyorlardı? Jason'la anlaşmış gibi aynanda öne doğru eğildik.
"Frank! Aman Tanrı'larım!" Gülmeye devam etti. "Kimseye söyleme! Bu sadece bir kere olmuştu. Bir daha da olacağını sanmıyorum." Dedi Frank. "Merak etme Frank. Kuyruğunu yakalamaya çalıştığını kimseye söylemem!" "Şşşş ama Hazel? Duyacaklar şimdi!"
Jason bana bakmıyordu. Çünkü baksa gülecekti. Bunu biliyordum çünkü bende o haldeydim.
"Hazel ben seni seviyorum. Bunu demek benim gibi biri için zor geliyor ama seni gerçekten çok seviyorum. Lütfen yanımdan ayrılma." Bir kaç saniye sessizlik oldu. Kalbim sıkışmıştı ve Jason'ın gözleri kalp olmuş gibiydi. Ben koltuğun arasından bakmaya başladım. "Frank..." Hazel eğilip Frank'i öpmeye başladı.
Bu kız 13 yaşında mükemmel bir ilişkisi vardı. Hayatının aşkını da bulmuştu. Çok şanslıydı. Gerçi Percy ve Annabeth de öyleydiler. On iki yaşında tanışmışlardı. Bunu biliyordum. Bir gün onlara tam hikayeyi anlatmalarını isteyecektim.
Helikopter inmeye başladı. Gelmiştik! Ben ve Jason koşarak kapıya gittik. Jason kapıyı tıklattı. Percy kapıyı açtı. Saçları normalde olduğundan daha karışıktı. Dudakları kızarıktı. Annabeth koltukta oturuyordu. Koltuk kırışmıştı. Dudakları kızarmıştı. "Selam! İçeri gelin!"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melezlerle günler
FanfictionÇok çok daha az savaş olduğu ve tamamen Percabeth, Solangelo, Frazel, Jiper, Gruper ve diğer shiplerden oluşan bir hikaye...