#6

291 12 0
                                    

PIPER
Helikopterin gelmesini beklerken erkek arkadaşımın Hazel'ı havaya uçurup bir şey göstermesini izledim. Çilek tarlalarına bakıyorlardı. Ne olabilirdi ki? Hazel sanki aşık olmuş gibi bakıyordu tarlalara. Biliyorum Hazel'ın Frank'i vardı ama kıskanmaya başlamıştım. Ne oluyordu böyle? Takmamaya çalıştım.

Kafamı çevirip Will'in gelişini izledim. Sonra Nico'ya baktım. Farkında değildi. Heyecanla ablası Bianca'ya birşeyler anlatıyordu. Bianca'nın üstünde lacivert bir elbise vardı. Ve kot ceketini giymişti. Will Nico'ya yaklaştı ve Bianca'ya, elini dudaklarına götürüp "sus" işareti yaptı. Bianca gülümsedi. Will elleriyle Nico'nun gözlerini kapattı. "Tahmin et ben kimim?" "Will!" Nico aniden arkasını dönüp onu öptü. Şimdi Jason olsa bunu izlemeye ne de çok bayılırdı! Hayır gene yapıyorum!! Jason'ı. Düşünme.

Sıkılmaya başlamıştım. Bir an önce helikopter gelse de otursam diye düşündüm. Jason benimle oturmaya söz vermişti. Oturur muydu? Kavgadan sonra mı? Pek sanmıyorum.  Ama Jason kurallara uyar. Söz verdiğine göre yapar.

Afrodit'in kızı olmak hiç işe yaramıyor. Yani, herkese tavsiye verebiliyorum ama kendime? Hayır, olmuyor. İlişkilerde annem kadar iyi asla olamıyorum ve olamam da. Aniden bi ses kulağımda çınladı, 'Sadece bekle.'

Bu annemin sesiydi. Ne demek istiyordu? Anlayamıyordum. Beklemekten başka çarem yoktu. Sonuçta annem öyle demişti. Sonunda herkes geldi. Kalkma vaktiydi! Helikoptere girip oturdum. İçimden Jason'ın sözünü tutması için Tanrı'lara adak adamayı falan düşünmeye başlamıştım.

Jason yanıma geldi. Oturdu. Çaktırmamaya çalışıyordum ama çok mutlu olmuştum. "Pipes, özür dilerim. Şu an telafi edeceğim."

Ne?

"Nasıl yani?" Helikopter kalkmaya başladı. "Jason?" Aradan iki dakika geçti. Jason cevap vermiyordu. Helikopter yükselmişti. "Jason?! Cevap verecek misin?"

Jason ani bir hareketle elini kaldırıp camı işaret etti, "Bak!" Puflayarak camdan baktım. "Gene ne ol-, Aman Tanrı'larım Jason!" Çilek tarlalarında Demeter'in çocuklarının yanında bunu yapmak için çalışmış olmalıydı. 'Pipes!! Seni seviyorum. Yıldönümümüz kutlu olsun!!'
Yazıyordu. Hem de çileklerden!Mükemmeldi!

Onu öptüm. "Pipes, bu sadece bi oyundu. Altı üstü bir balık yani. Bir gün aç kalsa ne olur?"

"Jason, ben.. Ne diyeceğimi bilemiyorum!" "Bir şey deme Pipes! Gülümsemen söyledi söyleyeceğini az önce." Jason mükemmeldi! İnanamıyordum. Bunları yapabileceği fikri gerçekten inanılmazdı.

Bir kaç dakika sonra Jason'a bir mesaj geldi. "Kimden?" "Leo bir video atmış." "Kapağındakiler Percy'yle Annabeth değil mi?" Jason videoyu açtı.
Calypso fısıldadı. "Bak flörtleşmeye başladılar."  "Percy, içerdeler." Diye mırıldandı Annabeth. "Ama ben beklemek istemiyorum akıllı kız. Çok güzel görünüyorsun. Parti bitene kadar seni öpmemek bi ceza!" Annabeth Percy'ye sarıldı. "Bi süreliğine idare et." Percy Annabeth'in boynunu öptü. Sonra dudaklarını Annabeth'in boynundan çekip dudaklarına götürdü ve öpüşmeye başladılar. Bu çok heyecan vericiydi. Jason da öyle düşünmüş olmalı ki çok mutlu ve gurur duyarmış gibi bana baktı. Ben de ellerimi kaldırıp heyecanla ona baktım. Sonra sarıldık.

"Leo'yu çok seviyorum ya! Baksana şunlara." Gerçekten de çok tatlılardı. "Jason, acilen gitmemiz lazım! Bu tatlılık fazla, çok fazla." "Pipes." "Yani şunlara bi baksana!" "Piper." "Mükemmel ötesiler!" "Piper!" Ona döndüm. "İçindeki Afrodit dışa vurdu." O an farketmiştim. "Özür dilerim." Gülümsedim. Jason da benim gözlerimin içine baktı. Bakışları delip geçiyordu. İnanılmaz gibiydi.

Gülümsemem silindi. Bana eğildi. Aman Afrodit'im! Beni öpecek! Yavaş yavaş gözlerim kapandı. Ona doğru eğildim. O sırada ön koltuktan bir kahkaha sesi yükseldi. Hemen geri çekildik.

Melezlerle günlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin