BENİM

Tanımadın mı?

    Emily geldiğimizden beri ağlıyordu, nihayet sakinleşmişti ve:

-Clare Jacop bu şeyin ne olduğunu bilmiyorum ama amacı bizi yok etmek. Ondan uzak durun demek isterim ama siz onun yanına gitmiyosunuz ki o size geliyo uzun süre yanlız kalmayın oraya gitmemeye çalışın oranın sahte yüzü sizi kandırmasın.
    O sırada zil çaldı. Ben:

-Jacop ben Emily'yi lavaboya götürücem sende çıkışta yanıma gel.

-Olanlar pek inanılacak şeyler değil öğle arası gelip Emily'yi tanıyıp tanımadıklarını görmek istiyorum.

-Tamam gel.
    Jacop bunları söylerken bi gülüyordu bi şaşırıyordu donup kalıyordu. Hemen Emily'yle lavaboya gittik elini yüzünü yıkadıktan sonra Emily:

-Clare kendine çok dikkat et tamam mı bence o şeyi veya o yeri yok olmadan bitmez bu. Bana bunlar bir senedir oluyo.

-Neden daha önce bize anlatmadın?

-Sen anlattında ne oldu biraz daha ısrar etseydin deli olduğunu düşüneceklerdi zaten o gün sanada olduğunu anlamıştımda kabul etmek istemedim. Ve daha önce bu okulda sadece bizim başımıza geldiğini de düşünmüyorum Clare.

-Tamam dikkat edicem hadi derse gidelim dicemde doğru ordakilerde tanımaz ki seni.

-Evet. Ben seni çıkışa kadar burda bekliyim.

-Tamam çıkışta bize geliyosun kalmaya hem dün nerde kaldın sen neyse bunları akşam konuşucaz sana daha sorucağım çok şey var.

-Ama annen baban beni tanımayacak ki izin verirler mi?

-Babam iki haftalık iş gezisinde annemede bir şey bulurum ben sen düşünme bunları şimdi. Benim derse yetişmem gerek. dedim sarıldım sonrada koşarak sınıfa gittim. Derse gitmek istemesemde zorundaydım çünkü derse girmediğimiz zaman ailemize bildiriyorlardı ve annemede bi bahane bulamazdım.

                         ***

    Tam sınıfa girip yerime oturduğum anda Bayan Morris sınıfa girdi. O bize müzik aletlerini çalmayı öğreten koro hazırlayan hocaydı genelde. İyi biriydi onu severdim yani Bayan Miller'dan iyi olduğu kesindi. İçeri girdi ve:

-Günaydın çocuklar biliyosunuz ki yarın yani salı günü okullar arası şarkı yarışması için seçmeler var ve cumartesi günüde yarışma var. Seçilen grup için bu hafta yoğun bi program hazırladık.
-Olamaz nerden çıkmıştı şimdi bu başımda bu dert varken bunu nasıl idare ediceğimi bilmiyorum-
    Geçen sene seçilen Amy ayağa kalktı ve:

-Bayan Morris bu senede bizim seçileceğimiz çok belli zaten neden bu yarışmayı yapıyoruz ki?
Bunları derken bana imalı imalı bakıyordu. Ben de oturduğum yerden:

-O belli olmaz. dedim.
Bayan Morris:

-Kızlar bunu zaten yarın görücez.

Yarın dedikçe içim kötü oluyordu Emily'yi bırakıp nasıl gidicektim? ve ya banada aynısı olursa? ama Emily bunun ona bir senedir olduğunu söyledi. Bayan Morris:

-Hadi çocuklar herkez aletlerinin başına en son kaldığımız yerden devam ediyoruz.
                          ***

    Nihayet zil çalmıştı bugünkü dersimizde blok ders olduğu için uzundu. Hemen sınıftan çıktım bu gün daha az dersimiz olduğu için son iki dersim kalmıştı. Dolabıma gidip eşyalarımı koydum. Yan sınıftan Jacop'ta çıkmıştı yanıma geliyordu diğer kolidordan da Zoe'nin geldiğini gördüm. Jacop:

-Hadi Zoe'yi aşağı Emily'nin yanına indirelim bakalım tanıyo mu tanımıyo mu.

-Tamam diğer arkadaşlarımıda çağırim. Umarım tanırlar ay tanımazlar bilmiyorum hangisi iyiyse o olsun bende pek anlamadım zaten kafam çok karışık.
Zoe gelmişti:

-Günaydın yarın seçmeler var Clare çok heyecanlıyım. Günaydın Jacop nasılsın? Jacop:

-İyi olmaya çalışıyorum. dedikten sonra gülümsedim. Ben:

-Diğerleri nerde? Kantine inelimde bişeyler alalım. Zoe:

-Olur ben ariyim.
Telefonunu açtı birkaç adım uzaklaştı, bizi okulun kalabalığından duyamazdı artık. Ben:

-Jacop bizim kızlara müzik hakkında bi araştırma ödevimiz olduğunu söyleyelim annemede, bu sayede akşam Emily ve benim yanıma gelebilirsin olanları konuşuruz çok da dikkat çekmemiş oluruz. Gelirsin dimi?

-Evet evet. O değilde Clare ben sınıftayken hep duyduğum tıkırtılara şimdi anlam verebiliyorum sanki bunu öğrendikten sonra bu gün daha çok şey duydum.
Tam cevap vericektim ki Zoe arkasını döndü. Ben:

-Bencede onu öyle yapabiliriz seçtiğimiz müzisyen hakkında çok bilgi var zaten. Zoe:

-Ne müzisyeni? Jacop:

-Müzisyenlerin hayatı hakkında bi projemiz var da onu planlıyoduk.

-Hıı anladım. Clare Kate'in telefonu her zamanki gibi meşgul Sara'da direk kantine inicekmiş bidaha yukarı çıkmiyim dedi.

Biz Emily'yi de demesini beklermiş gibi yüzüne bakıyorduk. Zoe:

-Ne ne var niye bakıyosunuz? Ben:

-Yok bişey.
Yürümeye başladık Jacop'ın kulağına "belki görse anımsar"
başını öne eğdi bir şey demedi.
    
                         ***

    Kantine gittiğimizde Emily Sara'nın arkasındaki masada oturuyordu. Ben:

-Zoe siz oturun ben hemen geliyorum.

-Tamam.
Emily'nin yanına gittik ve:

-Emily Sara seni gördü mü?

-Bilmiyorum. dedi ağlamaklı bi sesle.

-Gel yanlarına gidiyoruz. dedim ayağa kaldırdım. Kate hala ortalıklarda gözükmüyodu. Zoe ve Sara'nın masasına gelmiştik hepimiz oturduk. Sara:

-Clare arkadaş kim?
O an yüzümü öyle bi şaşkınlık ele almıştı ki ve Jacop'ın da, Emily sadece benim duyabilceğim bi seste:

-Böylesi benim için ne kadar kötü olsa da onlar için sevindim Clare beni hatırlatmak için uğraşma işe yaramicak.
Tamam dermiş gibi kafamı salladım. O sırada Jacop alkış yapıp:

-Çok güzel oynadınız kızlar ama yeter bukadar şaka.
Sara ve Zoe Jacop'a tip tip bakıyorlardı. Ben:

-Ne oyunu Jacop saçmalama neyse kızlar bu Emily. derken sesim titremişti dokunsalar ağlayacak gibiydim.
Emily:

-Kuzeniyim. Ben:

-Aa şey evet kuzenim.
Kızlar memnun oldum diyip el sıkışıp kendi isimlerini söyledikten sonra Emily:

-Biliyorum zaten.
Kızlar bana baktılar. Ben:

-Sizden bahsetmiştim de ondan dolayı.
O sırada Kate geldi:

-Kızlar geç kaldım Liza'nın yanındaydım -Liza Kate'in bi arkadaşıydı biz tanımıyoduk-
Clare bu kim? Sara:

-Clare'in kuzeniymiş Emily. Kate:

-Aa tanıştığıma memnun oldum. dedi. Oturup Zoe'yle konuşmaya başladı
Emily kulağıma:

-Clare siz yokken birşeyler oldu. Son iki derse girmesen ve size gitsek her an bana bişey olabilirmiş gibi hissediyorum korkuyorum.

-Tamam bu dersten izin almaya çalışıcam. Jacop'a da söyle dersin 10. dakikasında bi bahane bulup izin alsın bize gidip konuşalım.
Tamam dedi o sırada Sara:

-Clare biliyosun yarın seçmeler var bu gün provaya gidelim mi?
Üçümüz bi anda OLMAZ dedik biraz fazla sesli söylemiş olabilirdik heyecandan. Bana neden dermiş gibi baktılar.

Okuduktan sonra lütfen vote verin:D