Bize yardım etmen gerek

42 4 0
                                    

    Yarım saattir yürüyoduk. Bileğime bir şey sarmam gerekiyodu acımaya başlamıştı. Ben:

-Gelmemize daha çok var mı?

-Az kaldı hatta geldik.
Etrafa bakındım:

-Ee nerdeler.

-Üstlerinde duruyoruz.
Aşağıya baktım. İlerledi ve dağın içindeki küçük bi oyuktan geçti ve:

-Hadi.

-Jacop' u getiricek dimi.

-Onuda senin gibi kandırmadılarsa umarım Alex'aya o çocuk yüzünden bir şey olmaz. dedi sinirli bi sesle.
Oyuğa doğru ilerledim. Başta çok sıkışıktı ve emekliyerek ilerliyorduk, sonradan genişlemeye başladı. 2-3 dakika kadar aşağıya indikten sonra başkalarının sesleri gelmeye başladı. Nihayet gelmiştik. İçeride 4-5 kişi vardı. Duvarlara meşaleler asılmıştı. Girişi çok büyüktü devamında da mağaranın içi oyuklarla doluydu. Herkes bana bakıyodu. İçlerinden biri:

-Bu kim.

-Yeni biri Emily'yi tanıdığını söylüyo. Ben:

-Emily burda mı?

-Az önce çıktı ne zaman gelir bilmem, belli olmuyo. Şimdi kafan çok karışıktır senin zaten betin benzin atmış. Ben:

-Evet ve kolumla ayağım. Max:

-Evet Olivia Clare' in yaralarına bakın.

-Tamam.
Olivia biraz kilolu kısa saçlı bi kızdı beni başka bi odaya kadar götürdü. Odada sargı bezleri gibi sağlık malzemeleri vardı. Oturdum. Olivia:

-Ee sende yenisin demek. Emily'yi nerden tanıyosun. Diğer taraftamı tanışıyodunuz.
O sırada kolumdaki yarayı siliyodu, ayağıma bakıyodu. Ben:

-Evet. Sen onu ne zamandan beri tanıyosun.

-Geldiği ilk günden beri.
İçeriden bağrışma sesleri geliyodu.

-Onu buraya kadar getirip vakit kaybettirmemeliydin.

-Durumu kötüydü ve onu son anda durdurduk. Peşimizdeydi kendimizi tehlikeye atamazdık.

-Ross gelince karar veririz ne yapıcağımıza. Ben:

-Olivia içerde ne oluyo?

-Şimdi Clare biliyosun ki burası tehlikeli bir yer ve sen geri dönebiliyosun ama burda ne kadar çok durursan geri dönme şansın o kadar azalır anlıyo musun beni?

-Ama neden?

-Bizde bilmiyoruz. Suyun altında nefes alabildiğimiz acıkmadığımız bi yerdeyiz. Burası normal biyer değil.

İşimiz bitmişti. Ben:

-Teşekkürler Olivia. diyip diğerlerinin yanına gittim. O sırada içeriye 3 kişi girdi. İçlerinden birisi Emily'di. Emily:

-Clare! burda ne işin var.

-Emily. diyip kalmıştım.
Yanıma gelip bana sarılmıştı o sırada Max:

-Arkadaşın burayı oyun falan sandı herhalde Emily. Senin için gelmiş sanki seni geri götürebilicek. Emily:

-Susarmısın Max. diyip beni odalardan birine götürdü ve:

-Clare buraya gelmemen gerektiğini söylemiştim neden geldin hemen geri dönmeliyiz. Lütfen vaktin bitmemiş olsun. diyip ofluyordu.

-Emily burda belli bi süre duranlar bidaha çıkamıyo mu? gerçek mi bu.

-Evet Clare ama şuan sana bunları açıklarken belkide süren bitmiş olucak gitmemiz gerek. diyip elimden tuttu. Ben:

-Emily bekle şimdi sen hiçbir zaman geri gelemicek misin?

-Şuanlık hayır Clare ama bi yolunu bulmak için hergün çabalıyoruz tamam mı. Bana bi daha buraya kendi isteğinle gelmiceğine söz ver Clare.

-Tamam ama Jacop.

-Nolmuş Jacop'a.

-O da burda ama ben ondan ayrılmıştım arkadaşların beni buldu biriside Jacop'u almaya gitti.

-Sen burda bekle. diyip içeriye gitti Max'e olanları sordu. Gelenlerden birinin adı da Ross'muş -sanırım buranın başkanıydı- İçeride bir şeyler konuşuyorlardı bende kapının yanındaydım onları duymuyodum sonra Max Emily ve Ross yanıma geldi. Ross:

-Madem buraya kadar geldin bize yardım etmen gerek. dedi Emily'e baktım bana onaylarmış gibi kafa salladı. Ben:

-Nasıl yani?

-Emily buraya gelmeden önce istediğim şeyi almaya çok yaklaşmıştı ama alamadı. Max:

-Bunu bize sen getiriceksin. Emily'yi kurtarmak istiyosun değil mi? Emily Max'e ters ters baktıktan sonra:

-Clare bize okul kayıtlarından okuldan ayrılan veya herhangi bi sebepten kaybolan kişilerin listesi lazım. Ben:

-Neden? Max:

-Seni o peşinde götüren küçük kız varya. Ben:

-Onun kim olduğunu mu bulmaya çalışıyosunuz. Ross:

-Sadece bi tahmin ama orda tek o küçük kızın olduğunu düşünmüyoruz. Bu zamana kadar bizim okuldan başkası gelmedi buraya. Onlarda bizim okuldan gelmiş olmalılar. Ben:

-Kayıtlardan onların kim olduğunu bulucaksınız hımm Oların kim olduğunu bulmaları ne işlerine yarayacak anlamamıştım- . Emily:

-İşte bu yüzden buraya birkez daha gelmen gerekicek vaktini bitirmememiz gerek artık gidelim. Ben:

-Jacop?

-Onu bulabilirsek geri göndericez Bize yardım etmen gerek. Ben:

-Ama

-Clare onu bulursam ne pahasına olursa olsun onlardan koruyacağım tamam mı?

-Tamam. dedim ama boğazım düğümlenmişti sanki.
 
                         ***

BENİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin