Nerden tanışıyorlar diye merak ederken dayanamacağımı anlayıp sordum.
"Siz tanışıyor musunuz" gözlerimi burağın gözlerine dikmiş cevap vermesini beklerken cemrenin sesi kulaklarıma doldu.
"Evet, arkadaşız daha doğrusu ben öyle sanıyorum"diyerek burağa baktığında Burak cevap vermeye tenezzül bile etmedi.
Bakışlarımı Burak'tan alıp kıza çevirdiğimde iyice bir süzdüm.
Esmer, alımlı, güzel bir kızdı. Ayrı etmen birde vücut hatları oldukça belirgindi. Yani tabiri aciz ise her erkeğin isteyebileceği bir tipe sahipti.
"Hadi artık girelim" düşüncelerimi bölen Aras'ın sesi oldu.
Kafa sallayarak içeri yürüdüğümde peşimden Aras'ta geliyordu.
İçeri girdiğimizde herkes saçma sapan danslar yaparken bazıları ise onları izliyordu.
Boş olan masaya oturduğumuzda Burak direk cebinden sigarasını çıkartarak ağzına götürdü. Ben hayran hayran onu izlerken sağ omuzundan biri dürtünce direk kafamı ona çevirdim.
"Hadi dans edelim" diyen Aras'a bakıp hayır anlamında başımı sallayacakken bileğimden tutarak ayağa kaldırdı. Pistin ortasına doğru ilerlerken ben ise elimi kurtarmak peşindeydim.
"Aras istemiyorum" diyerek en sonda durdurduğumda kaşlarını havaya kaldırmış bana bakıyordu.
"Bak gerçekten canım istemiyor" başımı hafif yana eğerek ona baktığımda oda bana bakıyordu.
"Nefes, hadi ama sadece bir dans söz veriyorum çok kısa sürecek" diyerek elini belime yerleştirerek sağa sola yaylanmaya başladı. Mecbur kaldığım için bende ona eşlik etmeye başladım.
Arastan çok şarkının sözlerine odaklanmıştım.
(Koyu renkte yazılanlar şarkı sözüdür)
Yine gece oldu
Koskoca lacivert bir boşluk
Yıldız bile yok bu gece gökyüzünde.
Saatin kaçı olmuş
İnanır mısın umrumda değil
Huzurum kaçalı uzun zaman oldu
Döner diye umduğum bütün aşklar
Yatılı kaldı gitti kalplerde
Düşmez sandığım bütün yaşlar
Usul usul aktı hep içime içime
Birini düşüne düşüne düşüne
Uyumayı özledim ah
Ben aşkı kaşına gözüne
Dudağına sözlerine bağladım bak
Gel desen gelemem
Sevemem seviyorum diyemem.
Yordu beni aşk
Biri gelir gitmez sonum olur sanırsın
Beni o gece anlarsın
Birden ses yükselince kafamı direk sesin geldiği yöne çevirdim.
"Kapatın lan şu şarkıyı" burağın sesi etrafı yıkılan cinsteydi. Ne olmuştu yine buna.
Birden elimden tutulup sürüklenmeye başladım. Daha şokun etkisinden çıkamamışken burağın beni arabanın içine fırlatmasıyla azda olsa kendime geldim.
"Burak Ne yapıyorsun, aç şu kapıyı" diye bağırdığımda Burak çoktan arabayı çalıştırmıştı.
"Burak sana diyorum, ne oluyor"
"Cevap versene gerizekalı, ne yapıyorsun" diye koluna vurduğumda o bana bakmamakla ısrarcıydı.
O kadar hızlı kullanıyordu ki arabayı, arkamızda kalan arabalar korna öttürüyordu.
"Burak yavaşla biraz, bak çok hızlı sürüyorsun"
O cevap vermemekte ısrar ederken ben hala bağırmaya devam ediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İÇİMDEKİ SEN
Genç KurguO ateşti, ben su. O zehirdi, ben nefes. O nefretti, ben aşk. İki zıt kutup birbirini nasıl çeker. Gelin hep birlikte şahit olalım... (Arkadaşlar olay örgüsünü değiştirmeden yeniden düzenliyorum. Okumak isteyenler baştan tekrar okuyabilir)
