☀ 2.0 this love

4.6K 389 148
                                    

Sizi yine çok beklettim,ama şimdi buradayım ^^

 Bir sona daha epey yakın olduğumuzu içim yana yana söylemek zorundayım,benimle buraya kadar birlikte geldiğiniz,yanımda olduğunuz için kocaman teşekkür ederim,sizi çok seviyorum! Müzik hazırsa,başlayalım :)

Bölüm şarkısı: Davichi-This Love


"Seni ilk gördüğüm o sokağın titrek soluk ışığı bile şimdi benim gözlerimden daha parlaktı sanıyorum.Her şeyin mahvolduğu bu soluksuz hayatı kendim istemiştim.Ben hem insanın doğduğu andan beri kaderinin çizildiği bir yol olduğuna inanırdım hem de bir insanın her adımında her soluğunda kaderinin yönlendiğine,bunların ikisinin arasında bir seçim yapmadım hiçbir zaman.Hem doğuştan benimle olan kaderime güvenerek geceleri huzurla uyudum hem de her sabah uyandığım andan itibaren ayaklarımın bastığı her karışa,yöneldiği herkese dikkat ettim.Hayat seçimlerden ibaretmiş gibi gözükse de,var olurken bize sormamış,yok ederken de bize sormayacaktır,diye düşündüm.Seni var ettiği an sorgusuz sualsiz nasıl kapılmayı kabul ettiysem,elveda demeye de öyle aniden mecbur kaldım.

İçimdeki o oyuğun milim milim dolduğunu hissettiğimden senin ellerin saçlarımda şefkatle dolaşıyorken,o ellerden uzak kalmanın beni o oyuğa gömebileceğini düşünememiştim.Sandım ki her şeyi yenebilirim,sandım ki çok güçlüyüm,ben sandım ki ömrüm boyunca aradığım şeyi bulursam,hayatımın anlamını kazanırım.Yalnız bir kez o amaca kavuştuktan sonra,onu yitirmeyi aklımdan bile geçirmeden sandım ki bu boğucu rutini yenecek her kıpırtı beni hayata bağlayacak,kocaman bir sanılar lokomotifinin tam önünde,rayların ortasında gözlerim bağlı dikiliyormuşum da haberim yokmuş.Kendimi daima ölümden korkmadığıma inandırmaya çalıştığım için benim bu dünyadaki en cesur kadın olduğumu düşünürdün.Ben ki ölümü bile kabullenmiş Park Han Eul,gökyüzüne olan inancımı adımdan alsam da,inandığım doğrular uğruna,yıllarca içimde yeşerttiğim adalet anlayışımın arkasında durmak uğruna,sevdiğim adamı,hayatımın anlamını,yıllarca aradığımı ve bulduğumda avucumda tutamadığımı , seni , kendi ellerimle ölüme yolladım.

Kimileri buna cesaret adını verdi,kimileri kalpsizlik olduğunu düşündü.Bazıları bu yaptıklarımı haklı bulurken,bazıları benden korkar hale geldi.Bense, felaket diyebilirdim belki buna, eğer bu aşkı hala kalbimde taşımasaydım.Herkes konuştu,herkes her şey,bastığım kaldırımlardan dahi homurdanmalar duyarak geçirecektim artık ömrümü,çünkü ben,uğruna ölmekten korkmasam da,yaşamak zorunda bırakılarak aslında kendimi mahvettim.Ben bir isin verecektiysem eğer bu olanlara,o da "cafuné" olurdu. 

Park Jimin,benim felaketim oldun.Ama sana dair hatırladığım en bariz şey,yüzüklü parmaklarının saçlarımda şefkatle dolaşması.Ardından yüzüme indirdiğin o pamuk şeker gibi dokunuşunun ve siyah inci gibi parlayan gözlerinin kendi ellerini takip etmesi.Ben hiçbir yüz görmek istemiyorum,sokaklarda artık hikayelerini merak ettiğim tüm o insanlara bakmıyorum.Çünkü,yeni yüzler yeni hikayeler gördükçe,bende bir fotoğrafı dahi olmayan o sevimli yüzünü hatırlamamın güçleşebileceği ihtimalini düşünüyorum.Dolgun kırmızı dudakların ve çevresindeki gamzelerin sayısını şaşırma ihtimalim bile beni ölümden daha çok korkutuyor.Sensiz geçen kaç gün oldu,sayarsam çıldırırım diye,başımı yastığa bayılana kadar çalışmadan koymuyorum.

Jimin

sevgilim,

sana söyleyeceklerim hiç azalmıyor.Sana hissettiklerim,seni düşünmem hiç eksilmiyor.Bizi,bizden başka hiçkimsenin bilemeyecek oluşu,bu yaşananların aslının daima ikimizin arasında kalacak olması beni daha da geveze yapıyor.Seni özlüyorum sevgilim.Geçen her gün,her an seni özlüyorum.Buna hakkım olmadığını bilsem de,çırpınan kalbimi durduramıyorum.Kimseye bir şey söyleyemiyorum,ben bu hayatta bir daha asla kendim olamayacağım,artık asla senin yanındaki gibi rahat olmayacağım,aşık olduğun kadını içime gömüyorum.Her gün bir avuç toprağı bastırarak.

Cafuné ☽ park jiminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin