☀ 0.7 hug

7.3K 695 240
                                    

Medya;Seo In Guk- Flower


Çok seyrek bölüm geldiği için şikayet ettiğinizi biliyorum ama başta da belirttiğim gibi elimden geldiğinde çabuk yazmaya çalışıyorum,eski bölümü biraz hatırlayıp adından bunu okumaya geçebilirsiniz.Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum kocaman öpüyorum  ^^ *

Yeni bölüm oylar 39'a ulaştığında yayınlanacaktır :*


Hiç de geri gitmeye niyeti olmadığını belirten bir şekilde sabit durup bana bakmaya devam etti,ama iki büklüm durmasına rağmen kanaması artıyordu,bu yüzden elimi çabuk tutmazsam hiç de hoş şeyler olmayacaktı.Her ne kadar bu kibirli bakışları yüzünden ona işkence etmek istesem de hayatımda bir karıncayı dahi incitmemiş olduğum için istemesem bile nazik davranacaktım.Karşımda acı içindeyken bile mükemmel bir heykeli andıran bu adam dururken dikkatimi toplamam imkansızdı,dolayısıyla onun o biçimli dolgun yüzünü görmezsem bu işi berbat etme olasılığım da düşecekti.

"Hadi ama yüzüklü.Yalnızca geriye yaslan,canını acıtmamaya çalışacağım. Bana güven."

Söylediğim şeyden fazla anlam çıkarmış gibi gözlerinin ardında parlayan bir karanlık gördüğümü sandım.Dudakları belli belirsiz kıvrıldıktan sonra yataktan eliyle güç alarak başını gerisindeki yastığa doğru uzattı,böylece ışık doğrudan onun kaslı gövdesine vuruyordu ve görüntünün çok ötesinde bedeninin çevresine yayılan bir kimyasal varmışçasına beni etkisi altına almıştı.Her yutkunuşum bir öncekinden daha güç olurken bunu fark etmemesini umarak gülümseyişinden gözlerimi kaçırdım ve kenardan başlayarak yarayı temizlemeye başladım.

"Jimin.İsmim Jimin. Ve sana ne kadar güvenebileceğimi...göreceğiz."

*

**

***

Uzaktan gelen kısık ve inlemeye benzer sesi duymamla boynumda keskin bir ağrı hissetmem birleşince ne zaman daldığımı bilmediğim hafif uykum anında açılırken oturduğum sandalyede aşağı doğru kaydığım konumda boynumun ağrısının geçmesini umarak, yatağın dibine yerleştirdiğim sandalyede doğruldum.Hayatımın en garip akşamını ve takip eden gecesini geçiriyordum.Hiç tanımadığım birinin evinde sandalye kenarında uyuyakalmak benim rüyamda bile yapmayacağım bir şeydi.Uyanmama rağmen aklımın yerine gelmesi için karşımdaki yatakta sere serpe yayılmış bir heykele benzeyen Jimin'e yirmi saniye kadar bakmam gerekti.

Onun canının yandığını görüp duraklaya duraklaya pansumanını yaptıktan sonra kendini kastığı için yorgun düşen Jimin,aldığı ilaçların da etkisiyle kısacık bir sürede uyuyakalmıştı.Ve ben sebebini bilmediğim bir şekilde çıkıp gitmek yerine yanına yaklaştırdığım bu sandalyeye oturup onu izlerken uyuyakalmıştım.Ne mırıldandığını anlamak için sandalyeden kalkıp yatağın üzerinden destek alarak terden nemlenmiş başına yaklaştım.Bu mesafeden bile hala mermer bir heykeli andırıyordu,kusursuz yüzünün uyurken mimiksiz oluşunun ellerimi karıncalandırdığını hissederken,tekrar sesi duyuldu.

"Beni...kurtar.

beni,,,,,iyileştir..."

Kendimi sokakta çıplak ayaklı bir kız çocuğuna bakıyormuşum gibi hissettim.Sesindeki gerçek yakarış sanki ömrüm boyunca unutamayacağım kadar içtendi.Ne ironiydi ki böyle güçlü ve dirençli bir vücuda sahip olan Jimin'in,bilekleri kırılabilecek kadar güçsüz olan benden yardım istemesi.

Cafuné ☽ park jiminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin