BİRTAN'em

Düğün

    Arzu Murat'ın odasına girdi. Murat ona gülümseyen gözlerle baktı.

    "Hoş geldin lolipop."

    Sevdiği adama sımsıkı sarıldı.

    "Lolipop?"

    "Akşam yemeğe çıkalım mı?"

    "Hayırdır?"

    "Cezamız kalktı. Bu yüzden çok mutluyum. Bu mutluluğumu paylaşacak birine ihtiyacım olduğunu düşündüm. Ve... Seni buldum."

    "Hmm..."

    Arzu'ya çağrı geldi.

    "O zaman yemekte görüşürüz."

    "Hadi... Git işine."

    "Gidiyorum. Bay bay..."

    Çocuk gibi el salladı. Murat da güldü. Aklından 'Lolipop işte...' diye geçirdi.

                              {°°}

    "Anne... Bebekler çok tatlı."

    "Evet annecim."

    Revan'ın boyu yetişmediği için Zenan kucağına almıştı onu. Revan bebekleri gülerek izliyordu.

    "Anne..."

   "Efendim bitanem."

   "Ben de mi bebekken bunlar kadar küçücüktüm.'

   Zenan kızının yanağını öptü.

   "Evet. Bunlar kadar küçücüktün. Çok da tatlıydın."

    "Tatlı mı? Siz beni bebekken yiyor muydunuz?"

    Suat gülmesine engel olamadı. Revan yine kızmıştı. Bu sefer Zenan'a kızdığından da çok... Suat kızının kızdığını görünce gülmesini durdurdu ve cevap verdi.

    "Annen sana çok güzeldin demeye çalıştı meleğim. Ayrıca güldüğüm için de özür dilerim."

    "Şimdi de o kadar güzel miyim?"

    "Evet. Hem de çok..."

    "Baba... Ben de evde bebek istiyorum. Oyuncak bebek değil. Gerçek bebek..."

    "Annene bir sor istersen. O da isterse olur."

    "Annem istemiyo mu? Anne?"

    Zenan Suat'a ters ters baktı. Suat da Zenan'ı sinir etmek için gülümsedi. Zenan sinir olmuştu ama belli etmek istemedi.

    "Bunu sonra konuşsak. Bebekleri izlememiz de bittiğine göre artık yemek yesek. Ben çok acıktım."

    Revan'ı kucağından indirdi. Suat:

    "Ben de..."

    Revan:

    "Ben de..."

    Zenan:

    "O halde gidelim yemekhaneye." dedi.

    Revan annesinin elinden tuttu. Sallana sallana yürümeye başladı. Suat arkadan Revan'ın bu halini görünce yine gülmesine engel olamıyordu. Ama bu sefer gülmedi. Gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı.

                              {°°}

    Ela yemeğini yiyordu. Levent onu seyre daldı. Kendi önündeki yemek tepsisini unuttu.