BİRTAN'em

Hamileyim

    Akşam olmuştu. Boşluk bulan soluğu ya Ela'nın odasında ya da pediatri katında yeni doğanların yanında alıyordu.

    Ela yorgunluktan ve serumun etkisiyle uyuya kalmıştı. Levent'in annesi ve babası, Berkan gelmişti odaya. Levent onları dışarı çıkardı.

   Levent'in annesi: "Oğlum ne oldu?"

    "Ela yorgunluktan uyuya kaldı. Galiba sancıları geceden de varmış. Bir şey söylemedi bana da gece."

    Babası: "Bir sorun var mı?"

    "Yok yok... Hiçbir sorun yok. Ben sizi bebeklerin yanına götüreyim."

    Berkan: "Biz gideriz bebeklerin yanına. Sen havaalanından Berna ablamları abiyi getir."

    "Tamam. Berna'yı da çok özlemiştim zaten."

    Levent arabayla Berna, Ersin ve yeğeni Bora Efe'yi almaya gitti.

    Uçak havaalanına indi. Levent uçağın yanına gitti. Uçaktan iner inmez Bora Levent'in kucağına koştu. Levent de sanki önceden hazırmış gibi o koşarak gelirken kollarını iki yana açmıştı. Gamzeleri dayısı gibiydi. Çok büyümüştü. Levent onu en son gördüğünde dört yaşındaydı. Şimdi yedi yaşına gelmişti.

    "Dayı... Seni çok özledim."

    "Ben de seni çok özledim kerata."

    "Biliyor musun? Ben okumayı söktüm."

    "Telefonda söylemiştin ya altı ay önce."

    "Aaa... Doğru... Unutmuşum."

    Levent Bora Efe'yi yere indirdi.

   "Başımın belası... Hoşgeldin." dedi gülerek ablasına.

    "Hoşbuldum."

    "Ersin hoşgeldin."

    "Hoşbuldum da... Ben Erkin'i göremiyorum. Nerde o hayırsız?"

    Erkin, Ersin'in ikiziydi. Ayrıca Jülide'nin de üç yıllık eşiydi. İki güzel arkadaş, Berna ve Jülide, hem elti hem de birbirlerine dost olmuşlardı.

    "Senin geleceğini bilmiyordum. Muhtemelen o da bilmiyordu. O yüzden gelmemesi doğal değil mi hayırsızın?"

    "Doğru."

    Bora Efe kıkırdadı.

    "Baba... Sen hiç İstanbul'a gelmedin ki... Amcam senin geleceğini nerden bilsin? Belki de seni isyan edip gelmedi sanmıştır yine..."

    Berna güldü.

    "Hiç bozulma Ersin. Doğru söylüyor. Eee... Levent... Bizi minnoşların yanına götürsene."

    "Hay... Hay..." dedi. Arabaya doğru ellerindeki valizleri alarak yürümeye başladı.

   Arabada Bora Efe hiç susmadan konuşuyordu.

   "Dayı... Ben erkek olanı merak ediyorum..."

   "O niye o?" dedi Berna. Bora Efe güldü.

   "Kız bebekler kesin yengem gibidir. İkisi de çok güzeldir. Erkek olan kesin dayım gibi çirkindir."

    Levent aynadan Bora'ya kaşlarını kaldırarak baktı.

    "Yalan mı? Çirkinsin işte."

    "Hadi ya... Ben çirkinsem sen nesin?"

    "Brad Pit."

    "Oğlum o ne ya? Bari Türk seçseydin. O sana benzemiyor bile." diye cevap verdi Ersin.