Büyük Kurtuluş

346 13 0
                                    

   Levent elinde MR görüntüleri olmasına rağmen MR cihazına aldı sabahleyin Zenan'ı.

   Tümör küçüktü. Ama en tehlikeli bölgedeydi. En ufak bir hatada... Ama bunu düşünmemeliydi. Çünkü bunu düşünürse Zenan da ameliyat olmak istemezdi. Onun iyi olması gerekiyordu.

   "Zenan..."

   "Ne zaman giriyorum?"

   "Tümör küçücük. Sanırım ilaçlarla gidebilir. Ama bu ilaçlar..."

   "Biliyorum. Bazıları piyasada uyuşturucu olarak satılıyor. Bağımlılık yapıyor. Ama... Ben ilaç istemiyorum."

   Suat yanlarına geldi.

"Ne oldu Levent? Zenan?"

"Zenan'ı ameliyata alacağım."

"Levent... Daha demin ilaçlarla tedavi edebileceğini söylemiştin. Bilmem farkında mısın? Yoksa sen benim ölmemden mi korkuyorsun?"

"Evet."

Zenan derin bir nefes aldı.

"Suat... Ben ameliyat olmak istemiyorum."

"Ama aşkım... Ne konuşmuştuk biz seninle? Levent! Ya sen... Gece Zenan'a 'ameliyatı yapıcam' diye mesaj atmıştın."

"Suat! Lütfen! Ben... Ben ne yapacağımı bilemiyorum. Ben sadece... Sadece senin yanında olmak istiyorum Suat. Bana yardım et!"

"Suat! Zenan'ı ameliyat edersem felç olma ihtimali çok yüksek. Sen daha bunu anlamadın mı? En ufak bir kanamada felç kalacak. Ya da..."

"Artık susar mısınız?"

Zenan sıkılmıştı. Gözyaşlarını saklamak için başını önüne eğdi. Nasıl dayanacaktı buna?

Levent'in düşündüğü olmuştu.

"Zenan..."

"Suat! Sus!"

"Ama..."

"Sen de sus!"

Zenan odadan koşarak çıktı. Kendi odasına gitti. Kapısını kilitleyerek yere oturdu. Artık içerisinde tutamıyordu. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.

Daha yeni kavuştuğu kocasından ayrılmak istemiyordu. Suat buna dayanamazdı. Revan... Peki Revan'a öleceğini nasıl söyleyecekti. Belki hamile kalsa... Bir bebek daha verip gitse Suat'a... Neşesi artsa... Levent ameliyatı yapsa bile öleceğini biliyordu aslında.

"Zenan... Aç kapıyı aşkım. Lütfen!"

"Yalnız kalmak istiyorum."

"Aşkım... Lütfen!"

Zenan hıçkırıklarına hala hakim olamıyordu. Suat Zenan'ın hıçkırıklarını duyunca kendini tutamadı. O da ağlamaya başladı. Odasına gitti. Sandalyesine oturdu. Nasıl başa çıkacağını bilmiyordu bu acı ile.

{°°}

Revan, Azize Nene'ye sarıldı. Daha uyuyordu.

"Nene... Kalk."

Azize Nene gözlerini açtı.

"Kuzu... Sen ne zaman uyandın?"

"Şimdi..."

"Hadi gel kahvaltı edelim madem. Acıktın mı?"

Revan kafasını salladı. Yataktan aşağı atladı. Azize Nene de yataktan kalktı. Mutfağa yöneldi. Revan açmaya kıyamadığı oyuncak bebeğini almak için küçük dolabını açtı. Bebeği sonunda paketten çıkarmıştı. Öptü.

BİRTAN'emHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin