OĞUZDAN
Anasını satayım ne terasa çıkmamış. Aklıma edeyim abi ben. Nasıl çıkacağım şimdi?
Sessizce etrafa bakarken bir merdiven gördüm azda olsa bana yardım ederdi. Terasa baktığımda Defneyi göremedim. Merdiveni koyup tırmanmaya başladım. Hayatımdaki ilk heyecanlarımı yaşıyordum.
En sonunda terasın demirlerine geldiğimde etrafa bakındım. Defne koltuğa oturmuş gözleri bağlı bir şekildeydi sanırım uyuyordu. Gülümsedim. Sessiz olmaya çalışarak yanıma gittim ve oturdum. Hiç bir tepki vermiyordu. Cidden uyuyordu.
Elimi yanağına değdirdim.
"O-oğuz?" Dedi mayışık bir şekilde.
"Ta kendisi güzelim."
Gözündeki şeyi çıkarmaya yeltendi ama elini tuttum.
"Hey hey şimdi değil."
"Ya ne zaman?"
"Uf ne bileyim ben?"
"Hayır yani yakışıklıysan neden yüzünü göstermiyosun anlamıyorum."
"Bilmiyorum sadece biraz merak et. Sabırlı ol."
"Sıkıcı."
"Sadece gizemli olmak güzel."
Dedikten sonra yanına yaklaşım onu kendime çektim. Kokusu güzeldi. Fazla güzel.
"Imm kokun güzel. Fazla."
"Imm seninkide."
Bunu demesiyle kalbim hızlandı.
"Hey kalbin çok hızlı atıyor."
"Çünkü beni heyecanlandırıyosun."
"Defnee! Nerdesin kızım?!"
"Hey annem çabuk git!"
Hemen dudağına buse kondurup kalktım. Hızla geldiğim yere giderken dikkat et diye seslendi.
Ben tam aşağıdan inerken kapı açıldı.
"Kızım teyzeni nasıl görüntülü arayabilirim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANONİM:DEFUZ
Short StoryYaklaşık yarım saat olmuştu. Hava iyice soğumuştu. Ve yağmur atıştırıyordu. O da gelmemişti. Bense bir ümit hala oturduğum salıncakta bekliyordum. Aslında boşversene kimin umrunda? Salıncakta kalkıp taşlara bir tekme savurdum. Kapuşonumu başıma ge...