Evden çıkıp kulaklıklarımı kulağıma takıp kapşonumu örttüm.
Heyecanlıydım. Cidden gösterecektim kendimi ona. Tabi eğer oda gelirse. Sıkıntıyla ofladım. Gelmezse ne yapacaktım?
Artık yazmazdım. Demek kolay ama icraat yok. Aslında ona sürekli mesaj atardım ama benden sıkılacağından korkuyordum.
Şu an çok rahatsızdım. Parka geçmek için yoldan geçnem gerekiyordu ve ben geriliyordum. Dışarı pek fazla çıkmadığımdan korkuyordum. Annem bir pisikoloğa götürmek istedi, ben de istedim ve gittim. Ama bazı şeyleri ona da anlatamıyordum.
Kafamı yerden kaldırıp sağ ve sola baktım. Etraf karanlıktı bu daha çok gerilmeme sebep oldu. Gelmişim 18 yaşına daha karşıdan karşıya geçemiyorum. Sen bu kızı nasıl koruyacaksın oğlum!
Sinirle etrafıma baktığımda parkta olduğu gördüm. Salıncaklara doğru yürüdüm ve oturdum. Hafif sallanarak karşıya baktım. Hava soğuktu, hatta yağmur yağacak havası vardı. Yağmur da ıslanmayı da hiç sevmezdim.
Belki de Defne şemsiye alıp gelirdi?
Ne saçmalıyorum hiç gelmeyecek bile. Olsun yine de bekleyeceğim. Şimşek çaksa bile, bardaktan boşalırcasına yağmur yağsa bile bekleyeceğim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANONİM:DEFUZ
Short StoryYaklaşık yarım saat olmuştu. Hava iyice soğumuştu. Ve yağmur atıştırıyordu. O da gelmemişti. Bense bir ümit hala oturduğum salıncakta bekliyordum. Aslında boşversene kimin umrunda? Salıncakta kalkıp taşlara bir tekme savurdum. Kapuşonumu başıma ge...