"Ya Oğuz kız oraya gitmez değil mi?" Dedim korkarak.
"Bi-bi-lmem." Dedi Oğuz. Kolundan ayrılıp ona baktım ve omzuna vurdum.
"Ya sen nasıl erkeksin benden çok korkuyorsun."
"Ya kızım ben şaka yapıyorum." Diyip gergince gülümsedi. Neyse diyip kafamı omzuna yasladım. Ve elektrikler gitti. Korkuyla sıçradım.
"Hasiktir..." diye mırıldandı Oğuz. Ben de korkarak:
"Ne yapacağız?"
"Bilmiyorum ben karanlıktan korkarım aslında." Diyip yüzünü sıvazladı.
"Mum falan yok mudur?"
"Bilmiyorum Defne."
"Ya Defne deme gergin oluyorum. Yani adımla seslenince samimi olduğum kişiler." Dediğimde ses vermedi. Hâlâ bir şey yapmadan oturuyorduk. Ama bir takırtı sesleri gelmeye başladı.
"Oğuz sende duydun mu?" Diye fısıldadım. Kalbim çıkacak gibi atıyordu. Oğuz daha çok gerildi.
"Duydum." Dedi koluna dokunarak "iyi misin?" Dedim yavaşça kafasını salladı. Sesler kesildi şimdi yürüme sesleri geliyordu.
Koltuğun arkasından kapıya bakacakken kumandayı düşürdüm. Panikle Oğuza baktım. Elimi tuttu ve sıktı. O da korkuyordu ama bana göstermemeye çalışıyordu. Kapının ordan ses gelince ikimizde hızla kapıya baktık ve parlayan bir yüz vardı ikimizde çığlık attık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANONİM:DEFUZ
ContoYaklaşık yarım saat olmuştu. Hava iyice soğumuştu. Ve yağmur atıştırıyordu. O da gelmemişti. Bense bir ümit hala oturduğum salıncakta bekliyordum. Aslında boşversene kimin umrunda? Salıncakta kalkıp taşlara bir tekme savurdum. Kapuşonumu başıma ge...