|beş|

182 39 130
                                    

multimedya: Ecrin

#Mavi Gri~ Papatyalar

Aynadaki yansımama son kez baktım.
Düzleştirdiğim saçlarımla, hafif bir nude göz makyajı ile pembe mat bir ruj sürmüştüm.
Giydiğim toz pembe yakalarında gümüş detayı olan blazer elbise, siyah stilletto ve siyah çantamla oldukça şık olduğuma karar verdim.

Leyla Sararın dün ki sözleri üzerine bugün sabah saat 5' te kalkmış dolabımdaki en şık kıyafetleri deneyip hangisinin daha uygun olacağına karar vermiştim.
Sonunda şimdiki halime karar verip saate baktım.
Saat 07.05'i gösteriyordu.
İlk günden geç kalmak istemediğimden abimin yanına gidip sıkıca sarılıp şans öpücüğümü aldıktan sonra evden çıkmıştım.

Dün Leyla Sararın sözlerine çok kırılmıştım. Sarar Tekstilden kendimi nasıl attığımı hatırlamıyorum bile.
Bugün ise en son görmek isteyeceğim yüz onunkiydi bir insan nasıl daha önce hiç tanımadığı bir insana öyle itici, haset bakabilirdi yahu.
Onu düşünmeyi bıraktım.

Dün işe kabul edildiğim haberini abim ve Elaya verdiğimde çok sevinmişlerdi ve bugün ise kutlamak için gece dışarı çıkacakmaya karar vermiştik.
Filiz Hocayı da arayıp durumdan bahsetmiştim. Çok sevindiğini ve şans dilediğini söyleyip, en kisa sürede görüşmek üzere kapatmıştık telefonu.
Filiz Hocam, yine bana destek olmuştu. Bu kadının hakkını asla ödeyemeyeceğimi biliyordum.
İş çıkışında abime, Elaya ve Filiz Hocaya hediye almayı aklıma not ettikten sonra bir taksi çevirdim ve Sarar tekstilin adresini verdim.

Leyla Sararın bahsettiği para hesabıma yatmıştı.
50 bin tl. Tamı tamına çizim yaptığım dosyadan 50 bin tl kazanmıştım.
Başlangıç olarak, aylığıma 10 bin tl ileriki aylarda ise bu mevlanın yükseleceğinden bahsetmişti.
Düşündüğümden fazla olan bu parayı idareli bir biçimde biriktirip bir an önce ayrılacaktım oradan.

Birden Yiğit Sarar geldi aklıma.
O adamda çok farklı bir enerji vardı.
Gözlerinin içine bakınca insanın gözlerinden çekesi gelmiyordu bakışını.
Onda insanı kendine çeken bir seyler vardı. Sanırım o şeytan tüyüydü.
Ben düşüncelere dalmışken taksici geldiğimizi belirtti. Ücreti ödeyip taksiden indim.

Sarar Tekstile geldiğimde danışmandaki kadın beni 12.kata yönlendirdi ve Yiğit Sararın asistanına geldiğimi haber veren kısa bir telefon açtı.

Asansörden indiğimde beni Yiğit Bey'in asistanı karşıladı.
Yaklaşık 1.70 boylarında esmer genç kadın bana önce odamı gösterdi ve ardından neler yapacağım hakkında bir saatlik detaylı bir konuşma yaptı.
Adının Ceren olduğunu öğrendiğim bu kadına kanım nedense ısınmıştı diğerleri gibi boya küpü ve gözü fazla yüksekte olan biri değildi. Sadeyken de güzel olunabileceğini haykırıyordu resmen.
Aramızda kendimiz hakkında muhabbet geçtikten sonra birbirimizi samimi bulduğumuzu dile getirip Hanım lafını aradan kaldırıp birbirimize ismimizle hitap etmeye anlaşmıştık.
Öğrendiğim üzere benden iki yaş büyüktü.
24 yaşında olan genç kadın yaşını göstermiyordu ve buradaki çalışanlara göre fazlasıyla sevecendi.
Ve sohbetimizin en sonunda öğrendiğim şey beni şok etmişti, Ceren aslında Yiğit Sararın kardeşiydi.
Ona neden yöneticilik yerine abisinin asistanlığını yaptığını sorduğumda uzun bir hikaye olduğundan bahsetmişti.

"Evet Ecrinciğim söylediğim gibi ilk 3 ay 10 bin tl alacaksın. Bu dönem seni denemiş olacağız. Üçüncü ayı geçtiğinde kendine yardımcı bir asistan alabilirsin ve maaşındada zam olacak. Sabah 8'de başlayıp akşam 6 da çıkacaksın.
Kendi bünyemizde çalışan herkese şirketin arabalarından veriyoruz. Çıkış saatinde sana bir anahtar getireceğim.
Ha bu arada sık sık yurt dışına çıkacağımızdan bahsettim mi?"
dedi.
Gülümsedim ve "Evet." dedim.
Daha 5 dakika öncede aynı şeyi söylemişti deli kız.
"Afedersin canım sormaya unuttum. Kaç dil biliyorsun?"

Saat-i İntikamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin