"bizim şarkımız neydi?" dedi adam.
"Ayrılsak ölürüz biz." dedim titrek bir sesle.
adam, "Öldürüldük sevdiğim."
Hayat ne kadar acımasız davranıyordu bazen, sanki en fazla bana. Bazen dünyanın tüm yükü benim kalbimdeymiş gibi hissedip yıkılıyorum. Day...
Hayat her insana adil davranmıyordu. Kimisi gülerken, kimisi ağlıyordu. Kiminin en mutlu günü, kiminin en kötü günü oluyordu. Hayatın bu adilsizliği insanlara da yansıyordu. Kimi iyi kimi kötü oluyordu.
Şuan karşımda ateş saçan gözlere bana kötü bir adam bakıyordu. Evet kötüydü, tehlikeliydi. Onu ilk gördüğüm anda sezmiştim üzerine bir de işittiğim sözleri bunu kanıtlar nitelikteydi.
Bileğimi sertçe tuttu ve beni tuvaletin içine çekip kapayı kapattı ve kapı ile kendi arasında sıkıştırdı. Ağzımdan çıkan çığlığa engel olamadım.
Acıyla yüzümü buruşturdum. "Ah, canımı çok acıtıyorsunuz." bileğime mengene gibi yapışan elleri biraz da olsa gevşedi.
"Beni mi dinliyorsunuz küçük hanım." dedi tıslarcasına.
"Hayır. Ben sadece ses gelince şey... bakmak için." diyiverdim korkuyla.
Yüzünü yüzüme daha çok yaklaştırdı, "Öyle olsun bakalım." dedi ve sertçe elimi bıraktı.
Bir iki adım uzaklaşınca rahat bir nefes aldım ve tuvaletten hızlıca çıktım.
Kadınlar tuvaletine girip elimi yüzümü yıkayıp sakinleşmeye çalıştım. Kızarmış olan bileğim canımı yakıyordu.
Duyduğum sözler de neyin nesiydi. Kimeydi? Bir aileden bahsediyordu. İşini bitirin diyordu. Tüm dertlerim yetmezmiş gibi üzerine bir de bu eklenmişti.
Tuvaletin kapısı açılınca korkuyla oraya çevirdim kafamı genç bir kadının olduğunu görünce rahatça nefes aldım ve tuvaletten çıktım.
Geldiğim de oturduğumuz yerde Yiğit yoktu ve bu durum daha çok endişelenmeme neden olmuştu.
Cerene dönüp, "Yiğit nerede?" dedim.
"Bilmem" dedi gülümseyerek.
Bir anda ışıklar söndü, sesler kesildi. Ben korkuyla yerimden kalkarken küçük bir ışık süzmesi yayıldı Yiğitin olduğu yere. Usulca yerime oturdum, ve ne olduğunu anlamaya çalıştım.
O sırada konuşmaya başladı sevdiğim adam,
"Benim bir mucizeye ihtiyacım vardı ve Allah onu benim karşıma çıkardı." dedi beni göstererek ve devam etti.
"Sen dünyama girdin, tüm gökyüzü bana doğdu. Bir gelecek istiyorum seninle sevgilim. Beraber nefes alacağımız, beraber geçireceğimiz bir gelecek. Bir nefes kadar yakın ol istiyorum hep bana. Hep sen ol. Hep biz olalım. Hep yanımda kal. İstiyorum. Seninle atsa kalbim her saniye? Seninle gülsem. Seninle mutlu olsam, her daim. Ben sana mühürlendim kadın."
Her kelimesiyle kalbimin hızı artarken yanıma geldi ve ellerimi tuttu.
"Dünyanın en büyük şansını avuç içimde taşıyorum," dedi ve ellerimi öptü.
Ben hala olanların şokunu atlatamamısken dizlerinin üzerine çöktü. Cebinden çıkardığı kırmızı kutuyu açtı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
