|altı|

154 41 95
                                    

multimedya: Yiğit Sarar

#Manga~ Dursun Zaman

Aralıksız 8 saatir yaptığım çizimlerden dolayı bileğimin ve parmaklarımın acısı yüzümü buruşturmama neden oldu.
Leyla Sararın ricasi(!) üzerine üç gündür durmadan çalışıyor, uygun kıyafetleri tasarlamayı çalışıyordum.
Benden iki tasarım istemişti fakat ben onu şaşırtmak için dört ayrı elbise tasarlamıştım.
Sonuçta kendini kanıtlaman için demişti ve o kadına kendimi göstermek için tüm becerimi kullanmalıydım.

Uykusuzluktan kan çanağına dönen gözlerimi daha fazla açık tutamayacağımı anladığımda saate baktım.
İşte olmam için 2 saatim vardı. Uyuyacak vaktim olmadığından uykumu biraz dağıtmak amacıyla kısa bir duş aldım.

Siyah puantiyeli düşük kol bir gömlek giydim ve altına siyah dizimin hizasında biten siyah bir kalem etek giyip gömleği içine koydum.
Bilekte siyah topuklu botumu da giydikten sonra saçlarımı kurutup düzleştirdim.
Gözlerimin şişliğini kamufle etmek için kapatıcı ve siyah ağırlıklı bir göz makyaji yaptım. Dudağıma renksiz bir parlatıcı sürdükten sonra kahvaltı hazırlamak üzere odamdan çıktım.

Kahvaltı hazır olunca abimi uyandırdım ve kahvaltı yapmaya başladık.
"Bu iş seni çok yoruyor sanki. Yurt dışına çıkacak olmak falan."
"Emeksiz yemek olmaz abiciğim çalışmam lazım."
"Haklısın ama benim için senin rahatın her şeyden önce geliyor."
Onun bu sözleri üzerine gülümseyip ellerini sıkıca tuttum.

"Nişan ve düğün tarihiniz belli oldu mu?"

"Tam karar veremedik ama düğün yazın olur büyük ihtimalle."

"Anladım abiciğim sizin için ne zaman uygunsa o zaman olsun."

Sohbetimize birer türk kahvesi yaparak devam ettik.
Böylelikle uykudan kapanmakta olan gözlerim biraz açıldı.

Tasarımlarımı flaşa atıp abimle vedalaştiktan sonra evden ayrıldım.
Yöneticilere ve stil danışmanına yaptığım çizimleri sunum şeklinde anlatacaktım bugün.

Yiğit Sararda o toplantı da olacaktı ve ben onun karşısına geçip çizimlerimi nasıl anlatacağımı kara kara düşünüyordum günlerdir.
O geceden sonra sırf onunla karşılaşmamak için elimden geleni yapmış ve başarmıştım.
Defalarca onu görüp yolumu değiştirmiş, 12. katı yürüyerek çıkmıştım. Ondan neden kaçtığımı ve bana neden öyle bir cümle kurduğuna anlam verememiş o sözlerini duymamış olduğumu düşünmesini varsayarak koşar adımlarla terk etmiştim mekanı.
Üstelik sevgilisinin olduğu mekanda benimle o şekilde konuşmuştu. Amacını anlayamamıştım.

Düşüncelerle geçen yolculuğum ardından arabayı otoparka park edip Sarar Tekstile girdim.

Etrafa baktığımda Yiğit Beyi göremeyince rahat bir nefes alıp asansöre yöneldim.

Odama geldiğimde yapacağım sunumla ilgili eksiklerimi tamamlayıp, tekrar gözden geçirdikten sonra toplantı odasına gittim.

Toplantı odasında sunum için projeksiyonu ve dosyalarımı hazırlayıp oturup beklemeye başladım.
Yaklaşık 10 dakikalık bekleyişimin ardından en önde Leyla Sarar, Mehmet Sarar, Ceren ve adının Sibel olduğunu öğrendiğim stil danışmanı geldi.
Onlar oturup yerleştikten sonra ben tam sunuma başlayacağım sırada Yiğit Bey odaya girdi.
"Geç kaldım kusura bakmayın." diyerek yerine oturdu.
Üzerine giydiği siyah dar kesim gömlek ve siyah kumaş pantolon ile yine her zaman ki gibi çok karizmatikti.
Gözlerimin içine bakmasiyla bakışlarımı ondan çektim. Hep bu adama bakarken yakalanmak zorunda mıydım?

Leyla muşmula suratlısı "Başlayabilirsin Ecrin." dedi ve bende sunumumu başlattım.

"İlk olarak hem kendi ülkemizin yöresel motiflerini yabancı bir ülkede temsil etmek hem de kendi ülkemizde halıda sofra bezinde vs. sıradan kullanılan desenleri aslında çok şık bir şekilde kullanabilecegimizi göstermek amacıyla yapmış olduğum bir tasarımdır. Kıyafet iki parçadan oluşuyor ve krep bir kumaş kullanmayı tercih ettim.
İki parçadan oluşan bu kıyafetin üst kısmı düşük kol ve ispanyol kol ve boyu göbek üstü şeklinde olacak.
Alt kısmı ise ispanyol bir pantolon olacak. Renk içinse mavi tonları, yeşil,az bir kısımda beyaz, sarı ve kahverengi olacak şekilde ayarladım"
Tasarladığım kıyafeti anlattıktan sonra projeksiyona aslını yansıttım.

Saat-i İntikamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin