#Aydilge~ Aşk Paylaşılmaz
İyi okumalar🌼🌻
Dudaklarımda hissettiğim baskıyla, vücudumdaki kıpırtıları, kalbimin hızla atışını, beni öpmekte olan adamın verdiği tüm hisleri o an yok sayarak iki elimi yumruk yaptım ve var gücümle ittim.
Boşluğuna gelmiş olacak ki dudakları dudaklarımdan ayrıldı, bir kaç adım geriye sendeledi. Hayal kırıklığıyla gözlerimin içine baktı ve sonra bir eli saçlarıma gitti. Bu kez engel olamadım.
"Çok güzelsin." dedi. Bana mı söylüyor diye şüpheye düşsemde, burada benden başka kimse olmadığını hatırladım.Burnunu saçlarıma yakınlaştırdı ve kokusunu içine çekip kısa bir öpücük bıraktı. "Bir ömür sadece bu kokuyla yaşayabilirim." dedi.
Ben onun söyledikleriyle şokun içindeyken o devam etti."Ben daha önce böyle şeyler hissetmedim Ecrin affet. Süslü cümleler kurmayı beceren bir adam değilim. Sadece... sadece bana bir şans versen? Biliyorum daha tanışalı çok olmadı ama en azından seni tanımama izin ver. Seni ilk gördüğüm de asansörde, o gece restaurantta gördüğüm de, barda şarkı söylerken, işyerlerinde karşı karşıya gelmemek için benden kaçarken, her zaman izledim seni, her hareketini içime kazıdım. Engel olamadığım şeyler oluyor içimde. Aşka inanmayan ben ilk görüşte senin bir çift maviliklerine vuruldum. Yıllardır kuruyan kalbim seni görünce bir anda yemyeşil bir çiçek bahçesine çevrildi. Yıllardır seyiri bir an olsun değişmeyen kalbim seni görür görmez yılların intikamını alırcasına deli gibi atmaya başladı. "
Duyduğum şeyler üzerine kalbim ve mantığım derin bir savaşın içine girdiler.
Gücümün son kırıntılarıyla, galip gelen mantığım ile konuşmaya başladım.
"Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz? Bir daha sakın böyle bir şeye kalkışmayın Yiğit Bey. Patronum olmanız size bana dokunabileceginiz hakkını vermez." farkında olmadan salladığım işaret parmağımı indirdim ve valizimi alıp odayı terk ettim.
Az önce olan şeyleri ne beynim idrak ediyor ne de kalbim idrak ediyordu....
Boğazımdaki kırış kırış ellerle zar zor nefes alıyordum. Ellerimle ellerini itiyor fakat gücüm yetmiyordu.
Yaptığı baskı ciğerlerime giden havanın bir çoğunu alıyordu. Sisten boğazımı sıkanın kim olduğunu göremiyordum.
"Senden her şeyini alacağım." kulak tırmalayan ama boğuk gelen ses."Bırak beni." dedim sesimin çıktığı kadarıyla.
"Her şeyini alacağım." diye tekrarlıyordu durmadan.
Boğazıma yaptığı baskı daha da artınca nefes alamaz hale geldim."Ecrin.. ecrin" büyük bir sarsılmayla uyandım uykumdan.
Derin derin nefes alıyor ellerimi boğazıma koyuyordum. Orada başka bir el hissedemeyince rahatladım."Ecrin rüya gördün." abimin sesi kulaklarıma dolunca kendime geldim.
Bir taraftan derin derin nefes alıyor bir taraftan abimin ellerini üzerimden çekmeye çalışıyordum. Gözlerimden ise yaşlar musluk gibi akıyordu.
"Çık abi. Lütfen.""Saçmalama Ecrin seni bu halde bırakamam. Uykunda bağırıyordun, kendini boğuyordun neredeyse."
"Abi lütfen benim yalnız kalmam lazım."
Ben ne dersem diyim abim beni bırakmadı ve yanıma uzandı. Bende kafamı yastığıma koydum. 4 yıldan sonra ilk defa farklı bir rüya görmüştüm fakat bu canımı çok daha yakmıştı. Gözlerimden akan yaşları sildikçe ardından hemen bir yenisi alıyordu yerini.
4 yıldır sadece bir gece huzurla uyumuştum. Yiğit'in kollarında.
O adamın benim üzerimde bıraktığı etkiyi artık kabullenmiştim. Onun yanındayken kalbimin hızla atmasının elbette bir nedeni vardı.
Tatilden geleli tam iki hafta olmuştu. İki hafta boyunca toplantılar dışında Yiğit Sarar'ı görmemiştim. Toplantılarda ise bir kez olsun yüzüme bakmamış ben yokmuşum gibi davranmıştı. Konuşurken bile sesi
buz kütlesini andıran soğuklukta çıkıyordu. Bakışları daha önce görmediğim kadar donuktu.
Bana bu şekilde davranmasına anlam veremiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saat-i İntikam
Romance"bizim şarkımız neydi?" dedi adam. "Ayrılsak ölürüz biz." dedim titrek bir sesle. adam, "Öldürüldük sevdiğim." Hayat ne kadar acımasız davranıyordu bazen, sanki en fazla bana. Bazen dünyanın tüm yükü benim kalbimdeymiş gibi hissedip yıkılıyorum. Day...