CANSU'NUN AĞIZINDAN
Tam şimdi uyandım, ve birşey fark ettim iki kücük el bana sarılmış mışıl mışıl uyuyordu. Arkama döndüğümde ise Mert'i gördüm Berk'in kücük mü küçük yakışıklı mı yakışıklı kardeşi bana sarılmış uyuyordu. Ona doğru eğildim ve yanağına bir öpücük kondurdum. Bana daha da sıkı sarılınca istemsizce gülümsedim, okadar tatlıydı ki anlatamam. Ve daha ustune de Berk'in beyaz sweat shirt'ını giyimişti çok minnoş duruyodu. Hemen telefonumu aramaya başladım, biliyodum yatağın icinde ama nereye koyduğumu bilmiyorum. Telefonumu yastığımın altında aradım, çarşafın altında ama yoktu bir tek bakmadığım yer Mert'in yastığının altıydı oraya da bakmam gerekiyodu. Yavaşcacık Mert'in yastıpını kaldırdım ve ne görim, telefonum orda duruyo, oynamış olmalıydı, ama önemi yoktu cünkü benim kardeşim de öyle yapıyordu. Hemen telefonumu aldım ve Mert'in fotoğrafını cektim, e anım olsun ondan da. Telefonumun markası İPhone 8 Plus ve cok güzel resim çekiyordu.
🌟💨🌟
Ben : Hadi Berk söyle. Nereye gidices?
Berk : Güzelim az bekle, hem o bebe uyandı mı?
Ben : He uyandı ama seninle konuşmuyormuş.
Berk : Nedenmiş o, bebe bisküvisi almadım diye mi?
Ben : Şey giyecek hicbir şeyi yokmuş da, sen ona söz vermişsin de
Berk : Off unuttum ben onu, bak güzelim ben hemen gidip giyecek birşeyler alıcam ona tamam mı, ben gelicem bi yarım saat sonra
Ben : Şeyyy, off tamam tamam neyse git, cabuk gel
Anlımdan öptü ve hızlıca ayakkabılarını giyidi ve odamızdan cıktı. Ben de sandviç hazırlamaya bişladım. Domates, marul, zeytun ve salata çıkardım Buzdolabından, ve sandviçleri hazırlamaya başladım. Beş dakika sonra: Pijamamı biri cekiştirince arkamı dondum ve uykulu gözlerle bana bakan Mert'i gördüm.
Mert : Cansu abla ya Berk nerde, ve bana istediklerimi aldı mi
Ben : Şey Berk abin senin istediğin şeyleri almaya gitti şimdi gelicek.
Tamam anlamında kafasını salladı ve ona sandvicini verdim. Hemen yemeye başladı. Bir anda kayıya biri tıklatınca hemen oraya doğru yönlendim. Kapıyı actığımda bir adet Berk'i ve iki poşet dolusu Mert'in istedikleri. Cok tatlı duruyodu. Bir anda güldü ve "içeriye geçebilir mi yim" diye sorunca kendime geldim ve geçmesine izin verdim.
💫🎠💫
Artık Berk'in arabasındaydık. Herkez giyinmişti ve hotelden cıkmıştık
Berk arabayı çalıştırır calıştırmaz Mert'le soru sormaya başladıkMert : Canım abim nereye gidiyoruz?
Ben : Evet ya Berk nereye?
Berk : Mert bebesi yalakalık yapma, canım sevgilim sen de soru sorma yoksa arabayı çeviririm hotele gideriz.
Ben : he tamam tamam soru sormam
Mert : keko sun sen abi
Berk : allah allah keko ne biliyor mu sun
Mert : tabi biliyorum, sensin işte
Gülmemek için kendimi zor tutuyorum, nekadar da şirinlerdi bunlar böyle, hele Berk konuşurken okadar cekici konuşuyordu ki. Mert'i söylemiyim zaten onun agzını burnunu yiyesim geliyordu adeten. Kafamı cama yasladım ve yolu seyretmeye başladım, o sırada da Mert arkadan saçlarımla oynuyordu. Araba durunca geldiğimiz yere baktım, ve adeten gözlerim parladı. Lunaparka gelmiştik, en ama en sevdiğim yer. Biliyorum büyüdüm ama orda ki iki oyunun benim kalbimde ayırı bir yerleri vardı. Birinci en sevdiğim oyun hani silahla vuruyosun ya tam o, ikincisi ise çarpışan arabalar. Küçüklüğümde en cok onları oynuyordum ve en cok onları seviyordum. Yüzümde hafif bir tebessüm oluşurken Berk'in bana baktığını gördüm hemen ona dogru döndüm ve elinden tuttum, ama aniden aramıza giren kişiye baktım, Mert'ti. Tabiki de gülmeye başlayınca biz de ona güldük.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Liseli Bir Kız
Teen FictionHikaye şu anda düzenleniyor. Kesilmeler ve yazı hatalarım çok var. Lütfen çoğunu görmezden gelin. En kısa zamanda size tamamlanmış bir şekilde hikayemi sunacağım. Sizleri seviyorum🖤