Liseli Bir Kız

45 Bölüm -- Sürprizz 👐

           44 bölüm devamı...

Annem : EE hadi geçin ayakta kaldınız

Berk : Sen iste yeter Melda anne

Ayyy anneme 'anne' dedi. Allahım böyle bir sevgiliye zor raslanıyo. Kıymetini bilmem lazım. Düşünsenize bir ya da iki kez gördüğün sevgilinin annesine hemen ısınman ve ona cok yakın onman, onu cok sevmen cok garip değil mi. Yani goyle kötü anlamda garip değil, güzel anlamda demek istedim. Neyse. Ama annem d Berk'i cok sevmiş olcak. Yani annem kolay kolay ısınmaz erkeklere karşı. Ayyy neyse. Salona doğru yururken bu evi nekadar cok özlediğimi anladım. Her yerini özlemişim. Bu akşam hasret giderces. Hem canım odamla hem de canım aylemle.

Salona geçtiğimizde annem hemen lafa daldı.

Annem : Canlarım ac mı sınız

Ben : Ben ac değilim, ama Berk'i bilmem

Berk : Yok Melda annecim hic ac değilim, bu kızın var ya beni 100 kilo yapıcak. Her gün birşeyler hazırlıyordu hotelde

Annem : E öyle dir benim kızım, bali güzel yapıyo mu

Ben hemen konuşmayın ortasına bodoslama daldım. Neden mi soruyorsunuz. Hmmm söyliyim. Şimdi biz bir gün yani ben mutfakta yumurda pişircektim. Tam karıştırıyordum yumurtaları ki tiz katmadığımı unuttum. Berk de hemen yanıma damladı. Sonra öylece birazcık konuştuk ve ben ondan tuzluğu istedim, ama o bana şeker vermiş. Ee ben de doğal olarak şekeri kattım icine. Pişirdikten sonra tam yicektim ki birinci ısırığı Berk aldı. Yüzünü buruşturdu zaten. Ben de nedenini sorunca pis pis gülmeye başladı. Orda anladım bana tuz yerine şeker verdiğini. Neyse cok uzun anlattım biliyorum. Konuşmaya dönelim biz en iyisi.

Ben : Annem biz hiz oralara girmesek

Annem : Neden kızım öğrenmem lazım benim de

Berk : Melda anne biliyon mu senin bu kızın beni zehirliycekti. Yemeğe tuz yerine şeker koydu. Şeker hastası olucam onun yüzünden

Bak bak bak bir de sucu benim üzerime atıyo.

Ben : Anne ya sen buna inanma bana şekeri uzatınca ben de koydum. Demek ki neymiş öküz denilen insanlara inanmayacakmışım

Annem başını tutarak bize baktı.

Annem : Ayyy cocuklar sizin başınıza güneş mi gecti. Kafamı ağırttınız. Hadi ben biraz yukarı çıkcam.

Berk : E ben de gidiyim artık Mert de arabada kaldı.

Annem : Aaaa biraz daha dursaydın be oğlum

Berk : Yok yok Melda anne ben gidiyim.

Berk anneme ve bana sarılıp evden cıktı. Nekadar da iyi anlaşıyolar bunlar annemle kıskandım vallaha. Annem bana hayatı boyunca böyle konuşmadı canım cicim filan. Ayyy konuşmasın da bana böyle şeyler yapmacık geliyo. Hemen anneme doğru döndüm ve soru sormaya başladım.

Ben : Anne abim nerde, babam nerde, kardeşim nerde

Annem : Dur kızım yağğ. Abin spor salonuna gitti. Baban holdingte ki işlerini bitirip gelcek kardeşini soruyosan onu da zar zor bakkala gönderdim

Ben : Tamam annecim, ee hadi sen yukarı cık da biraz dinlen, ben de o sırada odama cıkim de biraz hasret giderim.

Annem : Tamam kızım

Annem yukarı çıkarken ben de hemen mutfağa gittim. Bu evin her yerini cok özlemişim. Hemen dolabı acıp icinden soğuk suyu çıkardım. İştiğimde mutfaktan cıktım ve bavullarımı alıp yukarı yani odama cıktım. Vee hoooop diye yatağıma atladım. Yumuşacık her yer cok güzel kokuyo. Hemen telefonumu arka cebimden çıkardım ve Berk'i aradım. Biliyorum aradan 30 dakkika gecti ama özledim ben bu öküzcüğü. Hemen açtı tabi

Berk : Alo güzelim noldu

Ben : Birşey olmadı, cok özledim seni

Berk : Ben de seni şimdiden cok özledim, ama yolda yım kapatmam lazım yoksa senin yuzunden kaza yapıcam

Ben : İyi hadi bay

Telefonu hemen kapattım. Yağ bir insan iki dakika öküz olmadan duramaz mı. Yok bu Berk icin biraz zor. Yok ne zoru bu onun icin imkansız.

Uzandığım yataktan kalktım ve bavulunda ki kıyafetlerimi dolabıma yerleştirmeye başladım. Yaklaşık bir saat işim var herhalde. Cünkü Antalya'dayken birazcık alışveriş yapmış olabilirim.

                     1 saat sonra

Artık tüm kıyafetlerimi dolaba yerleştirmiştim ve mutfakta yemek yapıyodum. Tabiki de makarnaaa. Hayatımın anlamından ve aylemden sonra en cok sevdiğim şey. Hayatımın anlamı dediğim kişi Berk oluyo. Güzelcene masayı hazırladım ve yukarı annemin odasına cıktım. Annemin yatağına oturdum ve başını okşayarak konultum.

Ben : Annecim hadi yemek hazır. Uyan artık

Annem birazcık homurdandı ve üstüne örttüğü örtüyü yavaşca itti ve kalktı.

Annem : Zahmet etmeseydin kızım ben dolma yapmıştım

Neğğğğ annem dolma mı yapmış. Vallaha özür dilerim makarnacım ama senden daha cok dolmayı seviyormusun ben. Allahım sana geliyorum 1 aydır dolma yemiyodum. Zaten üc aydan beri Antalya'da doğru dürüst yememiştim ki. Hep ya hotel'in yemeklerinden sipariş ediyorum ya da dışarda birşeyler yiyoduk. Arada Berk bana izin verince de ben yemek yapıyodum. Okadar.

Ben : Anne yağğ senin yaptığın benim yaptığımın yanında bir hic. Makarnayı ve Dolmayı poandırmak gerekirse Dolma 10 poan alıyo Makarna da 3 poanda kalıyo

Annem : Kızım önemli olan karın yoyurması. E ikisi de doyurduğuna göre bize de yemek düşüyo. Hem abin felan geldiler mi?

Ben : Hayır annecim birazdan gelirler zaten

Annem : Tamam ozaman.

Aşaya indik ve ben rahat mı rahat koltuğumuza oturdum. Telefonu alime aldım ve Leyla'nın düğünü yaklaştığı icin elbise aramaya başladım. Allahım okadar cok secenek var ki seçemiyorum. Zaten kır düğünü olcakmış ama kına da yapıcaklarmış.

Selammm 👐👐👐👐

Gerçekten cok ama cok özür dilerim. Böyle bölümleri yarıda braktığım icin gercekten cok özür dikerim. 😔

Sizi cok ama cok seviyorum.

Sizi seviyorum ve bunu biliyosunuz💕

İnstagram hesabından beni takip ederseniz cok sevinirim 💕

İnstagram : @sellin_05