Kızım {3}

202 19 18
                                    


3.BÖLÜM

Uzun yıllar önce birini çok seversiniz ya, böyle canınız ciğeriniz olur. Hayatınızın odak noktası odur. Sonra birden aranıza soğuk girer. Duvarlar üst üste örülür. Ardından zaman geçer ve birden kulaklarınız onun sesiyle dolar. Ve siz ne yaşanmışsa yaşanmış olsun onu affedersiniz. Şuan tüm korkum bu.

Annemi affetmek...

Omuzlarımı dikleştirip telefonu daha sıkı tutarken içimden inşallah annemdir diye geçiriyor diğer yandan lütfen o olmasın diye yalvarıyordum.

Telefonun diğer ucundaki kadına "Yanlış numarayı aradınız galiba?" diye kuşkuyla sorduğumda, içimdeki yaranın kabuğu yavaş yavaş soyulmaya başlıyordu. Kadın aceleci sesiyle konuþtu."Hayır, yanlış numara değil kızım. Ahsen, gerçekten annenim senin." dediğinde ellerim çoktan titreme başlamış ne yapacağımı bilmez halde kalakalmıştım. Nefesimin bana yetmediğini hissediyordum, sanki bir el boğazıma sarılıyor ve yutkunmamı engelliyordu. Gelişi de gidişi gibi acı doluydu.

"Sakın kapatma telefonu. Bak beni dinle kızım. Yalan söylemiyorum da. Yıllar önce sen birinci sınıfa giderken bir hata yaptım, korktum ve terk ettim. Özür dilerim." Bu kadar basit miydi? Korktum, terk ettim, özür dilerim. Bir çocuðun hayatý bu kadar basit miydi?

Ben ne diyeceğimi bilmiyordum. Elimi başıma götürüp alnıma dayadım. Olayın saçmalığına takıldığımı anlayan Ezgi kadının dediklerini duymuş olacakki donmuş elimden telefonu çekip aldı ve benden uzaklaştı. Ellerimle yüzümü kapatıp derin bir nefes verdim. Benliğim içime sığmıyordu, yıllar önce hapsettiğim küçüklüğüm özgürlüğüne kavuşmuştu. Tek bir kızım sözcüğüyle.

Yüzümü sıvazlayıp Ezgi'ye baktım. Çağrı'ya bir şeyler söylüyordu ve Çağrı da telefona kaydediyordu. Yıkılmamalıydım, güçsüz düşmemeliydim. Annem değildi o benim. Bu kadar kolay değildi. Bu kadar kolay olmamalýydý.

Benim annem yoktu, ölmüştü. Öldürmüştüm ben onu. Saçlarımı kestiklerinde öldürmüştüm, yalnız kaldığımda öldürmüştüm, ilgi istediğimde öldürmüştüm. Babam bir daha bana sarýlmadýðýnda öldürmüþtüm. Şimdi biri bana gelmiş kızım dese ne yazardı ki? Yabancı bir kadının bana seslenmesiyle aynı olmalıydı. Duygusuz olmalıydım, tıpkı onun gibi.

Gözlerimi kırpıştırıp nefesimi yavaşça düzene sokmaya çalıştım. Sakin olmalıydım. Drama bağlamadan atlatmalıydım. Büyük bir olay değildi. Yabancı bir kadın aramıştı, bu kadardı. Ezgi'ye dönüp sinirimi belli etmemeye çalışarak "Sana ne söyledi?" diye sordum.

Ezgi ellerini omzuma koyup "Buluşmak istediğini söyledi ve bende adres verdim. Çağrı da telefona kaydetti." dediğinde ona kafamı sallayıp saçlarımı kaşıdım. Yerden poşeti alıp kimseyle göz temasý kurmadan "Hadi gidelim olur mu?" dediğimde başını sallayıp arkadaþlarýna veda ederek kolumu tuttu. "İyi misin Ahsen?" diye sorduğunda gözlerimi kırparak onu onayladım. "Sadece çok saçma. Onunla ilgili hiçbir şey istemiyorum. Adını duymak bile istemiyorum."

Kolumu tutup beni durdurduğunda karşıma geçti. Gözlerini güven verircesine gözlerime dikerken "Görüşmeyecek misin peki?" diye sordu. Omuz silkip "Bilmiyorum, istemiyorum sanırım. Yeniden hayatıma dahil olmasını hiç istemiyorum. Daha beni aramasını hazmedemedim. Çok hızlı oldu Ahsen, şimdi yüz yüze bakmak tuhaf." diye sakince konuştum. Kollarını bana doladığında bende sırtına hafifçe ellerimi yerleştirdim. Sarılmak, ihtiyacım olan bir şeydi.

Sırtımı sıvazlarken "Sen yinede git, ben bile merak ediyorum birden ne olmuş olabilir?" dediğinde onu başımla onayladım. "Peki, gideceğim ve soracağım."

Ruhuna Hapset |18|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin