ACEMİ PRENSES

13. Bölüm

//Hayatınız fazlasıyla yolunda gidiyorsa;

Ya çok kötü bir şey olmuştur,

Yada çok kötü bir şey olacaktır…//

“Hoş geldiniz” diyerek abartılı bir şekilde ağzım kulaklarımda karşıladığım Deniz ve Derin çifti şu an gözüme neden dünyanın en iyi insanları gibi gözüküyorlar dersiniz? Ben söyleyeyim; Çünkü ben çok mutluyum!!!

Evet rüyasında kendisini darı ambarında görüp uyandığında gerçekten de orada olan aç tavuk kadar mutluyum. Az önce hayatımda duyup duyabileceğim en güzel sözleri duydum… Bunları unutmam gerekse bile ben unutmuş gibi yapabiliyorum ancak çünkü bunlar hafıza çipimin en nadide köşesine kazınmış durumda.

Ellerinde çiçeklerle kapıdan giren konuklarım olmasa çatıya çıkıp gangnam dansı bile yapabilirim mutluluktan ama şimdilik kendimi tutmalıyım. Emir’in gülümseyen gözlerinin sebebi üzerimdeki kıyafeti değiştirip rujumun rengini değiştirmem olsa da herkes onun bu halini sevdi sanırım.

Konuklarımızla birlikte sıcacık bir tanışma sohbetine başlamışken kocamın yanı başında göstermelik olmayan bir samimiyetle oturmak hayal bile edemeyeceğim kadar masalsıydı… Ve ben gerçekten bunun da bozulacağı endişesini üzerimden atamıyordum. Sanki birden kapı çalacak ve Nehir içeriye dalıp bunların hepsinin birer yalan olduğunu haykıracak diye ödüm kopuyordu.

“Sizin hikayenizi babanız geç kalınmış çocukluk aşkı diye anlatmıştı ayrıntılarını merak ettim doğrusu” diyen Emir’in sesiyle düşüncelerimi ve korkularımı bir kenara bırakıp Deniz’in neşeli anlatımıyla onların hikayelerini dinlemeye koyulmuştum.

“Evet doğru özetlemiş babam… Hayat benden annemi alırken Derin’i verdi… Takas biraz acımasız da olsa Derin benim için en güzel hediye doğrusu” deyip Derin’in gözlerine içine bakarak hikayelerini anlatan Deniz’e gıpta ile bakıyordum. Acaba Emir’de bana böyle söyleyecek mi bir gün?

“Annem öldüğü gün karşılaşmıştık Derin’le, daha sonra da annemin mezarının yanında karşılaşmıştık. Pek fazla konuşmasak da bakışları hafızama kazınmış. Üniversite de tekrar kesişti yollarımız. Aslında ilk başlarda tanımamıştım ama  ilk görüşte onun farklı olduğunu hissedip türlü numaralarla kandırdım onu” diyerek anlatımına devam eden Deniz’e Derin’den gelen tepki hepimizi güldürmüştü.

“Yalan söylüyor. Hiç de kanmamıştım kendisine. Peşimden çok koştuğu için acıdım sadece” diyen Derin’in gözlerine ilk kez o zaman dikkatli bakınca gerçekten de aşık olunmalık olduğunu fark etmiştim. Birbirine uygun iki çift ve masal gibi bir aşk hikayesi…

“Masal gibi hikayeniz var gerçekten de…” diyerek hayranlığımı dile getirirken Emir’in ellerini sırtımda hissetmiştim. Sanki ne hissettiğimi anlamış gibi elleriyle sırtımı okşayarak beni teselli etmeye çalışıyor gibiydi. O an kendi hikayemin de masalsı olduğuna inandım. Evet bir yalanla başlamış olabilirdi ama gerçek olmayacağı anlamına gelmiyordu bu! Ve ben bu hikayeyi gerçek yapmak için elimden geleni yapacaktım.

“Yemeğe geçelim isterseniz” deyince “Harika fikir!” diyerek beni destekleyen Emir’e gerçekten şaşkınlıkla bakmıştım. Bu geçe içine melek kaçmış olmalıydı…