//Aşk; karşındakini anlamayı öğreten en yetenekli öğretmendir…//
“Ben de sana aşığım”
“Biliyorum…”
“Na-nasıl yani?”
“Hadi ama Duygu sence senin duygularını hissetmesem kendi hislerimi sana açabilir miydim?” diyen Emir’e hayretle bakarken kendime kızıyordum. Oyunculuktaki kabiliyetimi duygularımı gizlerken kullanamıyordum nedense…
Evet, şu an saçmaladığımın farkındayım ama ne demeliyim ki? Emir bana ilan-ı aşk etti…
Ben daha önce hiç böyle altüst olmamıştım ama itiraf etmeliyim ki artık yaşadıklarımdan zevk alıyorum. Hayatımın bu sıra dışı temposunu seviyorum, ve en önemlisi de mutluluktan ölüyorum!
Hey! Hadi ama Emir bana aşık! Sanırım ben şimdi ölürsem gözüm açık gitmeyecek, ama hayır ölmemeliyim. Allah’ım neler saçmalıyorum ben. İç dünyam sudan çıkmış balık gibi sürekli zıplıyor. Sanki bu çırpınışların sonu ölüm olacak gibi geliyor. Küçükken hep en mutlu olduğum anda ölmek isterdim. Biliyorum belki saçma ama o mutluluğu yaşadıktan sonra yaşayacağım acıları kaldıramayacakmışım gibi gelir hep…
“Duygu kızdın mı?” diyen Emir’in sesiyle kendime gelmiştim.
“Hayır sadece kendimi aptal gibi hissediyorum” dediğimde bunu neden söylediğimi ben de bilmiyordum.
“Normal hissediyorsun yani…” diyerek benimle dalga geçen Emir’in omzuna küçük bir yumruk geçirip “Seninle konuşmuyorum işte hıh!” diyerek ağzıma fermuar işareti yapıp kollarımı göğsümde birleştirerek onun himayesinden çıkmıştım.
“Sen mi konuşmayacaksın? Hah senin söylediğin bir vampirin kan içmemeye yemin etmesine benziyor” dediğinde gülmemek için kendimi zor tutmuştum. Bu adam böyle şeyleri nerden buluyor Allah aşkına…
“Duygu hadi ama şaka yaptığımı biliyorsun”
…
“Duygu ciddi olamazsın, şimdi bana küsmeyeceksin değil mi?” diye yüzüme doğru eğildiğinde yüzündeki ifade o kadar tatlıydı ki içimden yanaklarını sıkmak gelmişti. Birkaç konuşturma denemesinin ardından o da pes etmiş görünüyordu.
“Tamam madem konuşmuyorsun ben de bunun keyfini çıkartmalıyım o zaman. Sen sabredemeyip konuşana kadar buradayım sevgilim” diyerek yatağa bana bakacak şekilde yan yatmış, benim yaptığım gibi kollarını göğsünde birleştirmişti.
O zaman bu adama bir kez daha kör kütük aşık olduğumu hissetmiştim. Yaptığı her hareket gondolun en ucuna bindiğimde tepe noktasına çıktığım an hissettiğim heyecanı yaşatıyordu bana. Kalbim yerinden çıkacakmış hissederken aynı anda da inanılmaz bir zevk duyuyordum.
Sanırım aşkın nasıl bir şey olduğunu unutmuştum. Gerçi ben hiç böyle aşık olduğumu da hatırlamıyorum. Gerçi hayatımda sadece bir defa zoraki bir aşk yaşamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACEMİ PRENSES
RomanceHayata bembeyaz bir sayfa açmak ister çoğu zaman insan... Ama bir gün açtığınız bir sayfayı önceden bir başkasının kullandığını görseniz ne hissederdiniz? Sayfayı atlayıp hayatınıza devam mı edersiniz, yoksa sayfadakileri okumayı mı denersiniz??? 'A...
