3. Bölüm

3.1K 172 82
                                    

Derin'den

Siz ciddi olamazsınız değil mi? Bu kadarı cidden fazla ama. O buraya nasıl gelir ya? Kesin babam gönderdi.
Kimin geldiğini merak ettiğinizi biliyorum ama dilim ismini söylemeye varmıyor bile. Benim herşeyimi kıskanıp göz diken kuzenim Merve. Kendisiyle hiç iyi anlaşamayız. Pisliğin teki çünkü. Bugüne kadar ilkokul'da ve ortaokulda ben ne yaparsam o da aynısını yapardı. Özentinin teki.

Ben
"Ne diye geldin buraya?"

Merve
"Canım gelmek istedi bende geldim."

Ben
"Seni babam mı gönderdi?"

Merve
"Ne münasebet ben kendi isteğimle geldim."

Ben
"Baktın ben Kore'deydim sende bana özenip gelmek istedin değil mi?"

Merve
"Sanırım evet."

Göz devirip tekrar ona bakmaya başladım.

Ben
"Şimdide geldiğin gibi gidiyorsun."

Merve
"Öyle birşey olmicak."

Ben
"Eğer şimdi kalkıp gitmezsen saçından tutup sürükleye sürükleye çıkarırım."

Merve
"Sıkıysa yap hadi."

Kendimi daha fazla tutamayıp saçlarına yapıştım. Kafasını aşağıya eğip ayağı kaldırdım. Kapının önüne gelince kapıyı açıp dışarıya tam Bir çöp gibi fırlattım. Yere düşünce bende sertçe kapıyı örtüp içeri geçtim. Kızlarda yanıma gelip oturdu.

Aslı
"S*rt*k bu kız."

Deniz
"Yeni mi anladın?"

Aslı
"Cidden salak mı bu kız ya?"

Damla
"Dayak yemeden yapamıyor."

Duru
"Dayak yemeyi hobi haline getirmiş."

Ben
"Of neyse bırakın şu malı. Ne hali varsa görsün. Bize bulaşmasında."

Hira
"Aynen hadi kalkın. Neredeyse on saattir yemek yemiyoruz. Acıktım ben."

Ben
"Bende hadi."

Beraber kalkıp mutfağa gittik. Umarım Merve hayatıma burnunu sokmaz. Aksi takdirde bu sefer onu doğduğuna pişman ederim.

Kızlar yemek hazırlarken bende masayı hazırlıyordum. Tabakları dizdikten sonra bardak, çatal ve kaşıklarıda getirip dizdim.

Burnuma gelen güzel yemek kokularıyla mutfağa gittim. Kızlar Türk yemekleri yapmışlar. Dur bakıyım ne yemek yapmışlar.
Hmm. Yaprak sarması, karnıyarık, mantı.
Oha mantı. Of en sevdiğim ya. Birde çorba olarak tavuk suyu çorbası. Bende diyorum bu güzel koku ne.

Beraber yemekleri sofraya koyup oturduk. Aslı bize servis yapıyordu. Bana uzattığı tabağı alıp çorbanın tadına baktım. Immm...
Çok güzel olmuş.

Ben
"Çorbayı kim yaptı?"

Damla
"Soru mu bu? Tabikide ben yaptım."

Ben
"Eline sağlık."

Damla
"Afiyet olsun."

Yemeğimizi yedikten sonra sofrayı toplamamak için hemen odama çıktım. Kızlar bana söverken bende kendimi yatağa attım. Canım nedense gezmek istiyor.

Hemen kalkıp dolabımdan birkaç kıyafet çıkarıp üzerimi değiştirdim.

Hemen kalkıp dolabımdan birkaç kıyafet çıkarıp üzerimi değiştirdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çantamın içine telefon, kulaklık vs. şeyler koyduktan sonra aşağı indim.

Ben
"Ben dışarı çıkıyorum. Biraz dolaşıcam."

Duru
"Bizde hazırlanalım beraber gezeriz."

Aslı
"Aynen."

Hira
"Evet hadi."

Ben
"İyi hadi hazırlanında gelin ben bekliyorum."

Der demez odalarına çıktılar. Bende kendimi koltuğa atıp onları beklemeye başladım.

Yaklaşık yarım saat. Bakın dikkatinizi çekerim yarım saat sonra geldiler. Bizde nihayet evden çıkabildik.

Babam bana özel araba göndermediği için şuanlık bizi şoför götürücek. Arabaya binip herhangi bir alışveriş merkezine gitmeye başladık.
Ama ben Han nehrine gidicektim. Of ya.

Araba durunca geldiğimiz yere baktım. Büyük bir alışveriş merkeziydi. Akşam olduğu için baya güzel görünüyordu. Arabadan inip içeri girdik. Tabi içeri girer girmez bize bakmalarını saymıyorum. Türk olmak böyle birşey işte.

Ben ve Dolunay pek alışveriş yapmak istemediğimiz için milkshake alıp terasa çıktık. Burda oturmayı tercih ettik.

Milkshakelerimiz bitince yanımıza  kızlar geldi. Hepsinin elinde az çok poşet vardı. 
Onlarda dondurma almak isteyince hepimizde dondurma almaya gittik.
Dondurmaları yerken aynı zamanda alışveriş merkezinin izinde turluyorduk.
Bizim kızlar BTS dergisi arıyorlar. Tabi birde ürünlerini. Aish cidden salak bunlar. En sonunda alt kata inmemizle kızlar koşmaya başladı. Koştukları yere bakınca dergi satan biryer olduğunu gördüm. Ayrıca üstlerinde 'BTS' yazan bir sürü sey vardı. Ceket, tişört, mont vs. şeyler işte. Hepside alınca. Onları beklemeden dışarı çıktım.

Dolunay arkamdan bağırınca durmak zorunda kaldım.

Dolunay
"AMA YAPMA BÖYLE. HEM SANADA JİMİN'Lİ ÜRÜNLER ALDIK."

Şuan tek merak ettiğim şey Jimin'in kim olduğu. Hepside gülmeye başlayınca onalara sert bir bakış atmamla hepside sustu.
Cidden şu BTS denilen varlıklar sıktı artık.





Asabi Güzel ve Yakışıklı İdol [] Park JiminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin