Asabi Güzel ve Yakışıklı İdol [] Park Jimin

30. Bölüm Final

Medyayla okuyun jepallll.

Derin'den

Akşam olmaya başlıyordu ve ben her dakika daha da geriliyorum.

Jimin'e söyledikten sonra beni affetmesini beklemiyorum. Bana küssün istiyorum. Yüzüme dahi bakmasın istiyorum. Çünkü biliyorum ki ben bunlardan daha fazlasını hakettim. Olması gereken bu. Onunla sonsuza dek beraber mutlu bir hayat sürmeyi istiyorum. Bazıları gerçeği söyleyerek bunu mahfettiğimi düşenecek ama yalan üzerine bir ilişki kurmak, hiç kurmamaktan daha iyidir inanın bana.

Deniz
"Hey iyi misin? Neden ağlıyorsun?"

Elimi gözüme götürdüğümde ağladığımı farkettim.

Ben
"Hayır. Esnedim sadece."

Onaylayıp geri Suga'nın omzuna kafasını koydu. Suga'da kafasını Deniz'in kafasının üzerine koydu.

Acaba bizde ilerde, herşey bittiğinde Jimin'le böyle olabilir miydik? Hiç sanmıyorum. Peki ister miyim? Hemde çok. Hayatta sadece ona bakmak istediğim ama hatalarım yüzünden bakmaya utandığım biri Jimin. Ama her ne olursa olsun yinede herşeyi unutup ona yaklaşabiliyorum. Gülümseyebiliyorum. Konuşa......biliyorum.

Bunları yapmam onu daha da üzmez mi?

Kolumun dürtülmesiyle başımı o tarafa çevirdim. Hira bana endişe içinde bakıyordu.

Ben
"Ne oldu?"

Hira
"Biraz konuşmaya ne dersin?"

Belkide şuan en ihtiyaç duyduğum şey konuşmaktır. İçimi döksem bu iğrenç histen kurtulabilir miyim?

Ben
"Seninle konuşursam içimdeki iğrenç his son bulur mu?"

Hira cevap vermeyip sadece kafasını sallamıştı.

Ben
"Konuşalım o halde."

Ayağı kalkıp kamp alanının biraz uzağına gittim. Arkamdaki adım seslerinden takip ettiğini anlamak zor değildi.

En sonunda yere oturup Hira'yı beklemeye başladım. Gelip yanıma oturduğunda bana meraklı gözlerle bakmaya başladı.

Jimin'den

Oyunlar oynadıktan sonra yakılan ateşin etrafına daire olup oturduk. Ben sadece Derin'e bakıyordum. Bakışları.........sanki hayatı donmuş gibi. Soğuk hatta buz gibi. Kendiside öyle. Yüzü kireç gibi olmuş. Bembeyaz.

Hala ona bakmaya devam ederken birden gözünden yaş düştü.

Deniz onunla konuştuktan sonra Hira kulağına eğilip birşeyler dedi. İkisi kısa bir konuşmadan sonra Derin'in ayağı kalkmasıyla Hira'da kalkmıştı.

Onlar biryere doğru giderken bende dayanamayıp arkalarından gittim.

Gittiğimde duyduğum sözlerle kalbime büyük bir hançer saplanmış gibi hissettim.

Derin'den

Hira'yla konuşurken arkamdan gelen çıtırtı ile arkama bakmamla...

kalbime büyük bir hançer saplanmış gibi hissettim.

Jimin tam arkamızdaydı. Bizi duymuş muydu?
Gözlerine baktığımda bunu anlamak çokta uzun sürmemişti.

O........duymuştu. Hemde herşeyi.

Hızla ayağı kalkıp ona doğru gidecekken iki elinide bana doğru siper edip gitmemi engelledi. Sanırım şuan herşeyin bittiği noktadayım. Noktadayız.

Jimin
"B-bu-bunu ba-bana n-nasıl yaparsın?"

Ben
"J-Jimin b-ben-"

Beni dinlemeden arkasını dönüp yürümeye başladı. Ne kadar arkasından gitmek istesemde vicdanım izin vermiyordu. Kalbim gitmem gerektiğini söylesede aklım ve vicdanım ne kadar suçlu olduğumu söyleyip gitmemi engelliyordu. Belkide haklılar. Gitmemem gerek. Buna bir son vermeliyimdir.

Bende hızlıca arkasından kamp alanına gittiğimde bana merakla bakan gözlerle karşılaştım.

Jimin'e baktığımda göremedim.

Ben
"Jimin nerde?"

Jin
"Sen ne-"

Ben
"JİMİN NERDE DEDİM?!!!"

Jin
"Arabayla gitti."

Ben kendi arabamla geldiğim için toplamda üç arabamız vardı. Kendi arabama binip hızlıca şehire sürmeye başladım.

Son hız giderken önümdeki Jimin'in arabasını görmemle dahada hızlanıp ona yetiştim. Durması için kornaya basarken inadına daha da  hızlanıyordu.

Şehire az kaldığı için yavaşlaması gerekiyordu. Ama yavaşlamadı. Kore kalabalık bir ülke. Seul de aynı şekilde. Ve bu Jimin'in kaza yapma olasılığını oldukça arttırıyor.

Seul'e daha girmemiştik. Ama çok az kalmıştı.

Telefonumu alıp Jimin'i aradım.

Ben
"Alo. Alo Jimin."

Jimin
"Ne var? Ne istiyorsun? Defol git hayatımdan."

Ben
"Jimin. Jimin lütfen....lütfen yavaşla. Yalvarırım. Lütfen."

Jimin
"Neden? Zaten en başından beri beni kullanmadın mı?"

Ben
"Jimin ben sana anlatacaktım. Yemin ederim. Ama lütfen yavaşla."

Biraz daha hızlanıp Jimin'in yanından sürmeye başladım. Camını açıp bana bakmaya başladı.

Bende yanımdaki camı açıp ona bakmaya başladım.

Jimin
"Beni sevmiyorsun bile. Ben senin yüzünden ne acılar çektim haberin var mı? Sırf seni bırakıp gittiğim düşüncesiyle. Hepsi senin yüzünden. Şuan burda ölsem bile senin suçun."

Karşıdan gelen kamyonu görmemle Jimin'e bağırmaya başladım. Jimin kamyonu görmüştü ama olayın şokunda olduğu için durmuyordu.

Son gücümle gaza basıp direksiyonu Jimin'in arabasının önüne kırdım.

Elveda sevgilim....