12. Bölüm

2.4K 155 16
                                    

Derin'den

Eve geldikten sonra odama çıkıp güzel bir duş aldım.
Biraz yürüyüş yapmak istiyorum. Dolabımdan spor birşeyler alıp giydim.

Saçlarımı gelişi güzel at kuyruğu yaptıktan sonra ayağıma ayakkabılarımı geçirdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Saçlarımı gelişi güzel at kuyruğu yaptıktan sonra ayağıma ayakkabılarımı geçirdim.
Son olarakta telefonumu ve kulaklığımı alıp aşağı indim. Kızlar salonda oturmuş sohbet ediyorlardı.

Ben
"Kızlar ben biraz yürüyüşe çıkıyorum. Size iyi eğlenceler."

Duru
"Bekle."

Duru'nun seslenmesiyle yerimde durdum. Ona dönüp 'ne var?' dercesine kafa salladım. Bir bana birde kızlara baktıktan sonra nihayet konuşmaya başladı.

Duru
"Sana birşey söylememiz lazım."

Ben
"Söyle."

Damla
"Biz kısa bir süreliğine Türkiye'ye dönüyoruz."

Hira
"Ama geri dönücez."

Dolunay
"İşimiz biter bitmez."

Ben
"Ne işiymiş bu?"

Deniz
"Bilirsin......şirket işleri falan. Yani anlayacağın babalarımız kısa bir süreliğine çağırıyor. Ama geri gelicez."

Ben
"Hepiniz mi?"

Aslı
"Maalesef."

Damla
"Burda tek başına kalabilecek misin?"

Ben
"Saçmalama ben 19 yaşındayım. Hatta yakında 20 yaşıma giricem. Tabiki kalabilirim."

Damla
"Peki o zaman biz yarın yola çıkıyoruz."

Ben
"Peki ne zaman dönücek siniz?"

Dolunay
"Aslında yaklaşık 2 veya 3 ay kadar kalıcaz."

Ben
"Çok......değil mi?"

Deniz
"Merak etme göz açıp kapayıncaya kadar geçer."

Ben
"Peki o zaman."

Duru
"Hadi sen git artık."

Ben
"Hoşçakalın."

Onlara el sallayıp evden çıktım. Arabamı almamıştım.
Aslında bir gariplik seziyorum ama. Ne olabilir ki?

Biranda gidecek kadar önemli. Ayrıca neden ben hariç hepsi?
Bu işte bir iş var ama yakında çıkar kokusu.

Kulaklığımı takıp müzik açtım. Müzik olarak Jason Derulo- Whatcha say açtım. Cidden güzel bir şarkı.

Şuanda koşmuyordum. Sadece yürümeyi daha çok tercih ediyorum. Böyle yavaş yavaş belli bir tempoda.

Biraz daha yürüdükten sonra koşmaya karar verip biraz daha hızlandım.
En sonunda iyice hızlandım. Herzaman belli bir koşma hızım olmuştur. Ne çok hızlı ne çok yavaş. Orta.

Biraz yorulmamla yerimde durup ellerimi dizlerime koydum ve soluklanmaya başladım. Cidden yorulmuşum. Ama birşey olmaz. Derin derin nefesler alırken aniden birinin çarpmasıyla elimdeki telefon yere düştü. Söverek yerden telefonumu almaya eğilirken bir el benden önce davranıp telefonu aldı. Alan kişiye baktığımda.........abi niye ülkedeki herkes maske takıyor. Bir gün cidden isyan edicem ya. Herkes takmış ağızlarına birşey. Siyah siyah.

Bana uzattığı telefonumu alıp yürümeye devam ettim. Cidden hiç uğraşamam. O da uğraşamıcak ki hiç bulaşmadı....derken birinin kolumdan tutmasıyla o maskeli olduğunu anladım.

Ben
"Ne var? Ve kimsin?"

Maskeli
"Beni tanımadın mı?"

Ben
"Yüzünde maske varken seni nasıl tanıyabilirim?"

Maskeli
"Ah pardon."

Diyip maskesini çıkardı. Ah bu şey ımm.........Chan-Chanyeol.
Evet hatırladım.

Chanyeol
"Hatırladın mı?"

Ben
"Evet Chanyeol'du değil mi?"

Chanyeol
"Evet. Buraya yalnız gelmedim. Diğerleride var. İlerideki kafede. Gel seni onlara götürüyüm."

Kolumdan tutup biryere çekiştirmesiyle bende mecbur onunla beraber gidiyordum.

Biraz sonra bir kafeye geldik. İçeri girdiğimizde çokta kalabalık olmadığını gördüm. Biraz ilerledikten sonra gördüğüm kişiyle şok oldum. Onların burda ne işi var?

Asabi Güzel ve Yakışıklı İdol [] Park JiminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin