yirmi beş

3K 162 23
                                    

"Gözlerini açtı "

Kafamı hızla kaldırıp karşımda duran doktora baktım. Erin'le benle kalkarken yanında uyuyan Ateş'i kaldırdı.

Mısra ve Demir kantindeydiler. Bırak telefonla görüşüyordu. Ilgın ise sanırım dışarıdaydı.
Ayağa kalkıp doktorun yanına giderken elim ayağım birbirine dolanmıştı. Tam o sırada Mısra ve Demir gelince doktor konuşmaya başladı.

"Ömer'in yakınları siz misiniz ?"

Abisine haber vermeye çalışmıştık ama ona ulaşamıyorduk. Ömer'in babası yurt dışındaydı.

Annesi ise...

"Oğlum !" Büyük feryat ve acı içinde koşturan kadın bize doğru geldi. Yanında da Ilgın vardı. "Üzgünüm bilmesi gerekiyordu. " dediğinde Ateş ona kızgın bakışlarını yolladı. "Şimdi her şey daha da karışacak. "

"Bunu yapmasını Ilgın'dan ben istedim. " dedi Erin. "Ateş'in en yakını annesi olduğu belli,varlığı ona iyi gelecek. "

Burak telefonu kapatıp Ateş'in yanına gittiğinde temkinli davrandığını fark ettim. Ateş'in kulağına eğilip bir şey fısıldadıktan sonra Ateş hızla ona döndü.

"Demir ben ve Burak bir yere gitmeliyiz. Siz kızlar...Ömer'in sağlığını size devrediyoruz. "

Tam gidecekken Erin onların önüne geçti. "Nereye gidiyorsunuz ?" Hepimizin aklında ki soruydu ama önemli olan başlarının derde girmesini istemememizdi.

"Merak etme. " dedi Ateş kısık sesle. "Meseleyi kökünden halletmek gerekiyor ve bunu nasıl yapacağımı biliyorum. "
Ateş konuşmasını bitirince Erin'i daha önce böyle bakarken hiç görmemiştim. Erin sıcacıktı. Hiç olmadığı kadar sevgi doluydu sanki. O hep donuk bakardı. Ama bu sefer içi sadece Ateş'le yanıyordu. Erin onu yakalarından tutup dudaklarını öpünce gülümsemeden edemedim. Ateş ne olduğunu şimdi idrak etmiş gibi Erin'in belini kavradı.

Birbirlerinden ayrılınca Erin derin bir nefes aldı. "Seni seviyorum. "

--

Ömer dört bir yanı duvarlarla çevrili iğrenç hastene kokusuyla dolmuş bir odada canlı ama ruhen burada olmayan bir şekilde yatıyordu. Erkekler gittikten sonra Ömer'in annesi ve ben odaya girdik.
Doktor gözlerini açtığını söylediğinde sadece 2 kişi alabileceğini söylemişti. Ömer'in annesi ilk önce benim girmeme itiraz etsede Erin onu ikna edebilmişti. Annesi beni sevmiyordu. Çünkü kim olduğumu çok iyi biliyordu. Onun için aşağılık bir pislikten farksız olan birinin kızıydım ben.
"İris ?"
Ömer'in gözleri ilk annesiyle buluşsada ilk sözü benim ismim olmuştu. Çok kısık bir sesle söylese bile onu hissetmiş ve hemen ona daha çok yaklaşmıştım.

"Selam " dedim gülümseyerek. "Selam." dedi aynı şekilde.

Yorgundu. Göz altların mordu ve çökmüştü. Bu halde bile o yeşil gözleri belli oluyordu.

"Vay canına " dedi bir anda. Ne olduğunu anlamayarak ona baktım. Yüzümde bir şey mi vardı yoksa ? Kaşlarımı çatıp elimle yokladım ama herhangi bir şey hissetmemiştim. "Ne oldu ? " diye sordum sonunda.

"Hiç. Sadece bu kadar güzel olduğunu unutmuşum. "

Nefesim benden izinsiz kesilmişti. Ona bakarken gerçekten bunları duyduğuma emin olmaya çalışıyordum.

YALNIZ ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin