YALNIZ ✔️

on sekiz

Lütfen beğenin ❤
<><><><><><>

15 Kasım
Bir şeyler oldu...

Yağmurlu havaları severim. Beni anlamsız bir mutluluğa sürükler. O sosyetik kızlar gibi elime kahvemi ve kitabımı alırım.
Yağmur damlaların arasından kocaman bir gök gürlemesiyle kitabımı yarıda bırakıp dışarıya baktım. Annem beni alalı baya olmuştu. Tamam sadece 4 gün olmuştu ama bu önemli değildi. Önemli olan nişanın kaçmış olduğuydu. Evet Ateş ve ben nişanlanmakta kurtulmuştuk. Şimdilik. Babam o kadar çok kapıya dayanmıştı ki. Annem ise hiç istifini bozmadan bunun olmayacağını kesin bir dille söyledi.
Hatta  babam ısrar ederken dayanamayıp şöyle bağırdı :"Bana yaptığınızı Erin'e yapamayacaksınız. "

Annem ve babamın birbirlerine aşık olmadığını biliyordum ama zorla evlendiklerini bilmiyordum. 

Aslında düşününce tahmin etmesi o kadar zor değildi.

"Kızım " annem artık bunu söylemeye alışmıştı. Bende ona izin veriyordum. Onu affetmemiştim. Yani biraz olabilir.

"İyi misin ?" diye sordu. Hala bana yaklaşırken çekiniyordu.

"Sana sormalı " dedim omuz silkerek.

"Ateş yine evin önünde " dedi bakışlarını pencereme götürerek.
Beni bir kaç gün aramış,açmadığımda ise evin önüne gelmişti. Ama hayalet gibi davranmıştım.
Onu görüyordum. Gördüğümü biliyordu. Ama ona gözükmüyordum.

"Yağmurun altında bekliyor..." dedi.
"Yani ?"
"Bence onunla konuşmalısın. "
Ona kaşlarımı çatarak baktım.
"Onu istemediğini sanıyordum. " dedim.
Dudaklarını büzüp biraz daha ilerideki kanepeye oturdu.

"Ben sadece evlenmenizi istemiyorum. Arkadaş olabilirsiniz. "

Arkadaş ? Ona bir çok şans vermiştim. Bunun için. Benim gibi biri ona çok  fazla taviz vermişti.

"Arkadaş olmak istemiyorum " dedim mırıldanarak.

"Ne istiyorsun ?"  diye sordu bu seferde. Fazla sorular canımı sıkıyordu. Sinirlendiğimi anlamış olacak ki ayağa kalkıp mutfağa gitti. Ateş hakkında hiçbir şey istemiyordum.

Pencereye kafamı dayayıp evin önündeki ıslanmış ve üşümüş olan Ateş'e baktım.
İtiraf etmekten nefret ediyordum ama beynim saklamama izin vermiyordu.
Onunla ilk tanıştığımdan beri tarif edemediğim bir hisin uyandığına emindim.

Benimle dalga geçişi; sen bir hiçsin !

İkimizin evlenecek olması; seninle evlendiğime inanamıyorum.
-Ne sanıyordun ? Einstein'la evleneceğini mi ?

Anlaşmamız; sen benim üniversiteye kazanmamı sağlayacaksın,bende seni Barış'a ayarlayacağım.

Kazandıklarımız; sen harika bir detaysın Erin !
-eğer sende istersen ben denemek isterim

Kaybettiklerimiz; anlaşma bitmiştir.

Anlamsız yakınlaşmamız;dudaklarını dudaklarıma bastırdı.

Anlamsız uzaklaşmamız; bu arkadaşım Azra artık bizim okulda okuyacak.

Ve anlamsız kırdığımız; Ateş söyledi annen gelmiş çok sevindim.

Olamaz !
Hayatıma bu kadar müdahale eden biri olamaz. Ben buna izin vermemiştim.

Hiç düşünmeden kapıya doğru ilerleyip kendimi dışarı attım. Soğuk hava bütün vücudumu titretmişti.
Ateş beni dışarıda gördüğüne çok şaşırmıştı. Üstüme hiç bir şey almayıp hızla çıkmama daha da şaşırmıştı.