on dokuz

4.1K 191 86
                                    

Çellonun telleri parmaklarımda dans ederken arşeyi hareket ettirdim. Bir kaç notaya göz gezdirip devam ederken yanlışlıkla sesi kaydırmamla kaşlarımı çattım. Çok küçük bir nota kayması yapmıştım. Umarım fark edilmemiştir. Benden sonra piyano sesleri geldiğinde gözlerimi oraya çevirdim. Ömer piyanoyu çalarken bir anlığına göz göze geldik ve sırıttığını gördüm.

Fark etmişti.

Gözlerimi devirip bu sefer aynı anda çaldığımızda kafamı sola yatırıp arşeyi sertçe çektim ve bastırdım.

Durduğumda Ömer parmaklarıyla hızlı hızlı tuşlara basmaya başladı. Parmakları aynı anda basmaya başladığında arkasından hızla girdim ve arşeyi sertçe ileri geri yapıp onunla aynı anda çalmaya başladım. İkimizde çalarken son kez tellere dokunup geri çekildim.

Ve bitirmiştik.

Selim Hoca yanımıza gelirken çelloyu kendimden uzaklaştırıp ayağa kalktım.
Ömer'de yanıma geldi.
"Gerçekten çok iyiydi çocuklar ama Ömer hızlanırken parmaklarını tam basmıyorsun dikkat et. Erin...kafana takılan bir şey mi var çünkü bugün neredeyse 3.hatan "

Biz ikimizde yanlışlarımızı dinlerken aklıma takılan bir şey olup olmadığını düşündüm.

Tabiki vardı !
Cevabı o kadar belliydi ki !

Selim Hoca gittikten sonra toparlanıp çellomu elime aldım. Ağırlığı fazla geldiğinden dengem bozulmuştu. Arkaya doğru giderken omuzlarımdan birinin tutmasıyla başımı çevirdim.
Ömer beni tutup çelloyu elimden aldı.

"Gerçekten kafan başka bir yerde dimi ?"

"Ne ?"

"Evet öyleymiş. "

Bu başıma ilk defa geliyordu. Ben hiçbir zaman bir işi kötü yapmamıştım. Kafamı aşağı eğip önceden oturduğum yere oturdum. Kafamı ellerimin arasına alıp derin bir nefes aldım.

"Sorun ne ?" diye sordu. Ama cevap veremezdim.

"Ateş mi ?" Kafamı kaldırdığımda normal bir soru sorar gibi soruyordu. Yani öyle görünüyordu.

"Konuşmak istemiyorum " dedim kesin bir dille. Tekrar ayağa kalktığımda bana daha çok yaklaştı. Gözlerini benden ayırmıyor beni inceliyordu. İyice rahatsız olmuşken beni analiz ettiğini fark ettim. Benim taktiğimi bana uyguluyordu !

Onu yanımdan uzaklaştırıp elinden çellomu almaya çalıştım. Ama tabiki çocukluk yaparak geri vermedi.
Ellerimi belime yerleştirip tek kaşımı kaldırdım.

"Erin ?" Duyduğum tanıdık sesle sahnenin dışına baktım. Barış elleri ceplerinde bana bakıyordu. Beni tam olarak göremediğinden ışığı eliyle kapattı. Bizim yanımıza gelirken Ömer'in homurdandığını duymuştum.
Ona tuhaf bakışlar atarak sahneden aşağı inerek Barış'ın yanına ilerledim.

"Seni almaya gelmiştim. Provan bitti öyle değil mi ?"
Beni düşünmesi gerçekten çok hoştu. Daha önce kimse beni provadan almaya gelmemişti. Kimse için o kadar düşünülmüyordum. "Evet bitti." dedim gülümseyerek. "O halde gidebiliriz. "
Kafamı olumlu anlamda salladım. O sırada Ömer yanımıza gelmişti. Çelloyu elime bir anda tutuşturduğu için sendeledim ve onu daha sıkı tutup kucağıma aldım.

"Bakın burada kim varmış ?" dedi Ömer ellerini ceplerine koyup.
"Merhaba Ömer " dedi Barış ve beni belimden tutup kendine çekti.

YALNIZ ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin