sekiz

5.2K 308 27
                                    

İris...
Yatağımdaki tavana boş boş bakıyordum. Bunu bu sıralar fazla yapmaya başlamıştım. Bazen bazı yerlerde kabullenilmediğin için sende başka yerlerde ararsın. Hiç bir zaman nasıl biri olduğumu düşünmedim.
Bu iyi mi yoksa kötü mü gibi bir şey değil. Sevdiğim ya da sevmediğim hiç bir şeyi bilmiyordum. En sevdiğim yemek ? Ya da film ?
Belkide film izlemeyi sevmiyorumdur.
Bunların nedeni ise benim için oldukça basit ama hiçbir zaman çözülemeyecek kadar zordu. Bu bilinmezliğin nedeni-
"İris hemen aşağı in !"
Annemdi.
&&
"Şimdi ikimizinde evleneceğini bilen biri var ve bunu bana şimdi mi söylüyorsun ?" Ateş sinirden köpürerek bana bakarken ben kollarımı göğsümde bağlayarak arkama iyice rastlandım.
"Sen dersten mi kaçıyorsun ?" dediğimde oflayıp kafasını masaya dayadı. "Şurada ilk defa haklıyım Erin. Bozmasan olmuyor !"
"Ya bende bilmiyorum Ateş. Bana sırrını biliyorum dedi başka bir şey demedi. Herhalde benden bir şey isteseydi çoktan söylerdi. " Hızla kafasını kaldırıp telefonumu aldı. Ne yapıyordu bu ? "Ver telefonumu ! Ne yapıyorsun ?" Şifreyi açtığında bir iki saniye durdu. Bana gözlerini devirerek döndü. "Şifreni girsene. Şimdi sen zekice bir şey koymuşsundur bilemem "
Kıkırdayıp elinden telefonu aldım ve parmak izimi okuttum. Ona baktığımda somurtup "Sakın bir şey söyleme " dedi ve mesajlara girdi.
"Sanırım bu gizli numarayı bulabiliriz." dediğinde kafamı salladım.
"Hiç cevap yazmamışsın " dedi bu seferde.
"Korktuğumu belli etmek istemedim "
Tekrar telefona döndüğünde "Çok tuhaf. Nasıl öğrenmiş olabilir ?"
"Herhangi bir arkadaşına söyledin mi ?"
"Bir Burak'a söyledim ama seninle evleneceğimi öğrendikten önceydi. Sonra zaten lafı geçiştirdim. "
"Belki Burak yanlışlıkla ağzından kaçırmıştır " dedim tahmin yürüterek.
O ise düşünceli bir şekilde "Sanmıyorum. İyi sır saklar " dedi. Sıkıntıyla nefes verdim. Bu işe nasıl bulaşmıştım ? Tek istediğim mezun olduktan sonra gitmekti.
"Neyse bu konuyu şimdilik kapatalım. 2 gün sonra bir parti var ve anlaşmamıza göre sana Barış'ı ayarlacaktım. Her şey bu partide başlayacak " dediğinde bir anda her şeyi unutup gülümseyerek ona baktım.
Barış !
İçim huzurla dolarken gülümsemem daha da arttı. "Ne yapacağız ?" dedim heyecanla ayağa kalkarak. Ateş ise şeytanice bir gülümseme gönderdi. Bu iyiye işaret değildi. "Orada dur bakalım bebek "
Gülümsemem soldu.
"Ne istiyorsun ?"
"Anlaşmamızı hatırlıyorsundur umarım. " dediğinden sıkıntıyla gözlerine baktım.  Bir şey istemese olmuyordu.  Ama her şey Barış içindi.
"Sadede gel "
"Biliyorsun ki o parti çarşambaya denk geliyor ve o gün matematik sınavı var. "
Şimdi anlaşılmıştı.
"Sen beni sınavdan yüksek almamı sağla. Bende seni Barış'ın prensesi yapayım "
--
Günlerden Salıydı ve sınava bir gün kalmıştı. Hayatımda hiç bu kadar zor bir gün geçirmemiştim. Ateş neredeyse hiçbir konuyu tam bilmiyordu. Onun anlaması için yapmadığım şey kalmamıştı.
"Yemeğe geliyor musun ?" Ilgın'ın sesiyle kendime döndüm. Artık yemekleri tek yemiyordum. Evet evet biliyorum hep yalnız kızdım. Ama her şey benden izinsiz gelişiyordu. Yalnız yemek istiyorum desende üçüde izin vermiyordu. Evet İris bile bu duruma alışmıştı.
"Geliyorum " dedim ayağa kalkarak. Tam o sırada boynuma dolanan kolla dengem bozuldu.
"Naber kızlar ?" dedi Demir sırıtarak. Yanında Ateş ve Burak'ta vardı.
"Niye üçüz dinginler gibi dolaşıyorsunuz ?" dedim. Üçüde bana baygın bakışlarını atıp her zamanki Erin dediler. Yemekhaneye doğru hep birlikte yürümeye başladık. Kendimi filmlerdeki grupça bir sürü arkadaşı olan o sosyal kız gibi hissettim. Ve midem bulandı. "Seninle ilgili planlarım var " Ateş'in kulağıma fısıldamasıyla bir an durdum ama yürümeye devam ettim. Kafamı ona döndürmeden "Ne saçmalıyorsun ?" dedim dişlerimin arasından konuşarak.
"Sen beni o kadar çalıştırdın. Bir ara kafama soru bankası attın ama senin sayende kendime inanmaya başladım. Okuldan sonra alışveriş merkezine gidiyoruz "
Bu uzun konuşma karşısında şaşırmıştım.
Senin sayende bu söz gülümsememi sağladı. Kendimi hiç bu kadar huzurlu hissetmemiştim.
"Kızlar !" İris'in kolundan zorla çekiştirdiği Mısrayla yanımıza doğru geldiler.
"Harika bir şey yaptım !" dedi coşkuyla. Sonra hızla Mısra'ya döndü.
"Sende bir şeyler desene " Mısra biz öldük bakışları atarak Ilgınla bana baktı
"Çok harika (!) " dedi yavaş ve sıkıcı bir sesle. İris sinirle ona baktı. Sonra yine gülümseyerek bize döndü.
"Bizi voleybol seçmelerine yazdırdım!" Ah hayır !

Yorum yapın plsssssssss
Beğenin plssss
Sizi seviyorummmm

YALNIZ ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin