"Hiçbir şey için geç değildir. Ne hayatınızı değiştirmek için, ne de mutlu olmak için" demiş Jane Fonda. Aynaya baktığımda gördüğüm şey bundan oldukça uzak olsa da böylesi ufak tefek aksiliklerin beni yolumdan alıkoymasına izin vermeyecektim. Bir zamanlar alışık olduğum o ultra lux hayat gerilerde kalmıştı ve ben artık bunu kabullenmeliydim yani sanırım ya da öyle bir şeylerdi işte.
Ben Sera. 24 yaşında, üniversite mezunu, otuz altı bedene zorlanmadan sığabilen, tatillerini yurt dışında geçiren ve hayatında bir gün bile bir işte çalışmamış değil bir kaç dönem çalışmış, herkesin imrendiği, kültürlü, alımlı ve sosyetik güzel. Belki biraz kibirli de olabilirim ve biraz da ukala ama bugünlerde kim öyle değil ki söylesenize. Daha geçen haftaya kadar en pahalı ve en ünlü mağazalar emrime amadeydi. Kıyafet ya da başka bir şey satın almak için onlara gitmeme bile gerek yoktu, çünkü son çıkan koleksiyonlar satıştan önce bana sunulur ve aralarından istediklerimi seçerdim. Para mı? Hayatımın hiçbir döneminde söz konusu olmamıştı Hep vardı çünkü ve var olan bir şey önemsizdi. Hep isteyip de elde edemediğim bir şey olmamıştı. Son moda kıyafetler, son moda arabalar, son moda tatiller, evler, insanlar, eşyalar bla bla bla.
Ve sonra bir gün puf. Hepsi, her şey uçuverdi. Ne mi oldu? Anlatacağım elbette, ama önce şutrajediye tanık olun lütfen: Yani parasız, yeni kıyafetlersiz geçirdiğim yetmiş iki saat ve altı dakika.Bu sürenin sonunda nihayetkendime acımayı bırakıp aynanın önünde dikildiğimde, aynadan yansıyan görüntümebakıp biraz öz güven patlamasının iyi geleceğini düşündüm. Neticede halagençtim, güzeldim. İyi bir eğitim, kültür ve tavan yapmış öz güvenim ileüstesinden gelemeyeceğim bir şey yoktu, olamazdı değil mi? Kimi kandırıyordum ki?Ne yapacaktım? Bir zamanlar bahşiş olarak küçük çaplı servetler ödediğimrestoranlarda garsonluk mu? Ya da manken edasıyla üzerimde taşıdığım ve günlükortalama dört kıyafet değiştirdiğim mağazalardan alınma kıyafetleri aslındaonları benim gibi ustalıkla taşıyamayacak sıradan insanlara tezgahtarlık mı?Daha büyük şeylere ihtiyacım vardı. Daha gösterişli daha ultra. Bana eskihayatımı belki de daha iyisini verebilecek tek şey zengin bir kocaydı, ama şuan için söz konusu para ve prestijli eski yaşamım dahi olsa da kendimi bu şekilbir köleliğe mecbur bırakmaya hazır değildim. Üstelik ben aşka inanırdım. Akıllı,eğitimli, kültürlü, endamlı ve güzeldim, evet bunların tehlikeli birkarışımıydım ve biraz da kurnaz olabilirdim değil mi? Yapmam gereken şeyiyapacaktım. Nasıl mı? İşte onu henüz bilmiyordum ama aman canım önemli olan bir amacımın olmasıydı. Artık bir hedefim vardı. Her şey geri alacaktım. Şu anda henüz bilmediğim bir yolla bunu yapmaya, herkesle ve her şeyle hesaplaşmaya yemin edip savaş baltalarımı bilemeye başladım. Yapacaktım....
/*********************************************************************/
Merhaba arkadaşlar,
Yeni bir hikaye yazmaya başladım. Umarım beğenirsiniz ve hoşunuza gider. Öneri, eleştiri ve yorumlarınızı her zaman bekliyor olduğumu biliyorsunuz. Gerçekten biraz nefes almaya ihtiyacım olduğu için buradayım, lütfen beni yalnız bırakmayın :) <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUCİZELER HEP VARDIR DERLER ???
RomansaNe söyleyeyim şimdi? Alışkanlıklar sıradan gelmiyor bir zaman sonra. İçin kan ağlarken gülümsemek belki de en zor olanı. Oysa yazdım hafifletmek için eni konu ortaya koyduğum kadarını kederimin. Göze gelmedi kimsesizliğim ve ben tek başıma kaldım bu...